Sadece edebiyatımız açısından değil Türk tarihi ve aynı zamanda dünya tarihi açısından da önemli bir değer olan Orhun (Orhon) Yazıtları, Göktürk ya da Köktürk Devleti’nden kalma kitabelerdir. Kitabeler, Türklerin bilinen ilk alfabesi olma özelliği taşıyan Köktürk alfabesi ile yazıldığı için oldukça önemlidir. 8. yüzyılda yazılmış olan yazıtlar, Moğolistan’ın Orhun Vadisi’nde bulunmaktadır. Yazıtları bilim dünyasına tanıtan ilk isim Strahlenberg olmuştur.
Bir yüzü Türkçe bir yüzü Çince olan yazıtların yazarı, Kültigin ve Bilge Kağan’ın yeğeni Yollug Tigin tarafından yazılmıştır. Tonyukuk yazıtının ise, vezirin kendisi tarafından yazıldığı düşünülmektedir. Kültigin, Bilge Kağan ve Vezir Tonyukuk adına kaplumbağa kaideler üzerine dikilen anıtlar, kaplumbağaların uzun yaşamaları nedeniyle, sonsuzluğu temsil etmektedirler.
Orhun alfabesinin harfleri, esrarlı eski Türk yazısı olarak bilinmektedir. İskandinav harflerinde kullanılan esrarlı harfler adı verilen harflere benzemesi nedeniyle, böyle adlandırılmıştır. İkilemeler, benzetmeler, deyimler, zıt sözcüklerin de kullanıldığı yazıtlar, ayrıca Türk edebiyatının en önemli hitabet örneği özelliğindedir. Çünkü yazıtlarda Bilge Kağan, halkına seslenir ve bu seslenmeden biz, Köktürklerin sosyal devlet anlayışına sahip olduğunu da anlarız.
Orhun Yazıtları, düne kadar Türk adının geçtiği ilk metinler olması dolayısıyla, her açıdan çok önemli bir konumdaydı. Tabi ki hala önemini kaybetmiş değildir ancak Türk adının geçtiği ilk metin artık İlteriş Kağan için adanan bir külliyedir. Moğolistan da keşfedilen bu anıt üzerinde, on iki satırlık eski Türk yazısı vardır. Uluslararası Türk Akademisi ve Moğol Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü tarafından ortaklaşa yürütülen çalışma sonucunda, Ulan Batur’da yapılan basın toplantısında Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdıralı, bu önemli açıklamayı yapmıştır. Aynı zamanda UNESCO’ya da yazıtın tanıtımının yapılacağını söylemiştir:
“Müjde! Uluslararası Türk Akademisi ile Moğolistan Arkeoloji Enstitüsünün Ötüken bölgesinde yürüttüğü bilimsel keşif çalışmaları sonucunda Kültekin ve Bilge Kağanın babası İlteriş Kutluğ Kağanın Anıt Kompleksi ve yazıtı bulundu. Detaylı bilgini yarın Ulanbator’da yapılacak olan Basın toplantısında duyuracağız. Kutlu olsun!”
Nomgon anıtı da Bilge Kağan ve Kültigin yazıtlarına benzemektedir ve Köktürkler için de önemli bir yazıt niteliğindedir. İçerisinde birçok heykelcik barındıran bir külliye özelliğinde olan Nomgon anıtı çalışmaları 2019 da başlamıştı ancak pandemi nedeniyle ara verilmişti. Yapılan çalışmalar ve çalışmalara dair bilimsel sonuçlarla ilgili yakın zamanda bir kitap hazırlanacağı beklenmektedir.
Köktürk Devleti’ni ikinci kez kurarak, tek bayrak altında toplayan İlteriş Kağan, II.Köktürk Devleti için ili toplayan, derleyen anlamında İlteriş adını almıştır. Orhun Yazıtları ile birlikte artık dil ve tarih açısından, dil varlığımızın daha önceki dönemlerde olduğuna dair bu yeni anıt, kutlu olsun. Türk dili ve tarihinin aydınlık ve ileri zamanlara gitmesi dileğiyle…
Editör: Fatih Düz – 11.11.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Tarihi bilgilerin her zaman değişebilir olma ihtimali Tarih alanının ilgi çekici ve heyecanlı olmasını sağlıyor. Ve bu muhteşem bir duygu. 🤗
Çok gurur verici o kadar eskiye dayanmak, eski kaynaklarda izinin bulunması falan.
En eski bulunana kadar bulunan bizim için eski oluyor. Geçmişe dayanması ne kadar güzel.
Söz konusu Türkler olunca böyle ciddi önem arzeden bir konu gündemde hak ettiği değeri görmemiş. Bu gerçekten tarihimiz ve ülkemiz adına onurlandırrıcı bir gelişme 👏❤️
çok güzel açıklamışsınız emeğinize sağlık. Türk dili ve tarihinin aydınlık ve ileri zamanlara gitmesi dileğiyle.
Elinize sağlık