içinde

İnsanlığın Sahneye Çıktığı Dönem: Paleolitik Dönem

İnsanlık evrenin yaratılışından günümüze kadar bulduğu buluşlar ve yaptığı keşiflerle kendi dönemlerin farklı anlamlar yüklemiş, böylece zamanlar dönemlere ayrılmıştır. Dönemlerden biri de Paleolitik Dönemdir. Söz konusu dönem kökünde Yunanca Palio “eski” litos ise “taş” anlamına gelmektedir. Günümüzden yaklaşık 250 bin yıl öncesinden 12 bin yıl öncesine uzanan dönemdir. Dönemin diğer dönemlerden farkı “homosapiens“in ortaya çıkmasıdır. İlk bulgular Afrika‘da bunu ortaya çıkarmıştır. İnsanlara ait ilk bulguların yer aldığı zamanda ayrıca tarımın da başlangıcının olduğu düşünülmektedir. Eski Taş Devri olarak adlandırılan dönemde ekme ve mahsul yoktur. Hayvanlar da evcilleştirilmemiştir. Dönemin insanları farklı bağlamalarda, farklı coğrafyalarda ve değişik toplumlarda yer almıştır. İnsanların hepsi aletlerle geçinmeye çalışmıştır. Hayatlarını devam ettirmek için Paleolitik Dönem insanları besinlerin ve hayatta kalmalarına yardımcı olacak yiyecekleri doğadan temin etmişlerdir. Paleolitik Beslenme Diyeti olarak kaynaklardan geçen beslenme şeklinde insanlar genellikle doğada buldukları meyve – sebzeleri toplar, yakalayabildikleri ve öldürdükleri hayvanların yemişlerdir. Bu dönemde tahıl hasadı bilinçli olarak ilk olarak Afrika’da yaklaşık 16 bin önce ortaya çıkmıştır. Ağaçlardan, meyvelerden ve çeşitli bitkilerden faydalanmak için çok kullanışlı aletler yapılmıştır. Peki insanlık toplumun büyük bölümünde neye benzetilmiştir?

Paleolitik Dönem’de toplumlar çok küçük yapılardan oluşmuştur. Çünkü tahminlere göre birlikte yaşayan, birlikte hareket eden 20 ile 50 kişilik gruplara insanlar ayrılmıştır. Avcı – toplayıcı sistem olarak düşünülecek olursa söz konusu durum normaldir. Beslenmelerde genellikle çevredeki yiyeceklerden faydalanılmıştır. Bu yüzden elde edilen ürünler iklime bağlı olarak kazanılmıştır.

Toplumların diğer bir özelliği harekettir. Sürekli olarak hareket eden insanlar kaynakların yetersizliği ve bazı ürünlerin yalnız bir bölgede var olduğu için devamlı eylemde bulunmuşlardır. Tarım öncesi toplumlar söz konusu nedenlerle tam olarak şehirlerde yaşamamıştır. Sadece barınak olarak kullanılan yapılarda yaşamıştır. Araştırmacıların genel görüşü insanların yerleşim yeri olarak kalıntılardan yola çıkarak mağaralarda yaşadığıdır. Mağaraların yanında ilkel olarak çadır ve kulübelerde yaşayan topluluklar da vardır. Kemikler barınak yapımında kolon olarak kullanılmıştır. Zaman içindeki değişmelerin işlenmesine yardımcı olmak ve toplumların nasıl değiştiğini görmek için yapılması gereken kalıcı kaynaklardan faydalanmaktır. Örneğin taşlara bakılacak olursa sadece yeraltındaki taşlar değil; eserlerden ve buluntulardan faydalanılır. Dolayısıyla insan eliyle yapılan araç ve gereçlerin zaman içinde değişik yerlerde ve arkeolojik kazılarda nasıl değiştiği gözlemlenebilir. Armut veya elma şeklindeki bir balta üzerinden küçülme evreleri onların farklı alanlarda da kullanılabildiğini göstermiştir. Bir aletin birden fazla işlevde kullanılmasına “kompozit” veya “birleşik alet” denir. Taş aletleri de “mikrolit” olarak adlandırılmıştır. Mikrolitler üzerine çubuklar ve kemikler eklenerek daha farklı yerlerde de kullanılmıştır. Mikrolitler ilk olarak 35 bin ila 25 bin yıl önce görülmüştür. Aletlerin küçültülmesi avcılığı kolaylaştırmış, besinlerin çeşitliliğinin artmasına yol açmıştır. Fakat avcılık insanları tarım kadar besleyemez. Dolayısıyla doğadaki yenilikler ve gelişmeler yaşanmaya devam etmiştir. 16 bin yıl önce doğadan vahşi tahıl toplanmaya başlanmıştır. İlkel taşlar da yapılarak doğadan daha fayda şekilde yararlanma yoluna gidilmiştir. O dönemlerde ortaya çıkan “orak” sayesinde ekinler biçilmiş, otlar budanmıştır. Orak faal olarak kullanılan çim biçme aletine benzer. Havan ve tokmak da besinlerin toz haline getirilmesinde kullanılmıştır. 1990 yılında Şanlıurfa Göbeklitepe’de elde edilen bulgular insanlığın sadece tarımla ortaya çıkmadığını göstermiştir.

Sonuç olarak; insanlık geçmişten günümüze sürekli gelişmiş, dünyayı daha kullanışlı ve kolay hale getirmek için doğadan ve kap – kaçlardan faydalanma yoluna gitmiştir. Paleolitik Dönem de insanların yerleşik hayata geçmesinin yolunu kolaylaştırmış ve insanlar arasındaki iletişimin hızlanmasına zemin hazırlamıştır.

Editör: semra – 09.10.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Eris Varyantı | Bizi Neler Bekliyor?

    ÖSYM, sınav süreçlerinde yapay zekaya geçiş çalışmalarına başladı