içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı İnanılmazİnanılmaz

Savaşların Gerçek Yüzü

Tekrar merhaba herkese, bugün sizlere yine ilginç ve düşlediğimde içimde mutabık kaldığım bir içerik yazıyorum, lütfen dikkatle okuyunuz…

Bir gün bir çırak ustasına giderek aklındaki soruları yöneltti:

-Usta, bizim bilim adamlarımız, yazarlarımız, hatta buluşlarımız bile dünyada kabul gören insanlardan çok daha iyi. Şairlerimiz onların çok ötesinde, ressamlarımız muazzam. Ancak hiç biri onlar kadar değer görmüyor. Buna canım çok sıkılıyor, bunun sebebi nedir ? 

+Sen savaş nedir bilir misin evlat? Neden bizim başarılarımız gün ışığına çıkamıyor, neden biliyor musun? Çünkü “onlar kazandı” evlat… Onlar kazandı.

Tarih boyu savaşlar; gelişen, güçlenen ve daha fazla hakimiyet sürmek isteyen hükümet ve ülkelerin açgözlülüğü ya da hırsı diyebileceğimiz insani duygular sebebiyle başlamıştır. Ülkeler savaşırken ve savaş kararı alırken aslında gerçekten binlerce milyonlarca insanın ölmesini değil, tek gerçeğin hüküm sürenin ve kabul gören sözlerin kendilerinde olmalarını isterler.

Baktığımız zaman Moğollar, Persliler, Osmanlılar, Vikingler, Fransızlar, İspanyollar, Amerikalılar hatta İtalyanlar… Şuraya biraz da Almanlar ile Rusları da ekledim ve tabii akabinde Çin ve niceleri…

İncelediğimizde Roma’nın hüküm sürdüğü dönemde Roma’nın buyruk ve emirlerini kabul etmek istemeyen Osmanlı, gelişen gücü sayesinde gerçek gücün kendisinde olmasını istemesi sebebiyle savaş isterken; Roma ile Almanlar, gelişen gücü ve istikrarı sayesinde bölgede hüküm süren ve söz sahibi olan Fransız, Polon, Rus ve İtalyan baskısından sıkılarak, hepsinden güçlü olduğunu, onların sözünü dinlemenin artık gerekmediği düşüncesi birinci ve ikinci Dünya savaşlarının başlama nedenlerinden olmuştur.

Yine aynı şekilde incelediğimizde; İngilizler, İtalyanlar ve İspanyollar yeni yerler keşfetmek amacıyla birbirleriyle deniz üzerinde sürekli savaşmış ve üstünlük kurmaya çalışmışlardır.

Peki bu genel kabul gören hükümlerin arkasında neler yaşandı?

Bildiğiniz üzere matbaa her ne kadar Çin menşei olsa da Osmanlı’nın hüküm sürdüğü dönemde Osmanlı bandrolü ile tanınmış, bilim adamları bu dönemde popülerleşmiş ve yine baktığınız zaman Roma Döneminde heykeller, kültür- sanat Roma’ya özgü sanatçılarla popülerleşmiş ve tanınmıştır. Rönesans döneminde yazarlar ve sanatçılar Fransızlar’dan tanınmış ve yükselmiş, 1 ve 2 Dünya Savaşı döneminde, Rus ve Polonyalı sanatçılar ve bilim adamları tanınmış ve değer görmüş, İtalyan İspanyol ve İngiliz Deniz üssü kapışma ve savaş döneminde, gemicilikte popülerleşmiş ve kabul görmüşlerdir.

Yani savaşlar aslında bir insan kıyımı gibi gözükse de söz söyleyen olmak isteyen ülkelerin başlatmış olduğu bir durum olsa da akabinde;  Aziz Nesin yerine Victor Hugo’nun popülerleşmesine, Michelangelo’nun popülerleşmesine, Kaşağı’nın Dünya klasiklerine girmesi yerine sadece küçük bir kitle içerisinde kalmasını sebebiyet vermiştir.

Kabul gören durum şudur ki: Dünyanın jandarması Amerika’dır.

Dünyanın pek çok yerinde üstleri, askerleri,  bilim adamları, mühendisleri ve doktorları bulunmaktadır. Bu sayede Amerika, dünyanın tüm gelişmelerini takip edebiliyor, kendisine transfer edebiliyor ve düşmeyen gücünü sabit tutabiliyor. Ancak baktığınızda gelişmekte olan Çin ve Rusya, bu durumu sürekli sabote ederek söz söyleyenin  kendilerinin olması yönünde fiiliyatlar içerisine giriyor. Nasıl mı?

Çin Halk Cumhuriyeti’nin, şu an dünyanın pek çok yerinde lojistik dağılımı var. Bu dağılım sayesinde Çin sevkiyat ve ticaret konusunda tüm dünya ülkelerinin çok çok üzerinde, her ne kadar ucuz işçilik ve “dandik” üretim olarak bildiğimiz Çin; şu an dünyanın en popüler ürünlerini üretildiği ve geliştirildiği ülke konumunda. Bu sayede Çin,  Amerika’nın çok ötesine geçmek üzere. Çin, bu konuların tamamında söz sahibi olabilmek için tüm kozlarını kullanıyor.

Yine baktığımız zaman İngiltere, Fransa, Almanya, Amerika, Rusya, Çin, İtalya yani kısacası asil devletler olarak bilinen devletler, kendi moda ve ilmi gelişmelerini dünyaya kabullendirmek için ekonomik, ticari ve askeri savaş yöntemlerine başvuruyor.

Kısaca özetlersek, savaşlar sadece toprağa ve paraya sahip olmak için değil; dünya modası, dünya tarihi, bilim insanları arası ilişkiler, popülizm savaşı kazanan ülkelerin hükümleri ile yön bulur ve gelişir diğerlerine sadece izlemek kalır.

Sizlere karıncalar gibi çalıştığınız, pek çok konuda kendinizi geliştirdiğiniz, elde etmek istediğiniz hayata kavuşma duygusu ile yataktan çıktığınız azimli günler dilerim 🙂

Editör: İlkem Baydarlı – 23.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Meraklı

Ozan Posluk tarafından yazıldı

Merhaba herkese ben Poşluk.
Uçuk kaçık Bir kurumun deli personeli olarak çalışmaktayım.
Vakit buldukça sizlere tarihten bazı savaşa dayalı askeri hikayeler, anekdotlar veya görgülerimi, düşüncelerimi yazacağım..

Makale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Frank Frazetta: Ikarus Uçuşu

    İspanya Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler