içinde

Frank Frazetta: Ikarus Uçuşu

Frank Frazetta pulp fantezi, bilimkurgu ve korku hikâyelerinin çeşitli mecralarda çizeriydi. Canlı, vahşeti ve dehşeti resimlerine bakanlara aktarabilen, güçlü tablolar çizdi.

1972 yılında tuval üzerine yağlı boya olarak resmedilen Ikarus’un Uçuşu adlı bu eser Yunan mitolojisine dayanmaktadır.

Daidalus ve Ikarus Miti

Atina ve Girit olmak üzere iki ayrı şehirde geçen bu mit Atina’da mimarlık yapan Daidalus ve Talus ile açılır. Her sanatta ustalaşmış olan Daidalus’a bu ad Yunanca “usta işçi” anlamından dolayı verilmiştir. Ancak bu ustanın çırağı da çok iyi bir öğrencidir. Zamanla boynuz kulağı geçer ve Talus yılanların dişlerinden yola çıkarak testereyi icat eder. Aynı zamanda yeğeni olan Talus’un bu icadı onu Atina’da meşhur edince Daidalus kıskanarak bir fırsat kollamaya başlar. Aradığı fırsatı da bir akropolisin başında bulur. Akropolis, kentlerin yakınlarındaki tepelerde inşa edilen hisarlara ve hisarların bulunduğu özel alanlardır. Yeğenini buradan aşağıya atan Daidalus’un cinayeti ortaya çıkınca Atina’dan kaçarak Girit kralı Minos’a sığınır.

Minos burada onu koruması altına alıp kızı Ariadne için bir dans yeri inşa etmesini ister. Bu olay Homeros tarafından da konu edilmiştir. Dans yerini inşa ettikten sonra orada yaşamaya devam eden Daidalus saraydaki cariyelerden birinden iki oğul sahibi olur: İkarus ve İapyx.

Minos’un Boğası

Girit kralı olan Minos, denizler ve okyanuslar tanrısı Poseidon’a yalvararak ona bir boğa vermesini, bu boğayı onun için adak olarak keseceğini söyler. Poseidon gürbüz bir boğayı krala verir. Ancak bu boğa o kadar güzeldir ki Minos onu kurbanlık olarak öldürmek istemez. Bir oyun çevirerek Girit’te ki herhangi bir boğayı Poseidon’a kurban verir.

Ancak denizler tanrısı gerçeği çok çabuk öğrenerek hiddetlenir. Aşk ve seks tanrısı Eros’a giderek ondan bir ok fırlatmasını ve Minos’un karısını boğaya aşık etmesini ister. Eros dediğini yapar ve Minos’un karısını, Pasiphae, boğaya aşık eder.

Daha sonra Minos’un karısı gelerek ondan içine girebileceği, bir boğa şeklinde araç yapmasını ister. Böylece Minos’un görkemli boğasıyla ilişkiye girebilecektir. Daidalus bunu yapar ve kadın boğa ile ilişkiye girer ancak ondan hamile kalır. 9 ay sonra ise yarı insan yarı boğa olan “Minotor” adlı bir yaratık doğuran kadından çocuğunu bizzat kral Minos alır. Hem karısının rezilliği göz önünde olmasın hem de Minotor gibi korkunç bir yaratıktan korktuğu için onu bir yere kapatmak ister. Fakat kapattığı yer öyle bir yer olmalıdır ki oradan kaçamamalıdır.

Bu sırada aklına Daidalus gelir ve ona danışır. Daidalus ise ona labirenti anlatır, böyle bir yapıyı inşa edebileceğini söyler. Minos ona izin ve imkân verince çalışmalara başlar. Labirenti inşa edip Minotor’u da oraya kapatırlar.

Arada olan olaylar ayrı bir mitle bağlantılı olduğundan yazının hacmini arttırmamak için ayrı bir yazıda yer vereceğim. Ancak Atina prensi Theseus tarafından labirentin içindeyken Minotor öldürülünce bu durumu sindiremeyen Minos aynı labirente bu kez Daidalus ve oğlu İkarus’un kapatılması emrini verir.

Burada Daidalus kendisini öldürmek ya da işkence etmek isteyen Minos’tan kaçarak labirentin derinlerine gider. Labirent o kadar büyüktür ki gerilere çekilen Daidalus’u Minos bulamaz ve deliye döner. En sonunda ölümüne yakın ölse bile burada onu aramaya devam edeceğine dair yemin vererek ölür. Minos’un hayaleti labirentte dolanarak Daidalus’u ararken o saklandığı derinlikleri kendisi için ev hâline getirmiştir. Minos öldükten sonra bir müddet daha burada hapis kalan Daidalus ve İkarus’un aklına bir fikir gelir. Balmumunu kollarına sürüp tüy takacak ve kollarını bir nevi kanat yapıp uçarak labirentten dikey yönden kaçacaklardır. Ancak Daidalus oğlunu uyarır, eğer fazla yükselip Güneş’e yaklaşırsa balmumu eriyecek ve tüyler düşecektir. O zaman kendisi de düşecektir. Planı uygulamaya koyup labirentten kaçarlar ancak uçtuklarında İkarus uçmanın verdiği özgürlük hissine kendini o kadar kaptırır ki Güneş’e yaklaştığını fark edemez. Ne olduğunu bile anlayamadan eriyen balmumuyla beraber tüyler de düşünce, İkarus havada kalamaz. Denize düşerek boğulur ancak babası Daidalus kaçmayı başarır.

Editör: Ayşe Tunç – 23.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Emrecan Doğan tarafından yazıldı

YorumcuMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Astronotların Sırları

    Savaşların Gerçek Yüzü