Gözlerinizi Yummayın: Üniversite Gerçekleri

Zaten sınavdı, puandı, sistemdi derken büyük bir kalabalığı ardınızda bırakıyor olacaksınız. Lakin daha büyük bir kalabalığa da bu süreçte kol kanat gereceksiniz. ‘Bundan sonrası daha kolay.’ düşüncesi sizi bu anlamda baya bir yanıltacak. Özellikle küçük şehirde büyüyüp üniversiteyi büyük bir şehirde okumak için geleceksiniz. Zorlukların tamda bu noktada başladığını size yurt seçeneği daha iyi anlatacak. Hiç bilmediğiniz bir şehir, tanımadığınız onlarca insan ve ait olmadığınız 4 duvar. Söylerken yorulmazsınız da içinde yaşadığınız durum biraz yoracak gibi gözüküyor. Bunu kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Ve genelleme tabii ki yapmıyorum. Fakat şunu da eklemeliyim, kendi duvarınızı birazda siz öreceksiniz. İyi biri olmakla iyi birini oynayıp başınızı ağrıtmamak aynı şey değil. Çünkü niyetinin ne olduğunu asla bilemeyeceğiniz, bunu sadece zamanın göstereceği çok insan girecek hayatınıza. Ve çizdiğiniz karakter aslında karşınızdakinden de beklediğinizi almanıza yarayacak. Bu kandırmak değil. Kukla olmak da… Bu yalnızca yaklaşım ile ilgili bir mesele. İlk adımı atanın kaybedeceği bir oyun değil mesela. Sorumluluklarınız dan kaçmak için seçtiğiniz bir yol olmamalı geleceğiniz. Çünkü nereye gitseniz, yanınızda kimlerin olduğu ve belkide yalnız olmanız durumun ağırlığını hafifletmeyecek. Zorluklar da, ardından gelecek kolaylıklarda ve aslında bulutların çekilip güneşi göstermesi de zamana ve yine sizin sabrınıza kalacak. Bu süreçte yorulmakta, en çok sıkılmak ama mutlulukta ve elbette hayalleriniz yine hep sizinle olacak.

Benimse naçizane tavsiyelerim şunlar;

• Yeni tanışacağınız ve sık sık görüşmek durumunda olacağınız insanlara karşı kararlı ve iyi bir tutum sergileyin.
• Temizliğinize ve düzeninize gerek yurtta gerekse okul ve dışında mutlaka dikkat edin.
• Bilmediğiniz konularda biliyormuş gibi konuşmayın, çünkü bu sizi aptal gibi gösterebilir.
• Fakat gerçekten iyi bildiğiniz konularda da konuşmaktan çekinmeyin buda sizde gerçekten dikkatli bir insan izlenimi verecek.
• Kendinizi ve samimiyetinizi gizlemeyin.
• İstemediğiniz ortamlarda zorla bulunmayın.
• Çevrenizde ki insanları iyi seçin.
• Bu seçimleri de genelde akademik olarak başarılı ve aynı zamanda dürüst insanlar dan yana kullanın.
• Sizi kimsenin hiçbir şeye zorlamasına izin vermeyin.
• Ve benim için en önemlisi de şu ki hırsınıza yenik düşüp kendinizi başka biri olarak göstermeyin.

Ve tabii bir önemli hususta üniversite de okul ortamı nasıldır ve ne yapılmalıdır? Gitmeden önce aslında hep sık sık duyduğunuz şeyler bir noktada doğru olacak.

İşte bunlardan yalnız birkaçı ve yine birkaç tavsiye;

1) Üniversitelerde lise ve orta öğretim de olduğu gibi devam zorunluluğu yoktur; bu hocaların kendi kararıyla ilgili bir durumdur, onlar kaç derse kesin girip, sonra isteğe bağlı gitmeyeceğiniz bilgisini verirler.

2) Üniversitelerde çok klişe olarak kıyafet problemi yoktur; saç, makyaj, takı vs şeyler serbesttir.

3) Sigara kullanımı serbesttir.

4) Teneffüs yoktur, dersin hocası belirlenen ders saatini kendi belirlediği şekilde kullanır ve istediği zaman dersin bittiğini söyler.

5) Telefon serbesttir.

6) Genelde konuşmak için izin alınmaz, herkes birbirinin sözünü kesmeden konuya dahil olur.

7) Dersin hocası isterse not almanız gereken yeri söyler, eğer ki söylemiyorsa sizin almanız gerekir.

8) Genelde ders kitaptan işlemez, hoca anlatır belki slayt şeklinde de olabilir ve kendi notlarınızı siz çıkarırsınız.

9) Sıralarda herhangi bir oturma düzeni yoktur, herkes istediği yere oturur.

10) Artık bir şeylerin değiştiğini anladığınızda, büyüdüğünüzü gördüğünüz de zaten bir uğultu ve tartışma söz konusu olmaz; bu sebeple de sizi uyarmak için sınıf başkanı vs birisi görevlendirilmez.

Umarım her şey gönlünüzce olur, iyi ve huzurlu üniversite yılları sizi bekliyor olur:)

Editör: Zehra Garipli – 12.10.2022