içinde

Bata’nın Hazin Sonu

Daha önceki yazımda Anubis, karısı ve kardeşi Bata’nın mitine değinmiştim. Anubis’in karısı Anput, Bata’ya iftira atınca Anubis kardeşini öldürmek için onu kovalamış ancak Bata güneş tanrısı Ra sayesinde canını kurtararak kendisinin masum olduğunu abisine açıklama fırsatı yakalar. Ra abisi ile Bata arasında bir nehir yaratarak içini de timsahlarla doldurur. Böylece iki tanrı karşı kıyılarda kalır. Onu bu şekilde ölümden kurtaran güneş tanrısına şükretmek için adak olarak kendini hadım eden Bata kan kaybından Anubis’in gözleri önünde ölür. Ona inanan abisi de evine dönerek karısı Anput’u öldürür. Yukarıda kısaca özetlediğim mitin bir de devamı var. Şimdi hep birlikte onu öğreneceğiz.

Bata kan kaybından ölmeden önce abisine uzaklara, Çam Vadisine giderek orada kendi kalbini çıkaracağını ve ona bir meyve şekli vererek bir ağacın tepesine asacağını söyler. Anubis onun ardından gelerek ağaca asılı duran bu kalbi almak zorundadır. Aksi takdirde ağacın kesilmesi hâlinde kalbi de onunla birlikte duracak ve Bata tamamen ölecektir. Kalp ağaçta asılı kaldığı sürece ise yaşamaya devam edecektir. Eğer Anubis gelip ağacı kontrol etmez ya da  ağacın kesilmesine engel olmazsa elinde bulunan bir testi bira mayalanacak ve böylece tanrı, kardeşinin öldüğünü anlayacaktır. Çam Vadisine giden ve kalbini söylediği gibi bir ağacın tepesine asan Bata burada yalnız başına yaşayabileceği bir ev yapar. Bata burada bir başına yaşayıp giderken bir gün Mısır’ın hükümdarı olan Ennead’a rastlar ki kendisi de bir güneş tanrısıdır. Ennead ona uzaklardan haber getirmiştir. Anubis’in karısını öldürdüğünü, dini bir tören düzenlemeden kadının cesedini leş yiyici köpeklere yem olarak attığını anlatır. Ayrıca Bata’nın suçsuz olduğuna inanmaktadır.

Gel zaman git zaman burada yaşamaya devam eden Bata’nın yalnızlığı Ra’nın dikkatini çekerek bir başka tanrı olan Khnum’a onun için bir kadın yaratmasını emreder. Khnum emri derhal yerine getirerek Bata için tanrıların özünü içeren bir eş yaratır. Bu kadın tanrıların özünü içerdiğinden nefes kesen bir güzelliğe sahiptir ancak kader tanrıçaları Yedi Hathorlar kadının kaderinin kötü olduğunu, şiddetli bir ölüme uğrayacağını bildirir. Yine zaman geçip gider ve bir gün Bata sırrını karısıyla paylaşarak Çam Vadisinde bir ağacın tepesine astığı kalbinden ona da bahseder. Bata eşinin deniz kıyısında yürürken yükselen dalgalar tarafından yutulmasından korkmaktadır. Kalbinin bir ağaca asılı durumda olması ise böyle bir felaket gerçekleşirse karısını kurtaramayacağı anlamına geldiğinden bunu onunla paylaşma ihtiyacı duymuştur. Bu sırrı paylaşmasının üzerinden çok zaman geçmeden Bafa bir gün ava çıkarak eşini evde yalnız bırakır. Deniz de o gün kabarmaya başlayınca kadın eve girer, başına bir iş gelmez ancak evin arka tarafında dikili olan çam ağacının dalına takılmış olan saçı suya düşer ve sürüklenerek Mısır kıyılarına kadar gider.

O sırada kıyıda firavunun çamaşırcıları kirlileri yıkamaktadırlar. Saçın kokusu burada yıkanan çamaşırların üstüne siner. Çamaşırcılar saraya döndüklerinde de firavun bu kokudan rahatsız olur. Bu kokunun  sebebini araştırması için çamaşırcıların başında bütün gün durmuş olan baş çamaşırcıyı kıyıya yollar. O da orada saç tutamını bulur. Firavun bu saç tutamının Ra’nın kızına ait olduğunu iddia eder.

“Böyle hoş bir koku ancak bir tanrıçaya ait olabilir. Gidip o kızı almam için buraya kadar bir işaret olarak sürüklenmiş olmalı.”

Tutamın Çam Vadisinden sürüklenmiş olabileceği düşünülerek oraya gidecek bir grup asker çıkarılır. Ancak Bata bu grubu tamamen öldürünce firavun şansını bir de güzellikle denemek ister. Yine bir grup asker gönderir ancak bu sefer onlarla birlikte bir de kadın gider. Kadının görevi gelmeyi kabul etmesi bile Bata’nın karısını birbirinden değerli mücevherlerle süsleyerek Mısır’a getirmektedir. Bata bir kere daha savaşmaya niyetliyse de eşi mücevherleri takınıp kadınla birlikte Mısır’a gider. Firavun ile kadının arası iyidir, bu yüzden firavun ona sarayda yüksek bir rütbe vererek rahat etmesini sağlar. Sonra da zamanında Bata’nın ona verdiği sırrı adama ifşa eder. Onun kalbinin asılı olduğu ağacı buldurtan firavun ağacı kökünden kestirir. Böylece Bata tamamen ölür.

Hiçbir şeyden haberi olmayan abisi Anubis ise olayı elinde bulunan bir tepsi biranın mayalanmasından anlar. Bu olay üzerine Çam Vadisine giden Anubis kardeşinin ölüsünü görür. Bata’nın intikamını almak için bir meyve şeklinde ağacın tepesinde duran kalbi aramaya başlar. Üç yıllık arayışının sonunda kalbi bularak içi suyla dolu bir tasın içine atar. Kalp suya düşer düşmez Bata’nın cansız bedeni canlılık emareleri gösterir. Anubis vakit kaybetmeden kardeşine su içirip, dudaklarını ıslatır. Kalbini de eski yerine tekrar koyar.

Bata bu şekilde ölümden yaşama döner ancak onun hikâyesi daha bitmemiştir. Mitin üçüncü kısmı ise bir sonraki yazının konusu…

Editör: Astropower – 23.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Emrecan Doğan tarafından yazıldı

YorumcuMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Zenginlik Doyum Getirir Mi?

    Ektogenezi ile Gelecekte Bebeklerimizi Leylekler Mi Getirecek? 🕊️