Ahit Sandığı ya da Sözleşme Sandığı, Şahadet Sandığı gibi birçok isimle bilinen; Tevrat’ta bahsedilen, Kur’an’ da ise Tabut adıyla geçen, On Emir‘in yazıldığı iki orijinal taş tableti barındıran, kapaklı ve altın kaplamalı ahşap bir sandıktır. İbraniler ‘in Yeni Ahit kitabına göre, sandığın içinde aynı zamanda Harun’un asası ve bir tencere man meyvesinden bulunuyordu.
PaylaşmakFacebook’ta PaylaşTwitter’da paylaşPinterest’te paylaşın
Rivayete göre Yahudiler ‘in Antik Mısır‘dan çıkışından bir süre sonra Musa‘nın emriyle yapımına başlanmıştır. Başlangıçta sandık, Sina Dağı‘nın eteklerinde Yahudilerin tarafından kurulmuş taşınabilir ibadethaneler olan Mişkan‘larda (Çadır Tapınakları) saklanıyordu.
3.500 sene evvel Hz. Musa ve Firavun arasındaki savaş sebebiyle, Hz. Musa halkını zulümden kurtarmak için asasının mucizelerini kullanarak Mısır’dan çıkarır. Pes etmeyen Firavun askerleriyle birlikte Kızıldeniz kıyısına kadar onları takip eder.
Hz. Musa Allah’ın izniyle asasını yere vurduğunda deniz mucizevi bir şekilde ikiye ayrılır. Halk, Hz. Musa ile birlikte iki suyun arasından karşı kıyıya geçer, Firavun ve askerleri ise onları kovalarken boğularak can verir.
PaylaşmakFacebook’ta PaylaşTwitter’da paylaşPinterest’te paylaşın
Tevrat’a göre Allah Hz. Musa’ya On Emir’i verdikten sonra ona bir görev daha bildirir. Akasya ağacından bir sandık yapması ve bu sandığın altından ince bir levha ile kaplanması, altından yapılan iki melek tasvirini de Cennet’in kapısında bekleyen melekler misali kapağın iki tarafında yer alacak şekilde yerleştirilmesi istenmiştir. Ardından sandığa on emirin yazıldığı levhalar yerleştirilecektir. Hz. Musa ve halk Sina Dağında saklanmaktayken Allah’ın bildirdiği bu tarif ile Hz. Musa tarafından yapılmıştır. Sandık taşınırken, kendini taşıyanların onu görmemesini sağlamak için üzerini deriler ve mavi kumaşlar sarmalanmıştır.
PaylaşmakFacebook’ta PaylaşTwitter’da paylaşPinterest’te paylaşın
Allah’ın sandıktaki iki melek arasında oturarak Musa ile konuştuğu inancıyla bu sandığın önemi toplum için oldukça büyüktü. Sandığa yaklaşmak yasaktı, deneyenler ise bedelini canlarıyla ödüyordu.
Sandık Musa’dan sonra korunamıyor ve kısa süre sonra ortadan kayboluyor.
Nerede olduğu ise bugün dâhil asla öğrenilemiyor.
Bazı rivayetlerde ise Hz. Mehdi zamanında Taberiye göletinden çıkarılacağına dair bilgi yer almaktadır.
Her şeyin en doğrusunu Allah bilir, ancak böyle kutsal ve kıymetli bir eserin kaybolmasında da en nihayetinde bir mana bir sır vardır. Rabbim o sırlara muvaffak olmamızı nasip etsin.
!İNTERNET KAYNAKLARI DİKKATE ALINARAK HAZIRLANMIŞTIR.
Editör: Oğuz Yılmaz – 16.05.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
ilk kez böyle bir şeye denk geldim, garip ve farklı.
İlk kez görüyorum. Çok güzel içerik
En merak ettiğim konular arasındadır. Ahit sandığının sembolik bir nesne olduğunu düşünüyorum.
Güzel bir içerik olmuş, elinize sağlık