içinde

Dalgalı Deniz: Toplumsal Hareketler

Toplumsal Hareketler; bir toplumun yönünü değiştirmeye yarayan hareketlerdir. Bir grup veya örgüt düşünceler üzerinden toplumu yönlendirebilir. Toplumsal hareketler sadece salt, basit fikirlerden oluşmaz. Bunun için organizasyona, liderliğe ve kaynak olmak üzere üç temel kavrama ihtiyaç vardır. Hedeflerine bağlı olarak toplumsal hareketler çeşitlenir ve gelişir.

Toplumsal hareketlerin kendi içinde birkaç kolu da vardır. Örneğin Aktivist hareketler, toplumun belli özelliklerini değiştirmeye yoğunlaşırken; reaksiyonel hareketler fiili olarak değişikliğe direnmeye çalışır. Güçlü bir fikri savunan grup devamlılığını sağlayacak liderlik ve kaynaklara sahipse farklılık yaratabilir. Toplumsal Hareketlerin belirli kalıpsal düşünce görüşü yoktur. Dönemine ve mekanına göre farklı pozisyonlara gelebilir. Toplumsal Hareketlerin birkaç teorisi vardır. Bunlardan biri de Kitle Toplumu Teorisidir. Teoriye göre, toplumsal hareketler ilk ortaya çıktığında insanlar toplumsal birleşmelere şüpheyle yaklaşırdı. Onlar işe yaramaz, tehlikeli ve mantıksız olarak görülür, onların kendilerini bir camia içinde hissetmek, anlamsız hayatlarından kaçış olarak görerek katılırlardı. Ortaya çıkan düşünce 20. yüzyılda Nazizm, Faşizm ve Stalinzm Dönemlerinde son derece güçlüydü. Teori teknolojik ve Sosyal Bilimlerdeki gelişmelere bağlı olarak 1980’li yıllardan itibaren gelişmeye başlamıştır.

Bunlardan biri de Göreli Yoksulluk Teorisi‘dir. Teori, toplumda diğer insanların kullandığı haklardan yoksun olan ya da bastırılan grupların eylemleri üzerine yoğunlaşır. Sivil Toplum Hareketlerini yakından inceler. Örneğin ABD’de siyahilerin karşılaştığı baskıdan kaynaklanan eşitsizliğe bu teori karşıdır. Göreli Yoksulluk Teorisi, kişinin meşru beklentilerle içinde bulunduğu gerçeklik arasında hissedilen farkı inceler. Toplumsal bir hareketin meydana gelmesi için gerekli olanlar göreli yoksunluk, daha iyisini hak ettiğini düşünme ve normal yöntemlerin işe yaramaz olduğuna inanmaktır. Her teorinin tezi olduğu kadar antitezi de olabileceği için teoriyi kabul etmeyen eleştirmenler de vardır. Eleştirmenlere göre kendini yoksul hissetmeyen bireyler de toplumsal hareketlere katılmayı tercih edebilir. Onlar kendileri zarar görmediği halde algılarındaki eşitsizliği gidermek için harekete katılır. Amerika’daki göçmen tarım işçileri, aktivist lider Sezar’ın önderliğinde haklarını kazanmak ve iş güvenliği için birleşmiştir. Göreli Yoksulluğa yöneltilen bir diğer eleştiri bazen her üç teori de olmasına rağmen toplumsal hareketin oluşmamasıdır.

Toplumsal Hareketlerin bir diğer teorisi Kaynak Mobilizasyon Teorisidir. Teori insanların yoksunluğuna bakmak yerine toplumsal hareketi destekleyen veya engelleyen hareketlere yönelir. Örneğin kaynaklara erişimin yanında uygulamada kaynaklanan sıkıntılara eğilir. Aynı düşünceleri paylaşan bir grup insanı biraraya getirmek gibi basit bir eyleme her yerde izin vermez. Toplumsal hareket başlatabilmek için bir fikirden daha fazlasına ihtiyaç vardır. Paraya, malzemeye, siyasi etkiye ve medya erişimine ihtiyaç vardır. Ayrıca insanları biraraya getirmek, fikirleri aşılamak için de güçlü bir organizasyon tabanına ihtiyaç vardır. Gruba liderlik etmek ve üyelerin baskı altındaki fikirleri belli bir amaç üzerinde odaklamak ve onları organize olmak üzere ikna etmek için iyi ve karizmatik lidere ihtiyaç duyar. Diğer bir yandan Sivil Hareketlerde ise; Martin Luther King Junior, zulüm gören siyahilere bir yol gösterici olarak öne çıkmıştır. Kalabalığa karşı nasıl konuşması gerektiğini, onları nasıl tek bir fikir etrafında birleştireceğini, toplumsal hareketin başarılı olması için onların nasıl desteğini göreceğini bilirdi.

Toplumsal Hareketlerin diğer bir teorisi Rasyonel Seçim Teorisi‘dir. Kendisi için en iyisini yapmaya çalışan bireylerin seçim ve eylemleri toplumun davranış kalıplarını oluştuğunu savunur. Teorinin başarılı olması birçok varsayımı göz önüne almakla mümkündür. Tüm eylemlerin tercih sırasına göre listelenebilir olması, tüm tercihlerin geçişli olduğunu varsaymak zorunludur. Teoriye göre insan eylemlerin sonucunu tamamen bildiğini ve o insanın farklı eylemleri değerlendirebilecek zihinsel yeteneğe sahip olduğunu varsayar.

Toplumsal hareketler toplum içinde aktif olarak görev almayanları da etkiler. Toplumsal hareketler nedensiz, yaygın korkunun insanları telaşlı davranmaya ya da taşkınlığa sürüklediği panik gibi kolektif davranışa neden olabilir. Ya da müzik alanında, popüler diyetlerde olduğu bir şeyin kısa süreliğine inanılmaz popüler olmasına da sebep olabilir. Örneğin yakın zamanlardaki aşı karşıtı hareket panik yaratarak gelişmiş ülkelerde çoktan yok olmuş salgın hastalıkların tekrar görülmesine neden olmuştur.

Peki toplumsal hareketler nasıl başlar ve yayılarak kitlelere ulaşır? Söz konusu hareket birkaç kişi tarafından oluşan küçük bir fikirle başlar. Sonra kamunun sorun olarak gördüğü bu başlangıç aşamasına geçilir. Bu noktada insanlar organize olmaya, organize gruplar altında birleşmeye ve genel şikayetlerini dile getirmeye başlar. Ve toplumsal hareketin en büyük başarısı, onu içinde barındıran toplumu değiştirmeyi başarmaktır. Aksi halde gruptakiler topluma ayak uydurmaya çalışır. Hareketin garip kısmı toplumsal hareketi değiştirmeye çalışan kişilerin bürokratik tabanın bir parçaları olmalarıdır. Başarılı toplumsal hareket, arzulanan değişikleri yaptıktan sonra var olan bünyeye katılır. Tüm kültür ve toplumlar geçmişte başarılı olan veya olamayan toplumsal hareketler sonucunda meydana gelmiştir. Martin Luther King’in Katolik Kilisesi’ne karşı başlattığı toplumsal hareket Protestanlık ile sonuçlanmıştır. Martin Luther Junior da ayrımcılığa karşı bir toplumsal hareket başlatmış bu da Sivil Haklar için zemin oluşturmuştur.

Toplumsal Hareketler geçmişten günümüze her zaman diğer toplumların kültürel ve ideolojik izlerini geleceğe taşır. Siyaset, sosyoloji, sanat, kültür, ekonomi, din başta olmak üzere tüm hiyerarşik düzende sonradan da değişebilecek esnek yapılı bir toplumsal hareket mevcuttur. Ve toplumsal hareketler hiçbir zaman statik olmaz. Hızı ve süresi ne kadar olursa olsun ilerlemeye devam eder. Dünya her zaman ileri doğru aktığı için toplumsal Hareketler de geçmişten izleri üzerinde taşısa da her zaman ileriye doğru sürüklenir.

 

Editör: semra – 06.08.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Müzik Terapisi: Ruhun Sesiyle İyileşme

    Ece Gürsel ve Bigo’yu Buluşturan Gala ile An’ı Paylaşıyoruz