içinde

Vatanını Sevenler Federasyonu Başkanından Çağrı: Gençlerimizin İmkanları Kısıtlanıyor!

Gelişmiş ülkelerin gençleri dünyayı gezerek görüp öğrenirken, bizim gençlerimiz maddi sıkıntılar sebebiyle ülkesinin şehirlerini dahi gezememektedir. İnsanı kültürel açıdan tamamlayacak olan tiyatroya, sinemaya gidememekte ve hatta okuması gereken kitapların bir kısmına para ayıramamaktadır. Yarı aç, üniversite okurken okulu bitirince iş bulamama, bulsa da geçinememe kaygısı yaşamaktadır. Bunlara ve yatılı kuran kurslarında onlarca çocuğa tecavüz edilirken ses çıkarmayan 25 sivil toplum kuruluşundan oluşan Balıkesir Sivil Toplum Platformu sözde toplumun ahlakını düşünüyoruz diyerek yayınladıkları bildiride,

“Festivallerin yasaklanması yapılan her türlü etkinlikte kız-erkek bölümünün ayrılması, alkollü içki ve madde kullanımının önüne olabildiğince geçilmesi ve denetlenmesi, gençlerin ahlakını bozucu davranışların engellenmesi şeklindeki adımların bir an evvel atılmasını talep ediyoruz,” demektedir.

Vatanını Sevenler Federasyonu olarak, bu bildiriyi yayınlayanlara diyoruz ki: Yayınladığınız bildiriyi, emperyalistlerin ülkemizi ortaçağ karanlığına sürükleyerek sömürü alanı yapma milletimizi köleleştirme projelerinin son aşaması olarak görüyor ve şiddetle kınıyoruz. Devletimize çağrımız, bu bildiri ülkemizin kuruluş değerleri ile anayasamızın ruhuna, özgürlüklerle ilgili maddeleri ile laiklik ilkesine, dolayısıyla demokratik cumhuriyet rejimine karşı alenen yapılan bir açıklama ve suçtur. Cumhuriyetin koruyucuları olan cumhuriyet savcıları tarafından ivedilikle gereken yapılmalıdır.

Gençlerimize diyoruz ki:

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Son söz olarak: Türkiye Cumhuriyeti devletimiz, emperyalistlere ve Anzavur gibi devşirdikleri uşaklarına karşı 19 Mayıs 1919’da “Ya istiklal ya ölüm” denilerek başlatılan destansı bir mücadele olan Kurtuluş Savaşı verilerek bedeli canla, kanla ödenerek kurulmuştur. Kuruluşundan bu güne Şeyh Sait, Abdullah Öcalan, Fethullah Gülen gibi emperyalist ajanlarıyla mücadele etmiş, etmeye de devam edecektir.
“Özgürlük bizim karakterimizdır” biliyoruz ki, özgürlükler zor kazanılır ama çok kolay kaybedilir.

Editör: Elif Türkoğlu – 25.07.2023

Rapor Et

Meraklı

Mehmet Yılmaz tarafından yazıldı

Makale YazarıDoğrulanmış ProfilÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    ‘Barbie’ Oyuncu Kadrosu ve Karakter Rehberi

    Kohlberg’in Ahlâkî Gelişim Teorisi