içinde

Sudan Çıkmış Balık: Psikoseksüel Gelişim Nedir?

İnsanların yaşamı doğumdan ölüme kadar değişkendir. Yaş ilerledikçe sosyal ve biyolojik farklılıklar ve olgunlaşmalar yaşanmaya başlar. Yaşanan değişiklikleri anlamak ve insan yapısını çözümlemek için geçmişten günümüze birçok deney ve gözlem yapılmıştır. İnsan türünün kadın ve erkek olarak iki türden oluşması onların fiziksel ve zihinsel yapısını çözümlemeye neden olmuştur. Bunun için psikologlar çeşitli araştırmalar yapmıştır. Alanda çalışan isimlerden biri de Sigmund Freud’tur. Freud, psikoseksüel gelişim alanında çalışmıştır. Freud’a göre psikoseksüel gelişim beş evreden oluşmaktadır. Buna “Psikoseksüel Gelişim Teorisi” denir. Hayat gerilim ve zevk almak üzere iki temel duygu üzerine kurulmuştur. Biriken gerilimler birçok çatışmaya da neden olmaktadır. Gerilim birikimi veya saplantı libido kavramından kaynaklanmaktadır. Libido; akıl mekanizmalarının doğal enerji kaynağıdır. Bu enerji sıkıştığında veya saplandığında enerji birikimi oluşur. Saplantı aslında temelde çocukluk döneminde oluşan ve yetişkinlik döneminde de uzun süre devam eden bir aşamadır. Teorinin evrelerinde birey birçok problemle karşılaşır. Ve çatışmaya girer. Bir sonraki evreye geçebilmek için her evreden başarıyla geçebilmek gerekir. Başarı geldikçe olgunlaşma da gelişir. Freud’a göre insan hayatının ilk 5 yılı önemlidir. Libido ve saplantı vücudun farklı köşelerinde ve farklı evrelerinde konumlandırılmıştır. Evrede oral, anal, fallik, latent ve genital bölgeler vardır. Oral evrede libidonun ortak merkezi ağızdır. Anal için anüs: fallik evre genital bölgeler evreler vardır. Bunları detaylı açıklamak gerekirse:

  • Oral Evre: Kişilik gelişiminin ilk evresidir. 0 – 1 yaşları arasında meydana gelir. Evrede libido bebeğin ağzında konumlanmıştır. Bebeğin ana etkileşim kaynağı ağızdır. Bunu dil ve emme refleksiyle yapar. Ağız yoluyla beslenme burada kanal görevini üstlenir. Bebek tatma ve oral hareketlerden zevk alır. Bebek tamamen ailesine, yani ona bakan ve besleyen insanlara bağımlı olduğundan bebekte oral hareketler sayesinde rahatlama ve güven oluşur. Buradaki en büyük gelişim beslenmedir. Çatışma veya gerilim bebeğin anne sütünden kesilmesiyle meydana gelir. Bebeğin bir sonraki evreye geçmek için sütten kesilmiş olması şarttır. Evrede çatışma sonucunda bebeğin eger varsa bakıcısına olan ihtiyacı da giderek azalır. Freud’a göre evrede saplantısı olan bireyin bağımlılık ve agresiflik sorunları ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek psikolojik sorunlara neden olabilir. Sigara içen, parmak ısıran, tırnak yiyen veya başparmağını ısıran kişilerde oral kişilik görülür. Bunu yapan insanlar yetişkin olarak saplantı problemi yaşayanlara birkaç örnektir.
  • Anal Evre: 1 – 3 yaş arasında oluşur. Freud’a göre ana odak noktasının anüs çevresi, mesane ve bağırsak hareketi kontrolü merkezi olduğunu düşünmüştür. Tuvalet eğitimi evresine düşünülebilir. Çocuk büyüdükçe oral evrede sütten kesildikten sonra lazımlık eğitimi almaya başlar. Evredeki en büyük çatışma tuvalet eğitimidir. Çocuk burada vücudun ihtiyaçlarını kontrol etmeyi, onları hissetmeyi öğrenir. Bu kontrol başarı ve özgürlük duygularının gelişimini sağlar. Tuvalet kullanan çocuk için övgü ve ödülleri kullanan ebeveynler olumlu sonuçlar alır. Ayrıca çocuğun yapıcı ve yetkin hissetmesini sağlar. Freud, anal evredeki olumlu tecrübelerin bireyin yetişkinliğinde rekabetçi, üretici ve yaratıcı olmasının temeli olduğunu savunmuştur; bütün ebeveynler lazımlık eğitimi için aynı cesareti gösteremezler. Evrede yaşanabilecek saplantı yetişkinlikte de farkli problemleri meydana getirebilir. Evrede saplantı yaşayan yetişkinler düzen problemleri de yaşayabilir.
  • Fallik Evre: 3 ila 6 yaş arasındaki dönemi kapsar. Libidonun ortak noktası genital bölgedir. Bu yaşlarda çocuklar dişi ve erkek arasındaki farkı anlamaya başlar. Freud evrede iki farkli düşünceyi savunur. Erkek çocuklar annelerinin ilgisini çekmek için babalarını bir rakip olarak görmeye başlar. Buna “Oedipus Kompleksi” adı verilir. Terim anneye sahip olma ve babanın yerine geçme dürtüsü olarak açıklanabilir. Aynı şey kız çocuklarında babalarına karşı olmaktadır. Buna da “Elektra Kompleksi” denir. Odak nokta evredeki karmaşaları çözebilmektir. Çözümleme çocuk aynı cinsiyetteki ebeveyni ile benzer özellikler geliştirdiği ve ebeveyini tanımaya başladığı tanımlama evresine girince gerçekleşir. Erkekler babalarına; kızlar annelerine bakıp saygı duymaya başlayacaktır. Ancak evrede saplantı varsa yetişkinliğe taşınabilir. Eğer çözüme kavuşmazsa cinsel problemlere neden olabilir.

  • Latent Evre: 6 ila 12 yaş arasında gerçekleşir. Evrede libidonun odak noktası yoktur. 12 yaş ergenlik dönemidir ve 6 yaşından 12 yaşa kadar libidoyu keşif aşamasıdır. Libido görünürde vardır; belirli bir yere odaklanmış değildir. Vücudun bir yerine odaklanmak yerine entelektüel arayış, sosyal etkileşimler gibi alanlara yönlendirilir. Çocuklar yeni özellikler kazanmaya başlar. Sosyal yetenekler ve iletişim becerilerinin gelişimi evrede oldukça önemlidir. Sosyal yön ve yeni becerilerin gelişimi ilerlemeye devam eder. Çocukların okula başladığı döneme denk geldiği için çocuklar arkadaş ilişkilerine, hobilere ve diğer alanlara önem verir. Çocukların arasındaki oyunlar genellikle aynı cinsiyetten çocuklarla sınırlandırılmaya başlar. Bu dönemdeki herhangi bir saplantı yetişkinliğe etkisi pek yoktur.
  • Genital Evre: 12 yaş ve üzerinde görülür. Libido odağı geri döner. Sebebi de bireyin cinsel istek duymaya başlamasıdır. Bir anlamda cinsel olgunluğa erişmeye başlanır. Evrede karşı cinse karşı ömür boyu sürecek cinsel bir olgunluk geliştirilir. Genital evrenin amacı çeşitli yaşam alanları arasında dengeyi sağlamaktır. İlk evrelerde odak kişisel ihtiyaçtır. Evrede ilgi başka insanlara kaymıştır.

Tüm evreler başarı ile tamamlanırsa birey cinsel olarak olgun ve zihinsel olarak sağlıklıdır. Eğer birey tüm evrelerde başarılı olursa dengeli, sağlıklı, cana yakın ve diğer insanları da önemseyen bir yapıda olur. İnsan hayatındaki başarı zihinsel ve bedensel süreçleri doğru öğrenmek ve onları doğru uygulayabilecek güce sahip olmakla mümkündür. Doğumdan ölüme kadar insanlar sürekli gelişim ve değişim sürecinin içerisindedir. İnsana düşen sorumluluk da değişim ve gelişimleri normalleştirmek ve karşılaşılacak sürprizlere hazırlıklı olmaktır.

 

Editör: semra – 24.07.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Derinlerde Unutulmuş Bir Hazine | Çürümeye Terk Edilmiş Murat 124

    ‘Barbie’ Oyuncu Kadrosu ve Karakter Rehberi