içinde

Davranışların Dalgalı Sürümü: Deliryum Nedir?

Deliryum; akut veya ani ruhsal durum değişikliğidir. İnsanın yapısında bulunan dikkat, hafıza, biliş ve bilinç gibi durumları değiştiren sistemdir. Ancak sistemdeki değişiklikler kısa sürede gerçekleşmez. Saatler veya günler sürer. Demans ise yıllar içinde gerçekleşir. Deliryum olan hastalarda çevreye olan farkındalık çoğunlukla azalır ve oldukça fazla kafa karışıklığı yaşarlar. Eğer onlarla sohbet ederseniz belirli bir konuya bağlı kalamadıkları görülür. Bu yüzden başka bir şey tarafından dikkatleri kolayca dağılabilir. Etraflarına hiç cevap veremeyebilirler. Özellikle güncel olaylarda dahil bir şeyleri hatırlamada güçlük çekerler. Son olarak son vakalarda da görüldüğü üzere halüsinasyon görebilirler. Veya korku, kaygı, sinir ve depresyon gibi aşırı duygular yaşayabilirler. Bunların çoğu demansın belirtileriyle aynıdır. Diğer taraftan deliryumdaki bu belirtiler değişiklik gösterebilir. Deliryum ve demans birbiriyle benzer özellikler gösteriyor olsa da aslında tamamen farklı özelliklere sahiptir. Belirtilerindeki benzerlikler yüzünden bazen birbirine karıştırılır. Bunun nedeni de deliryum ile demansın birlikte gerçekleşmesidir. Aralarındaki farkı görebilmek için doktorlar birkaç noktaya dikkat eder.

Öncelikle hastalığın ne zaman başladığı tespit edilmeye çalışılır. Bu de psikolojik durumun değiştiği zamandır. Deliryum bilişte ani gerçekleşen bir durumdur. Hiç belirti göstermeden çok ani değişimlere geçiş yapabilir. Oysa dermans küçük küçük belirtilerle başlayarak gittikçe kötüleşir. Diğer bir yöntem olarak da doktorlar hastaların dikkatini ölçer. Bir yere odaklanıp bunu sürdürmek deliryum hastalar için ciddi derecede zordur. Diğer yandan demansın erken evrelerindeki hastalar genelde dikkatli olurlar. Son olarak ve en önemlisi doktorlar, belirtilerde bir dalgalanma olup olmadığını anlamaya çalışırlar. Deliryumlu hastalarda belirtiler önemli derecede dalgalanma gösterir ve gün içerisinde gelir gider. Belirtiler oldukça sık bir şekilde değişir. Dermanslı hastalar ise zaman içinde oldukça sabit bir hafıza ve düşünme kabiliyeti sergilerler. Durumlar fluctuatio ( dalgalanma ) göstermez. Deliryum vakalarına genelde beyin sinyallerinin gönderilmesi ve alınması sırasındaki bozulmalar yol açar. Genelde oksijen ya da eskiden beynin aldığı bazı maddelerin eksikliği neden olur. Bu yüzden deliryum demansın aksine genel anlamda geçici ve geri dönüşlüdür. Ana farklılıklardan biri de budur. Demans gibi kalıcılığı yoktur. Deliryum’u etkileyen etmenlerden biri de ilaçlardır. Özellikle beyin işlevlerinde değişikliğe yol açan ilaçlar etki eder. Antikolinerjik, psiko aktif ilaçlar ve opioidler bu değişiklikten sorumlu olan ilaç çeşitleridir. Aynı zamanda bazı ilaçların bırakılmasından ve alkolden de kaynaklanabilir. Alkolikler uzun süre alkol kullandıktan sonra aniden bırakırlarsa deliryuma sebebiyet verebilirler. Buna “deliryum tremens” denir.

Peki deliryum hangi insan gruplarında daha sık görülür?

Deliryum insanlar arasında önemli derecede yaşlılar arasında görülür. Birkaç teori olmasına karşılık sebebi bilinmemektedir. Ancak buna yönelik birçok teori de geliştirilmiştir. Teorilerden biri stresli olunduğu zaman asetilkolin sinir taşıyıcısının azalmasıdır. Bu ilaçlarla veya stresli durumlarda da olabilir. Beynin ürettiği asetilkolin biz yaşlandıkça azalmaya başlar ve yaşlı insanlar stresli olduklarında asetilkolin seviyelerindeki düşüşe daha duyarlıdırlar. Diğer teori de biz yaşlandıkça vücudumuzun kandaki toksinleri süzmesi zorlaşır ve beyine asetilkolinlerin girmesi engellenir. Böylece yaşlandıkça beyinde daha pek toksin birikmesine yol açar. Bu sebeple de deliryum olma ihtimali artar. Deliryum geri dönüşlü olduğu için gerektiği şekilde tedavi edilmesi çok çok önemlidir. Fakat tedavi altta yatan sebeplere bağlıdır. Mesela sıvı kaybından şüpheleniliyorsa sıvı ve elektrolit verilmesi sorunu çözer. Ya da sorun ilaçlar ile ilgiliyse ilaçları kesmek deliryumu ortadan kaldırabilir. Deliryuma ihtiyacı olmayan veya iyileşme sürecindeki hastalara destekleyici tedavi sağlanması önemli olabilir. Hastaları sakinleştirmek ve çevreleriyle uyum içinde olmalarını sağlamak oldukça önemlidir. “NE KADAR AZ STRES. O KADAR İYİ.” Bulundukları yer ve neler olduğuyla ilgili düzenli sözlü hatırlatmalar, aile buluşmaları, rahatlatma tekniklerini kullanma, doğru beslenme hastalıkla mücadelede önemli tedavi yöntemlerinden biridir.

Editör: semra – 31.01.2024

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Kızıl Goncalar | Elmayı Çürüten Yarım Olması Mıdır?

    Dengeleyici Eylemler: Bağı Zedelemeden “Hayır” Demek