içinde

MuhteşemMuhteşem

Ayşe Ümit Karabacak ile Edebiyat Ajandası Turu

Hobilerin neler sorusu sorulan hemen hemen herkesin cevapları arasında kitap okumak yer alırken bazılarımız için ise okumak hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Okumak hayatın ayrılmaz bir parçası diyenlerden biri olan ve sosyal medyadan tanıdığımız Ayşe Ümit Karabacak ile kaliteli bir yaşamın olmazsa olmazlarından olan okuma ve yazmanın en güzel birleşiminin örneklerinden biri olan okuma günlüğü üzerine harika bir röportaj gerçekleştirdik. Öncelikle teklifimizi geri çevirmeyip bize vakit ayıran Ayşe Hanım’a Dergio ailesi adına teşekkürlerimi sunuyorum ve lafı çok da uzatmadan sizleri Ayşe Hanım ile baş başa bırakıyorum.

  • Sizi Youtube kanalınızdan ve Instagram bloğunuzdan tanıyoruz ancak yine de sizi sizin kaleminizden okumak isteriz. Ayşe Ümit Karabacak kimdir?

34 yaşındayım, 3.5 yaşında bir kızım var. Okumayı, yazmayı, araştırmayı ve öğrenmeyi çok seviyorum. İtü Endüstri Ürünleri Tasarımı okudum. Şu an tasarımcı kimliğimin yanında Instagram ve Youtube üzerinden sosyal medya içerikleri üretiyorum. Aynı zamanda kırtasiye ürünleri ve okuma günlüğü içeriklerimin satışını yaptığım bir shopier dükkanım mevcut.

  • Kitaplar adeta insanlığın temellerini sağlamlaştıran sütun görevi görmekte. Herkesin kitapları sevme sebebi farklı, peki ya siz kitaplarla ilgili en çok neyi seviyorsunuz?

Kendi hayatımızı yaşayarak ancak kendi deneyimlerimizden öğreniyoruz. Kitaplarla birlikte birçok hayattan birçok deneyim okuyup gelişebiliyoruz. Kısıtlı olan vaktimizi ve deneyimlerimizi kitaplarla artırıp, farklı dünyalara girip, o karakterlere bürünüp yaşıyoruz ve bu çok kıymetli bir deneyim. Tabii kurgu eserlerin yanında farkındalık yaratan evren, doğa, zihin ve psikolojiyle ilgili bana katkısı olan kitapları da önemsiyorum. Benim bu hayatta olma ve kendimi gerçekleştirme yolumda kitaplar en büyük rehberim.

  • Kitapseverleri ikiye ayıran satır altı çizilir mi çizilmez mi tartışmasında çizilir diyenlerden biri olarak okurken kitap üzerine not almak, hoşuma giden yerlerin altını çizmek gibi eylemlerin aktif okumanın bir parçası olduğunu düşünüyorum. Peki ya siz bu konuda hangi taraftasınız?

Kitapların satırlarını çizip üzerine not alanlardanım ben de. Kitaplarla özdeşleşip onlara yaşanmışlık kattığını düşünüyorum. Tabii ki hunharca davranmadan, ona kendimden izler bırakmayı seviyorum. Üzerinden zaman geçince açıp baktığımda nelerden etkilendiğimi ve düşündüğümü görmek benim için önemli.

  • Sosyal medya hesaplarınızda kitap günlüğünüzü nasıl tuttuğunuz üzerine paylaşımlar yapıp ilham kaynağı oluyorsunuz. Sizin kitap günlüğü serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?

Okuduğum kitapları liste halinde not alıp, sevdiğim alıntıları yazmam ile başladı. Kitap yorumlarımı sadece Instagram’da paylaşıyordum sonra onları da deftere not edip okumak istediğimde defterime bakabilmek ve hepsini bir arada görmek isteğimle de bir okuma günlüğü ortaya çıktı. Tabii sosyal medyanın desteği ve motivasyonu da çok oldu, ben paylaştıkça ilgilenenler, beğenenler olunca ben de daha çok yazmaya motive oldum.

  • Kitap günlüğünüzde nasıl bir sistem kullanıyorsunuz? Bu sistemi oluştururken neleri göz önünde bulundurdunuz?

Yazmayı ve görmeyi sevdiğim içerikleri hazırlıyorum defterimde. Yıllık okuma takibi, bütün bir yıl nasıl okumuşum onu görme isteğimle ortaya çıktı. Renklendirme fikri de işin keyifli tarafı. Onun dışında ben nelere önem veriyorum, kitaplarla ilgili neleri görmek istiyorum onu düşünerek hazırlıyorum. Listeler, çizelgeler hazırlamak hoşuma gidiyor. Severek yapacağım sayfaları düşünüyorum.

  • Okuma alışkanlığı kazanmak isteyen veya yeni kazanmaya başlamış biri için kitap günlüğü sistemini önerir misiniz? Kitap günlüğünün okuma alışkanlığına bir katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?

Elbette okuma günlüğü, okuma alışkanlığı için de teşvik edici. Her gün kaç sayfa okuduğunuzu not alırsanız, çizelge hazırlarsanız, onu hazırlayacak olmak okumayı da körükleyebiliyor. Okumanın katkısı tartışılmaz. Ama onun yanında böyle bir defterin size ait oluşu, onu bitirince vereceği hazzı düşünüp okuma motivasyonunu da artıracağına inanıyorum.

  • Takipçilerinizden biri olarak aylık okuma oranlarınızın oldukça yüksek olduğunu görüyorum. Bunun için kullandığınız bir okuma tekniği var mı yoksa bunun bir istikrar sonucu edinilmiş alışkanlık olarak mı değerlendiriyorsunuz?

Çok yüksek değil bence. Özellikle çocuk öncesi dönemimle kıyaslayınca şu an çok az okuyabiliyorum. Bana iyi geldiği için, kendimle baş başa kalabilme, terapi zamanım olduğu için okumaya mutlaka vakit ayırmaya çalışıyorum. Film ve dizi izlemeye ayırdığım vakit çok az. Bu da benim tercihim tabii.

  • Bazıları kitabı yalnızca okuyup sevdiği alıntıları bir kenara yazmanın yeterli olduğunu düşünürken bazıları kitabı yorumlamadan ve üzerine düşünmeden geçmenin o esere haksızlık olduğunu düşünüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İkisi de çok kıymetli. Ama kitabı okuduktan sonra yorumunu yazmak, üzerine düşünmek sizin de bir şeyler üretmeniz, zihninizin çalışması demek. Bir konuda bir şeyler üretebilmek çok kıymetli ve kalıcı. Böylece o kitapta öğrendiklerinizi daha çok hayatınıza katabiliyorsunuz, sizin tecrübeniz oluyor. O yüzden kitaplarla ilgili biriyle sohbet etmek, üzerine düşünmek, sana olan katkısını analiz etmek çok kıymetli. Her okuyucunun okuduğu kitabın hakkını verebilmek için bunu yapması gerektiğini düşünüyorum.

  • Her bir kitabın bambaşka bir dünya olduğuna eminim ki herkes katılacaktır. Bu görüşe göre de her okuma günlüğünüz aslında içerisindeki kitapların dünyalarını anlatan seyahatnamelerdir de diyebiliriz. Siz bir günlüğün sonuna geldiğinizde nasıl hissediyorsunuz, eski günlüklerinizi okuduğunuz ve yeniden o dünyalara seyahate çıktığınız oluyor mu?

Bir defteri bitirmek olmak harika bir haz. Tamamen size ait, içindeki kelimeler, yazılar, tüm izler sizin zihninizden sayfalara dökülen bir izdüşüm. Defterden öte bir çocuk gibi oluyor belki komik gelecek ama 🙂 Size ait, sizin ürettiğiniz bir ürün neticede. Tabii en sevdiğim şeydir eski defterlerimi açıp incelemek, o zamanki bene yapılan yolculuk gibi, nelerden etkilenmiş, hangi alıntıları not almışım, şimdiki benle bunları yazan arasındaki değişimi düşünmek zamanda bir yolculuk benim için. Zaten el emeği olan her şey çok kıymetli bence, kıymet bilen ellerde tabii. O yüzden benimle aynı ilgi alanında olanlarla, aynı kıymeti hissedenlerle çevrelenmek de çok büyük şans ve mutluluk verici benim için. İyi ki varsınız, kendi içimdeki ışığı fark etmeme ve daha da artırarak yola devam etmeme vesile olduğunuz için.

Editör: Fatih Düz – 11.03.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Hassas İçerik Filtresi
    Bu gönderiyi görüntülemek için tıklayın

    ‘Çığlık’ Bir Korku Klasiğinden Çok Daha Fazlası Mı?

    Anılar Nasıl Oluşur ve Nerede Saklanır?