içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı ÜzgünÜzgün İnanılmazİnanılmaz

Türkiye’de Kadın Haklarının Gelişiminde Dönüm Noktaları

Dünden Bugüne Kadın Hakları!

Türkiye’de yıllar önce, Dünya’ya nazaran kadınlara bazı haklar verildi. Aslında bu dönemde bunları konuşmak bizi hoşnut etmese de o dönemler için maalesef bunlar normaldi. Kadınların her alanda olması gerektiğine ve erkekler gibi eşit haklara sahip olmalarını gerektiğini hep savunduk. Savunmaya da devam edeceğiz. Çünkü şu yaşadığımız dönem de bile kadınlarımız değersizleştiriliyor.

Bazı erkekler, kendilerini kadınlardan üstün görmeye devam ediyor. Onlara zarar verdiklerinde hiçbir ceza almayacaklarını düşünüyor. Ne kadar acı bir durum değil mi? Çok şükür ki özgürlük haklarımız yıllar evvel bizlere tanınmış. Aslında geç bile kalınmış ama Mustafa Kemal Atatürk biz Türk kadınlarına gerçekten ışık olmuş.

İşte Türkiye’de kadın haklarının tarihsel gelişim sırası:

1843 – Tıbbiye mektebi bünyesinde kadınlar ebelik eğitimi almaya başladı. Böylece sosyal yaşamda yerlerini almaya başlamışlar.

1847 – Kız ve erkek çocuklara eşit miras hakkı tanıyan “İrade-i Seniye” yayımlandı.

1856 – Osmanlı’da köle ve cariye alınıp satılması yasaklandı.

1858 – Arazi Kanunnamesi’nde mirasın kız ve erkekler arasında eşit olarak paylaştırılacağı hükmü yer aldı. Böylece kadınlar ilk kez miras yoluyla mülkiyet hakkını kazandı. Aynı yıl Kız Rüştiyeleri (ortaokul) açıldı.

1869 – Kadınlar için ilk sürekli yayın olarak nitelenen (haftalık) Terakk-i Muhadderat dergisi yayımlandı.

1869 – Kızların eğitimine ilk kez yasal zorunluluk getiren Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayımlandı.

1870 – Kız öğretmen okulu Dar-ül Muallimat açıldı.

1871 – Mecelle’nin (Osmanlı Medeni Kanunu) uygulanması için çıkarılan “Hukuk-ı Aile KararNamesi” ile evlilik sözleşmesinin resmi memur önünde yapılması, evlenme yaşının erkeklerde 18, kadınlarda 17 olması, zorla evlendirmelerin geçersiz sayılması düzenlendi.

1876 – Kanun-i Esasi (ilk anayasa) kabul edilerek temel haklar düzenlendi. Kız ve erkekler için ilköğretim zorunlu hale getirildi.

1897 – Kadınlar ücretli işçi olarak çalışmaya başladı. 16 sene boyunca devlet memuru olmak için beklediler.

1913 – Kadınlar ilk kez devlet memuru olarak çalışmaya başladı. Bir yıl sonra da tüccarlık ve esnaflığa başladılar.

1914 – “İnas Darülfünunu” adı altında kızlar için bir yüksek öğretim kurumu açıldı.

1921 – Darülfünunda karma öğretime geçildi.

1922 – Yedi kız öğrenci tıp fakültesine kayıt yaptırarak eğitime başladı.

29 Ekim 1923 – Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar hızlandı.

3 Mart 1924 – Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı. Böylece eğitim laikleştirilerek tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı.

17 Şubat1926 – Türk Medeni Kanunu kabul edildi. Kanun ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı. 4 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi.

1930 – Belediye yasası çıkarıldı. Yasa ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.

1930 – Kadın ve çocukların korunmasına ilişkin ilk düzenleme “Umumi Hıfzısıhha Kanunu” ile yapıldı.

1930 – Doğum izni düzenlendi.

10 Haziran 1933 – Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.

26 Ekim 1933 – Köy Kanunu’nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.

5 Aralık 1934 Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Nihayet kadınlar da oy kullanabilmeye başladı.

8 Şubat 1935 – Türkiye Büyük Millet Meclisi 5. Dönem seçimleri sonucunda 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girdi, ara seçimlerde bu sayı 18’e ulaştı.

8 Haziran 1936 – İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.

1937 – Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi ile yasaklandı.

1945 – Analık sigortası (doğum yardımı) 4772 sayılı yasa ile düzenlendi.

1949 – Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlandı.

1950 – İlk kadın belediye başkanı (Müfide İlhan) Mersin’den seçildi. Mersin’de yaşayan biri olarak ayrıca gurur verici bir olay benim için.

1952 – Sağlık Bakanlığı bünyesinde ana çocuk sağlığı hizmetleri verilmeye başladı.

1965 – Gebeliği önleyici araçların satış ve dağıtımının serbest bırakılmasını ve tıbbi zorunluluk halinde kürtaj hakkı tanınmasını düzenleyen Nüfus Planlaması Hakkında Kanun çıkarıldı.

22 Şubat 1966 – Eşit değerde iş için kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitliğini sağlayan 1951 tarihli 100 sayılı ILO sözleşmesi onaylandı.

26 Mart 1971 – İlk kadın bakan (Türkan Akyol) atandı.

1975 – Birleşmiş Milletler tarafından Mexico City’de Birinci Dünya Kadın Konferansı düzenlendi ve bunu takiben 1975-85 yılları arasındaki dönem “Kadın On Yılı” olarak ilan edildi.

27 Mayıs 1983 – 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sona erdirilmesi ve gönüllü cerrahi sterilizasyon yöntemlerine izin verilmesi Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle sağlandı. Kürtaj için evli kadınlara kocadan izin alma koşulu getirildi.

1985 – Türkiye, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ni (CEDAW) imzaladı ve sözleşme 1986 yılında yürürlüğe girdi.

1985 – 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda kadın konusu ilk kez bir sektör olarak yer aldı ve bu konuda politikalar belirlendi.

1987 – Devlet Planlama Teşkilatı’nda Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu kuruldu.

1989 – İstanbul Üniversitesi’nde ilk Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Bugün üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin sayısı yurt çapında 13’e ulaştı.

24 Ocak 1989 – İçişleri Bakanlığı kaymakamlık sınavlarına kadınların da alınacağını açıkladı.

29 Kasım 1990 – Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun’un 159. maddesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. İptal kararı 2 Temmuz 1992 tarih ve 21272 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.

1990 – Tecavüz mağdurunun hayat kadını olması halinde cezanın indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu’nun 438. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlükten kaldırıldı.

14 Nisan 1990 – Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, ilk kadın kütüphanesi ve bilgi merkezini açtı.

1990 – Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara ve çocuklara destek hizmeti vermek üzere ilk kadın konukevleri açılmaya başlandı.

1990 – 422 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kadının statüsü ve Sorunları Başkanlığı kuruldu. 25.10.1990 tarihinde kadın sorunları konusunda ulusal mekanizma olarak Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) 3670 sayılı kanunla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı olarak kuruldu ve 24.06.1991 tarihinde de Başbakanlığa bağlandı.

Eylül 1990 – Yerel yönetimler kadın konusunda özellikle şiddete uğrayan kadınlara yönelik hizmet vermeye başladı. Türkiye’deki ilk kadın sığınma evi Bakırköy Belediyesi tarafından açıldı.

1991 – 48. Hükümet döneminde ilk kadın vali (Lale Aytaman) Muğla iline atandı.

17-20 Şubat 1992 – Birleşmiş Milletler Uluslararası Kadının İlerlemesi İçin Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin (INSTRAW) toplantısında, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Türkiye’de kadın konusunda odak noktası olarak kabul edildi.

1993 – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliği ile “Kadının kalkınmaya Katılımını Güçlendirme Ulusal programı Projesi” uygulamaya başlandı. Kadının Statüsü ve Sorunları genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü proje kapsamında; eğitim programları, araştırma projeleri, pilot projeler ve istatistik/yayın faaliyetleri yürütüldü.

1993 – Halk Bankası’nca kadınları girişimciliğe özendirmek amacıyla kadınlara özel, düşük faizli kredi uygulaması başlatıldı.

1994 – Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara hukuki ve psikolojik danışmanlık, girişimcilik ve el emeğinin değerlendirilmesi konularında hizmet vermek amacıyla Bilgi Başvuru Bankası (3B) kuruldu.

5 Nisan 1994 – Dünya Bankası ile kadın konulu projeler yürütülmeye başlandı. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü’nde bir Dokümantasyon Merkezi kuruldu.

1995 – Kurulduğundan bu yana, açtığı kadın danışma merkezi ile şiddete uğrayan kadınlara danışmanlık hizmeti veren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, ilk kadın sığınağını açtı.

19 Kasım 1997 – Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü’nün önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı’nca nüfus cüzdanlarında medeni hâl kısmında “evli/ bekar/ dul/ boşanmış” gibi ifadelerin yerine sadece “evli” veya “bekar” ifadelerinin kullanılmasını düzenleyen genelge yayımlandı.

17 Şubat 1998 – Yeni Türk Medeni Kanunu Tasarısı Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü’nün ortaklaşa yaptığı bir toplantı ile kamuoyunun bilgisine sunuldu.

1998 – İçişleri Bakanlığı’nca nüfus cüzdanlarında yapılan düzenlemeye paralel olarak Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nce verilen dul ve yetim tanıtım kartlarındaki “Emekliye Yakınlığı” bölümünde yer alan “dul kadın vb.” ifadelerin yerine sadece “eşi, kızı, oğlu, annesi, babası” gibi ifadelerin kullanılması sağlandı.

22 Kasım 2001 – Yeni Türk Medeni Kanunu TBMM tarafından kabul edildi.

1 Ocak 2002 – Yeni Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdi.

7 Ocak 2008 – Avrupa Konseyi bünyesinde oluşturulan Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele Gücü tarafından yürütülecek “Aile İçi Şiddet Dahil, Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele Kampanyası” çerçevesinde Avrupa Konseyi’nce nakdi hibe verilmesine ilişkin anlaşmanın yürülüğe girmesine dair karar 26749 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Editör: Fatih Düz – 05.10.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Dilaraaaa tarafından yazıldı

Moda Tasarım öğrencisi

YorumcuTestçiMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Bizi Dünyadan Sıyırıp Kendi Dünyamıza Hapseden Kulaklığın İcadı

    21/90 Kuralı Nedir? | İyi Alışkanlıklar Ve Daha İyi Bir Yaşam Oluşturmanıza Nasıl Yardımcı Olur?