Yerleşik hayatın başından günümüze kadar uzanan cinsiyet kalıpları ve toksik maskülenite, hala başımıza her alanda bela olmaktadır. Kadın olmak her zaman feminen olmayı gerektirmediği gibi erkek olmakta her zaman maskülen olmayı gerektirmez. Kadın ve erkek birer cinsiyettir, feminenlik ve maskülenlik ise insanın kendini dışarıya nasıl ifade ettiği ile alakalıdır. Kadın böyle giyinmeli, erkek böyle giyinmeli gibi basmakalıp kurallar insanların birbirini baskılamak için uydurduğu körelmiş kurallardır. Halbuki insanın nasıl giyindiği, saçını nasıl kullandığı ya da takı olarak ne kullandığı ve yahut hiç bir takı kullanmaması sadece kendisi ilgilendirir. Herkes bu basmakalıp kurallara uysa aynı fabrikadan seri üretim olarak üretilmiş gibi görünürüz. Ama doğamız ne kadar renkli ve farklı ise insanlar da o kadar renkli ve farklıdır. Neyse ki kadın, erkek, non-binary demeden tüm topluma zarar veren bu kalıplar, bazılarımızı kendimizi özgürce, kalıplara sığmadan ifade etmemize engel olamamaktadır. Gelin bu toksikliği ve kalıpları kıran birkaç ünlüye göz atalım ne dersiniz?
DAVID BOWIE
60’ların başından itibaren cinsiyet kalıplarını çöpe atmış olan, yenilikçi müzik ve moda tarzıyla her zaman her yerde gündem olmuş Bowie, bu konuda 20. ve 21. yüzyıl sanatçılarına bu konuda ışık tutan öncülerden biri olmuştur.
HARRY STYLES
Müzik hayatında ve sahnedeki giyim tarzında Prince, Freddie Mercury, Mick Jagger ve David Bowie’den esinlenen Styles, ilk ünlü olduğu yıllarda insanların hakkında ne dediklerini umursadığı için mutsuz olsa da büyüdükçe bu nefret söylemlerini kulak arkası yaparak solo hayatında adeta küllerinden yeniden doğmuştur. Geniş hayran kitlesini müziği dışında kadın hakları ve LGBTIQ+ konularına adamıştır. Her zaman hayranlarını oldukları kişi olmaya cesaretlendirmektedir.
LIL NAS X
23 yaşında 2 Grammy ödüllü Lil Nas X her ne kadar “Call Me By Your Name” klibi ile tartışma konusu olsa da, kendi hayatını hiçbir kalıba sığdırmadan yaşayanlar arasındadır. Yetenekli şarkıcı LGBTIQ+ gibi marjinal azınlık gruplarına esin kaynağı olup cinsiyet kalıplarına ve toksik masküleniteye giyim tarzıyla dur diyen ünlülerden biridir.
BILLY PORTER
Still ikonu olarak görülen “American Horror Story” ve “Pose” yıldızı Porter, hayatını modayı “cinsiyetsizleştirmeye” adamıştır. Ödül törenlerinde giydiği cinsiyetsiz ya da cinsiyet kalıplarını kıran parçalarıyla birçok kez adını modanın üst köşelerine yazdırmayı başarmıştır.
CODY FERN
American Horror Story: Apocalypse, The Assassination of Gianni Versace: American Crime Story, House of Cards gibi büyük yapımlardaki performansı ile ününe ün katan Fern, normalde bilerek giyim tarzı hakkında açıklama yapmayarak giydiklerini yoruma açık bırakmayı tercih etmektedir. Louis Vuitton röportajında başkasının cinsiyet kalıpları yorumlamasınaa göre giyinmektense kendi yorumunu ifade etmeyi seçtiğini söylemiştir.
Editör: Fatih Düz – 11.11.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Harika bir yazı, bu tarz içerikler daha çok olmalı. Emeğine sağlık. 🙂
harry e bayılıyorum müthiş bi adam
Herkes kendine yakışanı giymeli.
herkes kendine yakışanı giysin ne güzel işte.
Fotoğraftaki kıyafetlerin günluk hayatta ve normal bir insanın giymesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Moda adı altında her türlü saçmalık yapılıyor günumuzde. Doğru bulmuyorum.
içerikteki kıyafetler günlük hayatta giyilmesi için değil zaten. anlatılmaya çalışılan daha derin bir şey.
cinsiyete göre giyinmek bana da biraz saçma geliyor, herkes kendine yakışanı giysin işte.
Günümüzün en büyük sorunlarının başında toksik maskülenite geliyor. Buna dikkat çektiği için oldukça keyifli bir yazı olmuş, teşekkürler
Elinize sağlık iyi bir konu seçimi olmuş
Bir erkeğe yakıştıramadım 🙈 herkes istediği gibi giyinsin tabi de biz kızlar daha ağır giyinen erkekleri daha çekici buluruz ve ciddiye alırız. Sonra bana kanka gözüyle bakıyorlar demesinler 😊 erkek kıyafetleri şu renk olmalı konusuna katılmıyorum bence pembe sadece kız rengi değildir.
Biz kızlar diyerek genelleme yapılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü dünyada milyarlarca farklı insan var. Zaten içeriğimdeki insanlar da genel olarak kişisel hayatlarında pek öyle giyinmiyorlar. Ödül töreni gibi etkinliklerde bir şeyler anlatmak amaçlı bu tip kıyafetleri giyiyorlar. Ama yakıştırıp yakıştırmamak size kalmış tabii ki. Önemli olan sırf bir bez parçası ya da aksesuar yüzünden insanlara nefret yağdırıp onları toplumdan itmemek 🙂
Elinize sağlık