içinde

MuhteşemMuhteşem

Taraftarlar Neden Hep Transfer Bekler?

Geçen gün dikkatimi çeken bir şey oldu, spor haberlerini izlerken fark ettim ki takımını tutan taraftarlar transfer sezonu gelince heyecanlanıyor ve takımlarının ihtiyacı var mı, yok mu onu bile düşünmüyor.

Mesela Galatasaray, beş transfer yapmış. Geçen sene sil baştan bir takım yapılmış, bir çok oyuncu gelmiş gitmiş ve özellikle de ligde başarısız olunmuş. Bu sene yine aynısı yapılıyormuş. Taraftarlar mesaj atıyor, altı numara nerede? Golcü nerede? Hani nerede transferler? E şimdiye kadar beş tane yapılmış ya! Bir tür hastalık olmuş bu transfer işi. Yeter ki gelsin, biz Hava alanına koşup karşılayalım, bir iki slogan atıp biraz hoplayıp zıplayıp rahatlayalım.

Peki ya geçen sene ki transferler? Onları da coşkuyla karşılamıştınız, onları da bağrınıza basmıştınız. Peki şimdi neden onlara sahip çıkmıyorsunuz? Bu oyuncuların hepsi mi kötü çıktı? Demek istediğim şu; her başarısızlıktan sonra şartmış gibi yeni isimler istenmesi. Yönetimlerin de buna karşı koyamaması. O yüzden ülkemizde başarısızlık devam ediyor. İstikrar denilen bir şey var, bilimi bile vardır herhalde. Oyuncuların birbirini tanıması, oyun stiline alışması lazım. Bu bazen bir veya iki yıl alabilir. Eğer siz bu oyunculara sabretmezsiniz ve hemen yollarını ayırırsanız bu istikrarsız durum devam eder. Bu da başarısızlığa kapı açar.

Demek ki ülkemizde bir şeylerin değişmesi gerek. Değişecekse de en başta taraftarın transfer işlerine olan bakışının değişmesi olması. Bazı şeylere hazır olmak gerekiyor, eski oyunculara sabretmek, genç oyuncuların hata yapmasını kabullenmek, yuhalanmamak gibi örnekler verebilirim. Çoğu futbol takımımız altyapıya önem vermiyor. Lig başı hazırlık maçlarında altyapıdan 5-6 futbolcu kampa götürülür, ya sonra? Sonrası yok. Lig başlar, belki bir belki iki genç oyuncu A takıma çıkar, yedekte oturur. 90 dakika süren maçın son 10-15 dakikasında oyuna alınır. Bazı zaman ayağına top bile değmeden maç biter. Sonra ne oldu? Genç oyuncu bekleneni veremedi. Nasıl versin ki? Düşünün ki o genç oyuncu sizsiniz. Size değer vermeyen, şans vermeyen bir takımda oynamak ister miydiniz? Ben olsam istemezdim. Giderim bir ikinci lig takımına, şansımı denerdim. Çoğu menajer de bunu bir fırsat biliyor ve dört büyüklerden oyuncuları alıp başka yerlere götürüyor. Bu sürüp giden kısır döngü durmadan devam edecek. Fakat taraftarlar bilgilenip kendilerini bu konuda geliştirir, yönetime tam tersi konuda baskı yaparsa futbolumuz olumluya döner, başarılar gelmeye başlar.

Bir başka sevda da yabancı transfer sevdası. Mesela orta sahaya 30 yaşında yabancı bir oyuncu alınıyor, dört beş yıllık kontrat veriliyor. Neymiş tecrübeli bir oyuncuymuş, iyi takımlarda oynamış ve yetenekliymiş. Gerçekten mi? Seneye bir bakıyorsun Türk futboluna ayak uydurmuş, küçük bir müdahale de yerlerde yatan, sık sık hakemlere itiraz eden bir adam haline gelmiş. Sonra da yüksek maliyet nedeni ile oyuncu takımdan gitmek istemiyor. Türkiye’de tecrübesi olan 30 yaşında futbolcu yok mu? Eğer mevzu tecrübeyse alın size tecrübe. Yabancı alacaksam genç oyuncu alırdım, hem maaşı düşük hem de Türkiye’ye daha iyi yerlere gitmek için hevesle oynayacak bir genç oyuncu. Tutmadı mı oyuncu, nasılsa maaşı düşük. Oyuncu takımımız da kalmak istemez, kalmaya kalksa bile tüm parasını verirsiniz, serbest kalır oyuncu. Bu iş bu kadar basitken neden bu çile devam ediyor?

Tabi ki çok özel futbolcular istisna. Mesela Galatasaray’a Hagi gelmişti ve yaşı otuzlardaydı. Hagi gerçekten iyi oyuncuydu, Fenerbahçe’de Alex mesela. Böyle oyunculara para verilmesine karşı değilim elbette. Yine genç oyunculara dönelim, yaptığınız transfer tuttu diyelim. O zamanda oyuncuyu çok yüksek bir fiyata satma şansınız var. Satmıyor musunuz? Bu sefer de elinizde harika bir oyuncu olur. Kazan kazan durumu yani anlayacağınız. Peki neden yabancı oyuncularda genç oyunculara gidilmiyor? Tek sebebi tecrübe mi? Açıkçası bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu sistemin artık değişmesi gerektiği. Bunun da taraftarlardan başlaması gerektiği.

Peki taraftarlar yönetimlere baskı yapabilir mi? Nasıl ki yeni transferler gelsin diye baskı yapabiliyorlarsa bu yönde de bir baskı yapabilirler. Seyirci maçlara ilgi göstermezse, tribünler boş kalırsa ne yapacak takımlar? Elleri mecbur olacak kısaca. Taraftar dediğin takımı düşünecek, onun için doğru olan ne ise onu yapacak. Yanlış yapanların da karşısında aslanlar gibi durup kükremesini bilecek vakti geldiğinde. Organize olmak için sosyal medya yeterli. Yazarların da bu konuda taraftarlara destek vermesi oldukça önemli. Bu işler hemen olmaz tabi, ülkenin belli bir takım kalıplaşmış eski alışkanları var. Fakat zamanla, yavaş yavaş değişim başlayacaktır, hatta başlamak zorunda. Futbol ülkemizde çok sevilen bir spor ve birçok genç küçük yaşta futbol oynamaya yöneliyor. Peki neden iyi futbolcular yetişmiyor ülkemizde?

Genç futbolcularımız için bir sorun da özgüven problemi. Ülkemizde yapı gereği bir çekingenlik var, özellikle Avrupa ülkelerinde bu çekingenlik daha az. Mesela şarkı yarışmaları. Bizim çocukları dinliyorum, çekingen çekingen, içine içine söyleyerek okuyorlar şarkıları. Başlar öne eğik, utangaç bakışlar. Bir de Avrupa’da yayınlanan bir şarkı yarışmasına bakıyorum, ne okumaktan çekiniyorlar, ne de dans etmekten. Zannedersiniz ki yıllardır sahnede şarkı söylüyor. Bence futbolda da durum böyle, çocuklar kendilerinden büyüklerle oynadığında o özgüveni yitirebiliyorlar. Büyükler de onlara iyi davranması, onları aralarına almaları çok önemli. Onları hemen ilk 11 de oynamaya alıştırmalı. Örneğin Barcelona’da Messi çok genç bir yaşta başladı oynamaya. O da altyapı oyuncusuydu. Yurtdışında böyle örnekler var ama biz de oldukça az. Ama zamanla artabileceğine olan inancım var. Teknik direktör ve antrenörler de en çok yardımcı olması gerekenler arasında. Genç oyuncuya o saygınlığı kazandırmalılar. Teknik adam onları aniden ilk 11’e koymalı örneğin. Demeli ki sen nasıl oynarsan oyna, ne hata yaparsan yap hiç önemli değil. Senin hatalarını abilerin, ablaların kapatacaktır demeli. Onlara güven aşılamalı ki o oyuncudan bir verim beklensin.

Bunları yapmak çok mu zor gerçekten? Yetmedi mi Avrupa kupalarında aldığımız başarısız sonuçlar? Demek ki yetmemiş. Başarı isteniyorsa gençlere önem verilmeli, transferlere ümit bağlanmamalı. Bir an önce taraftarlar harekete geçmeli ki kulüpler harekete geçebilsin. İşte o zaman ülkece yolumuz açık ve aydın olur.

Editör: Astropower – 27.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Katılımcı

aslan333 tarafından yazıldı

Herkes gibi biri.

Makale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Hangi Gezegende Yaşamak İsterdin?

    27 Temmuz 1835: Nobel Ödüllü GIOSUE CARDUCCI