içinde ,

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı

Stephen King Evreninin Bağlantıları

Stephen King’in roman ve hikayelerinin birbiriyle bağlantılı olduğu söylenir ki bu kısmen doğrudur. Çoğu romanı ve hikâyesi arasında bağlantı varken eserlerinin hepsi de Macroverse adlı bir üst evrende geçer. Eğer Stephen King kitaplarına aşina değilseniz ya da okumadığınız kitapları varsa spoiler uyarısı yapmak zorundayım. Yazıyı burada bırakmanız sizin için daha iyi olacaktır.

Macroverse bir çoklu evrendir yani içinde birden çok evreni barındırır. Bu üst evrende hikayeleri birbirine bağlayan olaylar ya da karakterler vardır. Bu evrenin içinde çok farklı olaylar, mekanlar, zaman çizelgeleri bulunur, haliyle böylesine devasa bir evreni takip etmek zordur. Stephen King’in korku yazarı olarak etiketlendiğini ve bunun aslında doğru olmadığını daha önce belirtmiştim. Yine de bu korku yazarlığı kariyerine 5 Nisan 1974’de ilk kitabı Carrie’nin, Türkçe adıyla Göz, yayımlanmasıyla başladı. Kitabın sınırlı başarısına rağmen 1977’de Brian De Palma tarafından sinemaya uyarlanınca ünlendi ve arkasından da asıl çıkışı olan Medyum, Shining,  geldi. O zamandan beridir de Stephen King’in roman ve öyküleri doğaüstü ya da doğal pek çok insana, yaratığa ev sahipliği yaparken bütün bu dehşetengiz karakterleri Macroverse adı verdiği bir üst evrende birleştirdi. Macroverse Derry’nin neden lanetli gibi göründüğünü, o romanındaki Pennywise’ın nereden geldiğini ve bütün o telepatik güçlerle donanmış insanları açıklıyordu.

Bu evrene birçok ayrıntı Kara Kule serisinin kitaplarından eklenebilir. Kara Kule, King’in evreninin tek başına bir evren olarak görünmesini sağladı. Stephen King burada apaçık bir şekilde J.R.R Tolkien’i kendine rol model olarak alıyor ve onun yolunu takip ediyordu. Kendisi de zaten bunu söylemekten geri durmadan pek çok kez dile getirdi. Tıpkı Orta Dünya Evreni ya da Tolkien’s Legendarium, gibi geniş bir evren yaratımı peşine düşmüştü. Bunu da yine Tolkien’in kendi evrenine bir hayran kurgusu yazarak elde etmeye çalışıyordu. Kara Kule mitolojisine göre başlangıçta Prim adı verilen ilksel, karanlık, kaos ortamı vardı. Bu karanlığın ortasında yaşayan Gan, ”Öteki” de denir, karnında evrenleri döndürüyordu. Kara Kule’yi yaratan da Gan’dı, onun başına muhafızlar diken de. Kule’nin altı kirişi vardır ve bu altı kirişi toplam da 12 muhafız korumaktadır. Bunlar at, balık, tavşan, ayı, köpek, kartal, fil, sıçan, kurt, yarasa, aslan ve kaplumbağadır. Bu kaplumbağa ise romanlarda sürekli sözü edilen, ”O” romanında Kaybedenler Kulübüne yol gösteren Maturin’dir. Maturin sessizdir ve bilgedir. Çoğu zamanını kabuğunun içinde, uykuda geçirir. Nadiren başını dışarı uzatıp, dış meseleler ile ilgilenir. Başını dışarı uzattığı bu nadir zamanların birinde kusarak bizim içinde yaşadığımız evreni meydana getirmiştir. Bu evren aynı zamanda King romanlarının geçtiği esas mekandır.

Peki IT kimdir? Ya da O. O’da Macroverse içinde yer alan bir boşlukta, karanlıkta kaplumbağa Maturin ile birlikte yaşar. Onun doğal düşmanıdır. Maturin kaplumbağa şeklinde betimlense de O pek çok şekle girdiğinden esas şeklinin ne olduğu konusu tartışmalıdır. Yine de “ölüm ışıkları” adı verilen üç turuncu ışık küresinden oluştuğuna dair rivayetler de vardır. Pennywise, Dünya’ya bir gök taşının üzerinde düşmüş ve Derry kurulmadan önce kasabanın sınırlarının içerisine inmiştir. Ana evrende yer alan diğer dikkate değer, daha çok mekan olarak geçen yerler ise Jerusalem’s Lot, Castle Rock, Haven ve Shawshank Eyalet Hapishanesidir. King birçok eserinde Pennywise’ı kullanarak kitapları birbirine bağlamayı bildi. Örneğin orijinal adı Tommyknockers olan ”Umacı” romanında Tommy gözleri parlak, gümüş dolara benzeyen bir palyaço görür. ”Rüya Avcısı” romanında Maine’den geçerken “Pennywise Yaşıyor” yazan bir graffiti görülür, O’dan Beverly Marsh ile Richie Tozier de kitapta yer almaktadır. Daha birçok kitapta da Pennywise’dan bahsedilir ya da doğrudan gözükür. Macroverse evreni içinde farklı hikayeleri birbirine bağlayan bir başka karakter de Walter O’dim ya da Siyahlı Adam olarak da bilinen Randal Flagg’dır. King’in çoklu evrenin baş düşmanı olarak kabul edilen Flagg’ın Carrie romanında da ana karakterin gerçek babası olduğu ima edilir. Gerçi King’in evreninin en büyük kötü karakterinin Pennywise mı yoksa Randall Flagg mı olduğu da tartışmalıdır. Sonuçta evren genişlemeye devam ediyor. Çünkü Stephen King hala yazıyor.

Sonuç olarak Macroverse’in kökeni itibariyle her şey bir şekilde Kara Kule’ye bağlanmaktadır. King’in roman ve öykülerini tek başına yapıtlar olarak okunması da mümkündür ancak öte yandan hepsini Macroverse adı altında birleştirerek sizlere daha zengin bir okuma deneyimi de sunar.  Bu zenginlik paralel boyutları ve farklı zaman çizelgelerini de içermektedir. Tabii ki Stephen King ne kadar çok yazarsa bu zenginlik de o kadar artacaktır. Nereye kadar gidebileceğini kim bilir?

Editör: İlkem Baydarlı – 21.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Emrecan Doğan tarafından yazıldı

YorumcuMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Kriz Ve Paylaşım Ekonomisi

    Folklor Öyküye Dost