Elif Şafak diyor ya: “Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya ortasındasındır merkezinde ya dışındasındır hasretinde.” Aşk anlatılmaz aslında yaşanır. Bugün anlatmaya çalışalım biraz. Dil kelâm bulsun ki aksın gönüllere. Aşk unutmamaktır, unutmamaktır, gözlerini alamamaktır, bir ayağı çukurda yaşamaktır. Kalbin ve aklın fethidir aşk. Gözlerine bakmaya kıyamamak, ellerine dokunacak cesareti kendinde bulamamaktır. Zindandır, karanlıktır. Gözlerini ve kalbini nereye götürsen de O’nunla olmaktır. Başka bir Dünyada, başka bir gezegende olmaktır.
Aşk yalnızlıktır aynı zamanda. Bunun nedeni Maşuktur. Her Maşuk bakmaz Aşık’a. Sadece bakar gibi yapar. Gül dağıtır, güzel kokular gönderir, naz yapar. Aşık bu durumda biçaredir, kördüğüme bağlanmıştır. Kendini soyutlanmış hisseder. Hasret çeker, burnunda tüttürür Maşukunu. Dünyası zindana döner. Ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, ne düşünürse düşünsün kendine gelemez. Eli, kolu bağlanmıştır.
Aşk arkadaşlıktır. Başına bir iş geldiğinde, yalnız kaldığında, dışlandığında sığınacak bir limandır. Derdine derman, yaraya merhem bulmaktır. Hayatta önüne bakarken, dümdüz yolda yürürken karşınıza çıkan bir engelden sonra kalkabilmek için bir el bulmaktır. Bu el sayesinde ayağa kalkmak, ayakta kalabilmektir.
Aşk mahremiyettir. Gözden sakınmaktır. Kendine hakim olabilmek, kendine sahip çıkmaktır. En özel mahremiyetine saygı duymak, saygı görmek, doğan sıkıntılara gizli çözümleri biraraya gelerek çözüme kavuşturmaktır.
Sonuç itibariyle Aşk anlatılmaz, yaşanır. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya ortasındasındır merkezinde ya dışındasındır hasretinde. Önemli olan hangi yönde olduğumuz ve o yönü nasıl yaşadığımızdır.
Editör: Fatih Düz – 03.07.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Aşk, başlı başına dünyanın en büyük tutkusu…
Ask insanın başına gelecek belki de en güzel şeylerden biri
Aşk ; insanın kendi ruhuna tuttuğu bir aynadır ❤