içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı

Kuşak Anlatısı

İnsanları doğum tarihlerine göre sıralayan ve bunun ‘demografik’ olduğunu söyleyen isimlendirme bana göre geçerli olmayan bir isimlendirme… 1965-1985 aralığına x kuşağı, 1985-1995 aralığına y kuşağı, 1995-2012 aralığına z kuşağı, 2013-2022 aralığına alfa kuşağı 2023’ten sonra doğanlara da “beta kuşağı” denecek. Dünyanın her yerinde, her insana bu sınıflandırmayı yapmak ne denli doğrudur? 

Kaldı ki, bugün yurdumuzda yaşayan mesela Ankara’da yaşayan bir çocuğun alışkanlıkları, sosyo-psikolojik yapısı ile sözgelimi Kars’ta yaşayan bir çocuğun alışkanlıklarıyla aynı olmayabilir. Yani bu tür sınıflandırmalar insanların, modaya özendirmek için ya da değişik ticari çıkarlar sağlamak amacıyla gündeme oturdu. Bunlar bazılarının zor anlayacağı yapılandırmalardır. 

Afrika’nın herhangi bir ülkesindeki çocuğun internet bağımlılığı ya da sosyal bağlılığı ile Amerika’daki herhangi bir bireyin aynı yaştaki bireyin bağlılığı ile aynı değildir. Kaldı ki bu önermeleri öne sürenler kuşakların sosyolojik arzularını, psikolojik yapılarını ve kültürel yapılarını da sınırlandırmaktadır.

Böyle bir sınıflandırmanın yerine; Ne olur “x kuşağı, y kuşağı, z kuşağı’ diyeceğimize; ‘1965’te doğanlar, 1980’de doğanlar, 1990’da doğanlar, 2000’de doğanlar desek? Ya da müzikte ’65’lerin müziği, 70’lerin müziği, seksenler veya doksanlar gibi ifadeler kullansak? Bazı meslek dalları kendilerine alan sağlamak için, bu tür sınıflandırmalar yapmakta ve insanları da sınıflandırdıkları demografik yapının içine sokmaya çalışmaktadır.

İster istemez bir birey kendisini ‘z kuşağı’ diye tabir edilen alışkanlıkların içine sokabilmektedir. Yani bu tür yaklaşımlarla suyun akışını değiştirmektedirler. Ülkemizde bakacak olursak bugün İstanbul’da doğan bir çocuk eğitim öğretim işleri ile daha yoğun ilgilenirken, Konya’da doğan bir çocuk eğitim işlerinin yanı sıra tarım ve çiftçilikle de ilgilenmektedir.

Bu iki örneğin demografik yapısına kuşak etiketi konması doğru mudur? Zaman ilerledikçe insanlar kendilerine iş üretmek gibi bir derdin peşine düşmekte, ve sınıflandırmaları sevmektedir. Eskiden kimyada periyodik cetvel sınıflandırması vardı ya şimdi de var, ama sanki artık insanları birbirinden ayırmak için; ırk, köken, etnik yapı geride kaldı…

Bu olgu insanları kuşak çatışmasına sokmaya çalışmaktadır. Ben her türlü sosyal çatışmanın karşısındayım. Biz bir bütünün parçaları olmak zorundayız. Kaldı ki bu tür zırvalayanlar ‘C kuşağı’, ‘D kuşağı’ diye ticari yaftalamalar da yapmaktadırlar. Her zaman olduğu gibi: “Allah sonumuzu hayır etsin!” diyerek, yazıyı tamamlıyorum.

Editör: Fatih Düz – 08.06.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Prof.Dr. M.Fatih Çam tarafından yazıldı

Makale YazarıÖncüÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    10

    “BEN İSTERSEM / GÜÇLÜ KIZLAR” koleksiyonu

    UFO: Uçan Daire Fenomeni Hakkında Şimdiye Kadar Bildiğimiz Her Şey