içinde ,

MuhteşemMuhteşem İnanılmazİnanılmaz HavalıHavalı KızgınKızgın KomikKomik

Popüler Kültür Aşkı Tüketti Mi?

“Salzburg’un tuz yataklarından birine, kışın etkisiyle yaprakları dökülmüş bir ağaç dalı atılır. Yatağın derinliğinde kaldığı süre boyunca bu ağaç dalı binbir güzellikteki kristallerle kaplanır. Kristalleşme yalnızca ağaç dallarına özgü değildir.” (Aşk Üzerine)

Stendhal’a göre; Yaşadığı uzun kışın ardından, çırılçıplak bir ağaç dalı olan insan, aşkı tanıdıktan sonra baştan sonra kristalleşir.

Stendhal’a göre aşk; insanı değiştiren ve içindeki mükemmelliği ortaya çıkaran bir kavramdır. Peki sizce aşk her zaman insana iyi gelir mi ?

Tasvir edilen ilk insanlar olan Adem ve Havva’ya baktığımızda “Yasak elma” yı yiyerek insanoğlunu oluşturduklarını yüzlerce yıldır kitaplardan ,filmlerden, belgesellerden ve bazen de dini hikayelerden dinledik.  Adem ve Havva, Tanrı’nın yasakladığı o ağaçtan meyve yemeden önce çıplak olduklarını bilmiyor ,utanma duygularından yoksun yaşıyorlardı. Meyveyi yedikten sonra, “Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar. Bir gün bahçede yürüdükleri sırada Tanrı’nın sesini duydular. O’ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.  Tanrı Adem’e, ‘Neredesin?’ diye seslendi. Adem, ‘Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim’ dedi. (Tevrat: Yaratılış 3:7-10)  Ondan sonra, Tanrı Adem’le Havva için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.  (Tevrat: Yaratılış 3:21)  Demek ki Tanrı Adem’le Havva’nın utancını örtmek için ilk kurbanı kesti.

İlk ‘utanç’tan beri insaoğlu aşk için kurban vermeye devam etti. 

Tarihi yakından incelersek gördüğümüz ilk şey aşkın yalnızca kişilerle kısıtlı kalan bir olgu olmadığıdır. 

Osmanlı’nın derinlerine indiğimiz zaman TASAVVUF gözümüze keskin bir ışık gibi çarpar. Burada tasvir edilen aşk, yaratıcıya duyulan sonsuz sevgi ve teslimiyet olarak kendini gösterir.

Mevlana’yı tanımayan bir kişi bile mutlaka ismini duymuş ,anlatılan hikayelere tanık olmuştur.

“Allah’a ulaşacak birçok yol var. Ben Aşk’ı seçtim” diyen Mevlana, gerçek aşkın yalnızca “insanoğlu”na özgü olmadığının altını çizmiştir. Fakat baktığımızda aşk yine bir kurban vermeye devam etmiştir. Bu sefer kurban Mevlana’nın tam kendisidir.

Peki popüler kültürde aşk nasıl şekillendi?

Bu zamana kadar şairler, yazarlar, ressamlar, filozoflar ve pek kişi aşkın tarifini anlattı da anlattı. Resimler çizdi, makaleler yazdı, pek çok psikiyatrist aşkın bir “ruh bozukluğu” olduğunu söyledi, pek çok şair “benim aşktan başka yolum yok” dedi, çok savaş aşk yüzünden kaybedildi…

20’nci yüzyıl’ın özgün yazarlarından olan James Joyce, aşkın yalnızca bir kez olduğunu dile getirerek  ,” Aşk, aslında hiç doğal olmayan bir olgudur ki kendini nadiren tekrar eder; ruh yeniden bakire kalamayacak hale gelir ve bir başkasının ruhundaki okyanusa dalacak gücü kendinde yeniden bulamaz.” Sözleriyle aşk doğumdan ölüme bir kez yaşanır dedi.

Peki popüler kültür aşkları sizce böyle mi? Sosyal medyada kendini “beğendirme” kaygısıyla başlayan kişilik bozuklukları “aşk” tanımını da ne yazık ki bozdu. “Enerji” alamadım ile  ,”tipim değil” ile , “araba anahtarları”, “son model telefonlar” ile aşk, ne yazık ki anlamını kaybetti.

Şekil değiştiren aşk tanımı, şarkılara yansıyarak o şefkat duygusunu kaybetti. Yalnızca tenin arzulandığı, cinselliğin aşk olarak tarif edildiği pek çok cümle artık herkesin dilinde. Aplikasyonlarla beraber yukarı-yana kaydırarak,  “aşık olma” duygusuna ulaşmak isteyen binlerce insan, telefonlarını kapattığında yatağın içindeki o yalnızlık ile kayboldu.

Yazının başlarında aşık olan insan kristalleşir, diye bahsetmiştim. Bu yüzyılda hiçbir insanoğlu kristalleşmedi. Fakat aşk yine kurban etmeye devam etti. Bu sefer Aşk kendini gösteremediği için, kızgın bir ateş gibi tüm insanlığın kalbini yakıp kül etti. Geriye birkaç ‘like’ ,bir ‘dm’ mesajı ile mutsuz ve yalnız ölen koca bir insanoğlu bıraktı !

Editör: Zehra Garipli – 13.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Daha fazla yorum yükle

    Bu Hafta Vizyona Giren Filmler – 06 Mayıs 2022

    Müze ve Sergilerde Flaşlı Fotoğraf Çekmek Neden Yasaktır?