Gastroenterit; gastro, mide; enter, ince bağırsak ve it, inflamasyon kelimelerinden oluşan bir kelimedir. Akut ve kronik olmak üzere iki kolu vardır. Akut Gastroenterit birkaç gün sürerken, kronik olan 1 haftadan fazla sürebilmektedir. Mideye giren besinler sindirim sistemi tarafından eritilir. Mide iltihabına yakalanan kişiler zararlı besinleri kusma veya ishal yoluyla boşaltırlar. Mide İltihabına yakalanan bireyler ne kadar yiyecek veya içecek tüketirse tüketsin bir süre sonra mide besinleri kabul etmez. Karın ağrısı ve ateş de mide iltihabına sebep olan diğer faktörlerdir. Peki Gastroenterit’e sebep olan faktörler nelerdir?
- Bakteri ve Virüsler
- Enterotoksijenik Ekoki
Gastroenterit vücuda iki şekilde bulaşır. Bunlar fekal ve oraldır. Fekal; dışkı yoluyla, oral ise ağız yoluyla bulaşma anlamına gelir. Patojen, eller lavabodan çıktığında eller yeterli yıkanmadığı sürece zararlı bakteri ellerin dokunduğu diğer yerlere iltihabı taşır.
Epitel doku denilen vücutta zararlı besinlere karşı direnç zedelendiği zaman mide iltihabı oluşmaya başlar. Kusma, karın ağrısı ve ateş gibi semptomlar mide iltihabına sebep olan başlıca etkilerdir. Oral da ağız yoluyla bulaşmasıdır.
Mide ve bağırsakları koruyan bir duvar vücutta vardır. Buna “Gastrointestinal Duvar” denir. Duvarda bulunan kıvrımlı yeşil dokuya “Epitel Doku” denir. Vücudun Sindirim ve eminel bölümlerinden sorumludur. Örneğin bir insan kızartma, et kola gibi vücutta ağırlık yapan besinler tükettiği zaman vücut bunu sindiremeyebilir. Eğer besinlerin içinde patojen varsa patojenler hemen epitel dokulara karşı saldırıya geçer. Onları öldürmeye başlar. Sonrasında vücuda ağır gelen besinler kusma ve ishale neden olur. Vücuttaki su epitel dokuda kalır ve emilme sağlanamadığı zaman dehidrasyon oluşur.
Gastroenterit tespiti ihtimali taşıyan hastaların doktorlara görünmesi gerekir. Doktorlar hastadaki dışkı örneğini alarak Gastroenterite hangi patojenin sebep olduğu tespit edilmeye çalışılır. Dışkı sonucunda noro virüse, Enterotoksijenik Ekoliye veya norovirüse rastlanabilir. Bu denek sonuçlarının yanında hastadan kan tahlili sonucu da istenebilir. Kan testinin amacı vücutta dehidrasyon olup olmadığını tespit etmektir. Eğer bir hastada dehidrasyon tespit edilirse Sodyum(11/Na) ve kriyatin değerleri yüksek çıkar. Tespit yapıldıktan sonra tedavi süreci başlar. Oral Rehidrasyon Terapisi uygulanır. Uygulamada hastaya su ve içinde şekerli etki yapan içecekler içirilir. Eğer hastalık ilerlemiş ise takviyeler damar yoluyla desteklenir.
Sonuç olarak; Gastroenteriti tamamen ortadan kaldıran bir ilaç veya tedavi yöntemi yoktur. Ancak bu hastalığa yakalanmamak için en doğru yol hijyen kurallarına dikkat etmek, el ve yüzler kirliyken hiçbir yüzeye dokunmamak, iyi pişmemiş besinleri tüketmemek gerekir. Mide insan vücudunun en hassas bölgesi ve de besinlerin bulunduğu depodur. Bu yüzden insanların hastalıklarının sebeplerinden biri de mideye alınan besinlerin zararlı olması bununla birlikte mide tarafından iyi şekilde sindirilememesidir. Özellikle zarar veren yağlı, asitli, midede ağırlık yapan ve insanın hareket etmesini zorlaştıran sigara, alkol, kızartma ve fast food gibi yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Editör: semra – 08.06.2023
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Yasayan herkese geçmiş olsun, konu sağlık olunca insan daha çok duyarlı olmak zorunda.
mideye iyi davranmamızın gerekliliğini çoğu zaman unutuyoruz maalesef
ara sıra mideyi dinledirmek gerek
Midemiz için ağır şeyler yemememiz gerektiğini bir kez daha görmüş olduk bu hastalıkla birlikte.
Mide gerçekten çok önemli bir organ.
Zor bir durum Allah yaşayan herkese şifa versin
Her şeyden önce sağlık gelmeli, sağlık olmadan olmuyor.