içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı İnanılmazİnanılmaz

Firavunun Zalim Deneyi: “Diller Aslında İçgüdüsel Miydi?”

Kayıtlara geçmiş, tarih sahnesindeki ilk psikolojik deneyin: “Psammetichus” Türkçe adıyla “Firavun Deneyi” olduğu söyleniyor. Bazı dilbilimcilere göre zalimce bazılarına göre ise kanıtlanmış iyi bir yanılgı olduğu düşünülen bu deneye yakından bakalım.

Heredot tarafından anlatılan bu ilk hikaye milattan önce 429 yılında ortaya çıkmıştı. Rivayete göre Firavun (1.Psamtik) bir gün iki tane konuşmaya henüz başlamamış çocuk getirilmesini isteyip bir çobana onları her şeyden izole bir ortamda yetiştirmesini emretti. Böylece Mısır dilini konuşurlarsa tanrının Mısırlı olduğu ve dilin de ilahi olarak kodlandığı savını ispat etmiş olacaktı. Bebekler ilk kelimelerini söyleyene kadar ağılda kalacaklardı (Bazı kaynaklara göre zindan olduğu da söyleniyor). Aradan belli bir süre geçti, bebekler büyüdü ve firavun huzuruna çağırdığında onlardan bir tanesi Frigce’de ekmek anlamına gelen “bekos” kelimesini söylemişti. Firavun ise bu durumdan doğal dilin Frigce olup içimizde var olduğu hepimizin aslında onu biliyor olarak doğduğumuz sonucunu çıkardı. Fakat ona göre tanrı Mısırlıydı ve dünyaya gelenler özünde bu dili bilerek geliyorlardı. Bu sonuca da bakarak Frigyalıların kendilerinden daha eski, daha kadim olduğunu düşündüler. Böylece kendilerinin ilk insanlardan olduğu inancı çürüdü. Aslına bakarsak dilin bu şekilde oluşmadığı açık, peki bebek neden ekmek dedi? Frigce insanlık tarihinin en doğal dili miydi, tüm bu yanılgılara kaç insan, kaç sene inanmıştı?

Dilbilim dünyası bunun bir yanılgı olduğunu eninde sonunda göstermiş oldu. Zira diller insan yapımıdır. Gökten herhangi bir dil inmediğinden birçok teoriye dayanarak (yansıma teorisi, ünlem teorisi vb. ) insanlar çeşitli coğrafyalarda harf, işaret ses gibi yapı taşlarla bambaşka konuşma bağlamları ve kanalları inşa ettiler. Modern dilbilim de özünde dillerin çevreden gelecek girdilerin sağladığı veriler üzerine oluştuğunu destekliyor. Böylece diller de birbirlerinden etkilene etkilene, değişerek günümüze gelmiş oluyor. İnsanlık tarihinin 7000 tane dili olması ise karmaşık sistemleri  idare edip yaşatabilme kabiliyeti olan canlılar olduğumuzun bir göstergesiydi aslında. Hala da bazıların başarısız oluşuna karşın yapay diller oluşturulmaya devam ediyordu.

Bu bilgilere  dayanarak deneyde ortaya atılacak en mantıklı senaryo da muhtemelen bebekleri beslemek için yanlarına giden hizmetçiler bu kelimeyi ağızlarından kaçırmalarıydı. Ya aralarında konuşurken ya da gayrı ihtiyari söyleniverdi bu kelime. Etrafta maruz kalacakları başka bilgi olmayan bu bebekler de hemen bunu kapıp hafızaya attı. Çünkü dil çevrenin eseriydi, gördüklerimizin duyduklarımızın yegane parçasıydı. Eğer o hizmetçiler konuşmayıp illaki başka sesler duyacaklarından bebekler su sesini, tabak sesini vb. duyduğu herhangi bir sesi taklit edip bile konuşmaya başlamaları kaçınılmazdı.

Bebeklerin ağılda daha fazla perişan olmasına dayanamayan hizmetçinin aslında bile isteye “bekos” sözünü hafızalarına kazıyıp kazımadığı veya da her gidiş gelişte yorulan hizmetçilerin bu deneyin bir an önce sona ulaşmasını istediğinden konuştuğu gerçeği  ise hala meçhul…

Editör: Fatih Düz – 13.10.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Yazar

bengysu tarafından yazıldı

bazen yazar, çoğu zaman çizer

TestçiMakale YazarıListe UstasıYorumcuÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Hizmetçiler bu deneyi baltalamış olabilir. Sonucu ben de merak ederdim. İnsanlar etrafında duyduğu dili öğreniyor ama birden fazla dil duysalar acaba hepsini konuşabilirler mi? Canlılar üzerinde deney yapılmasına karşı olduğum için bu meraklarımı gideremeyeceğim. Birileri bir gerçeğe ulaşacak diye kimsenin canı yanmamalı. Pfizer deneylerine de bu sebeple karşı durmuştum.

    72 Saat Oruç Tutmak Tüm Bağışıklık Sisteminizi Yeniden Başlatma Gücüne Sahip

    Hikayelere Konu Olan Çiçeklerden Bazıları ve Mitolojik Hikayeleri