içinde

Hollandalı yayıncı Anne Frank’ı Yakından Tanıyalım

Anne Frank 1929 yılında Yahudi bir ailenin ikinci çocuğu olarak Frankfurt’ta dünyaya gelmiştir. Ailesi ve kendisi baba Otto Frank’ın işleri nedeniyle Amsterdam’a taşındı.

Nazi işgali sırasında işyerlerinin yakınındaki bir binaya yerleşen Frank’lar burada iş arkadaşlarının yardımıyla tam iki yıl saklamayı başarırlar. Nazi işgali öncesinde birlikte çalıştıkları bu kişiler onlara yalnızca yiyecek, giysi, kitap, gibi temel ihtiyaçlarının yardımını yapmakla kalmadılar, aynı zamanda onların dünyaya açılan penceresi olmuşlardır. 1944 yılında Nazilerin baskınına uğrayan binadakiler ve onlara yardım eden gruptan iki kişi farklı toplama kamplarına gönderilmiştir.

On üç yaşında küçük bir kızın kaleminden Nazilerin Yahudilere yaptığı katliamları, Yahudilerin yaşadığı çaresizliği ve ölmekten kaçmak için bir deponun arka bölümünden iki yıl saklanmayı başaran sekiz kişinin yaşadığı dramı günlüğüne yazarak Anne Frank’ın Hatıra Defteri ile bizlere bu anları adeta resmetmiştir.

“Canım yazmak istiyor bir kere, sonra da, içimde gömülü kalan bir sürü şeyi gün ışığına çıkarmak en büyük arzum.” S/4

“Günlük tutmak benim gibi biri için tuhaf bir duygu. Yalnızca daha önce hiç yazmadığımdan değil. İleride ben de dahil hiç kimse on üç yaşında bir kızın içinden geçenlerle  ilgilenmeyecekmiş gibi geliyor. Fakat aslında bunun hiçbir önemi yok, ben yazmak ve daha da önemlisi kalbimden geçen bir sürü şeyi ortaya dökmek istiyorum.” S/16

Canım Anne Frank….

Bu sözlerle başlamaktadır güzeller güzeli Anne Frank’ın, ‘Kitty’ ismini verdiği hatıra defteri…

Bu kadar mı güzel ifade edilir içinde kopan fırtınalar, savaşın ne ifade ettiğini anlamadan, içinde var olan savaşla yalnız kalmak bu kadar mı güzel ifade edilebilirdi.

Savaş, insanlık tarihi boyunca varlığını sürdüren bir kavram olmuştur maalesef. Dünyanın her yerinde bugüne dek sayısız savaş yaşanmış ve sayısız insan hayatını kaybetmiştir. İşkenceler, bombalı saldırılar, kılıçlı ve silahlı çatışmalar sonucu nice katliam ve soykırım yaşandı. 2. Dünya Savaşı da insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen büyük dönüm noktalarından biridir.

Toplamda 80 milyondan fazla insanın öldüğü ve 6 yıl süren bu savaşta Yahudiler de soykırıma uğradı. 6 milyondan fazla Yahudi, Hitler önderliğindeki Nazi birlikleri tarafından acımasızca katledildi. Toplama kamplarında insanlığın gördüğü en büyük dramların yaşandığı bu savaşta kaybeden Hitler oldu. Bir hırs sonucu nice can yitip gitti. İşte o milyonlarca insandan biridir minik Anne Frank.

Henüz 16 yaşına basmadan veda eder bu hayata. Kısacık hayatına kocaman bir dünya sığdırır. Daha bebekken başlar onun hüzünlü yaşamı. Anne 4 yaşındayken bir zorunlu göçle karşı karşıya kalır dört kişilik Frank ailesi. Yahudilik sebebiyle Almanya’nın Frankfurt kentinden Hollanda’ya göç etmek zorunda kalırlar. Amsterdam’daki yeni hayatları 2. Dünya Savaşı’na dek normal seyrinde ilerlese de, Hitler’in Avrupa’ya yıkımı getirmesi onların da huzurlu günlerine veda etmelerine neden olacaktır.

Yıl 1942’dir, savaş tüm şiddetiyle kıta Avrupa’sında sürmektedir. Hitler, kendisine bağlı Nazilerle adeta terör estirmekte, gittiği her yere savaşı da beraberinde götürmektedir.

Anne Frank’ın 14 Haziran 1942 yılında başlayan günlüğü, 1 Ağustos 1944 yılında son bulur. Bu tarihten itibaren Anne Frank yaklaşık 7 ay daha yaşar. Fakat bu 7 ay insani koşulların oldukça dışında bir hayattır.

Toplama kamplarından birinde, her gün ağır insanlık dramlarının yaşandığı bu yerde, görmek zorunda olduğu sayısız acı olayla birlikte 7 ay katlanır o hayata. Belki de o süre içinde birçok kez ölmeyi dilemiştir, bunu bilemeyiz ama toplama kamplarında çok kötü şartlarda yaşamını sürdürmek zorunda kaldığını tahmin etmek zor değildir.

Anne Frank’ın hikayesi birçoğumuza hayatımızı idame ettirirken aslında karşımıza çıkan her zorluğa rağmen bu zorluklara göğüs gererek umudumuzu hiç yitirmeden yola tüm gücümüzle devam etmemiz gerektiğini bir kez daha anlamamıza neden olacak cinsten.

Editör: Fatih Düz – 13.02.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

vitalis tarafından yazıldı

23, intj, 5w6

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Mary Shelley ve Frankenstein

    Göktanrı’dan Günümüze Kültürel Miras Olarak Destan Motifleri