Okuduğunuz her satırda sizi kendinizle yüzleştiren bir Paulo Coelho kitabı “Veronika Ölmek İstiyor.”
Türkçe’den İngilizce’ye “Veronika Decides To Die” olarak çevrilen, kitapla aynı isimde 2019 yılında filmi çekilen ve imdb puanı 6.4 olarak belirlenen yapım da, bence bayağı iyi sayılır.
Paulo Coelho, kitabında çağın insanının peşini bırakmayan delilik olgusunu işlemekte ve toplumun normal kabul ettiği sınırın dışında kalan insanları anlatmaktadır.
“Veronika Ölmek İstiyor” sahip olduğu düşünceleri nedeniyle sürekli başka insanların önyargılarını kabullenmek zorunda kalan insanlar için farklı bir yaşam tarzı bulma ihtiyacını mütalaa ederken, insanlığın temel sorunlarından birini de içeriden yaklaşarak ortaya koyuyor.
Ben bir nefeste yarıladım kitabı. Okuyanı etkileme potansiyeline sahip olan bir kitap; akıcı bir dille, bölüm bölüm yazılmış. Kitabı bitirdiğimde “Vay be!” dediğim çok iyi kitap. Altyapısında “Hayallerinizin peşinden gidin, kendiniz olun!” vurgusu da yapılıyor. Çünkü birçok insan gerçekten damgalanmamak uğruna toplum kurallarına göre hareket ediyor.
Okuduğum en güzel kitaplardan biri olmakla birlikte başta Veronika’nın ölmek istemesinin nedenlerine bakınca oldukça haklı olduğunu düşünüyor insan.
Kitabın bu düşünceyi dayatmasından sonra okuyan insanlara nasıl olumlu bir etkisi olabileceğini sorguladığım, kitabın verdiği mesajları, okuyanların hayatındaki bazı şeyleri yorumlamasında oldukça fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Toplum normlarına uygun bireyler, normal olmak adına kendimizden vazgeçmenin bedelinin oldukça ağır olduğunun güzel bir şekilde anlatıldığı bir kitap. Kitap bunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. “Normal olmak nedir, neden kendini ortaya koyabilme cesareti olana deli deriz, neden içimizden geldiği gibi davranmaktan çekiniriz?” gibi sorulara cevap niteliğinde.
“Veronika Ölmek İstiyor” özellikle psikobiyografi sevenlerin kaçırmaması gereken bir kitap.
Paulo Coelho’ya uzak bir okur olarak geçtiğimiz günlerde bir şans verdim ve iyi ki de verdim ve bu romanı okudum diyorum.
Kitaptan sevdiğim bazı alıntılar:
“İntihar etmek zeka işidir. Sıradan insanlar sıradan şekilde hayatlarına son verirler. Sanki hiç var olmamış gibi, geldikleri gibi giderler. Kim bilir, belki böylesi daha iyidir.”
Kime göre normal?
Neye göre normal?
Anormal olan nedir?
“Akıl hastanesi, sırf başkalarına hoş görünmek için keyifli bir durumdan vazgeçmedikleri bir yer.”
“Zedka bir an ona her şeyi anlatabileceğini düşündü ama sonra vazgeçti; insanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler; kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.”
“Ona ceketimi verme önerimi reddetti. Belki de onun dünyasında mevsim yazdı.”
Ne kadar da nahif…
Son sayfalara doğru kırılmış kalbimi biraz daha kıran bir cümle ile karşılaştım bu kitapta:
“İlk aşklar belki hiç unutulmaz ama mutlaka sona erer.”
Hala okumayan varsa, okumasını tavsiye ederim.
Editör: Ayşe Tunç – 12.08.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
gerçekten güzel bir kitap, tavsiye ederim.
“Akıl hastanesi, sırf başkalarına hoş görünmek için keyifli bir durumdan vazgeçmedikleri bir yer.” ne kadar da doğru…
simyacı yı okudum. Bu kitabı kızım tavsiye etti ve ben hala okumadım. Güzel tanıtım ve içerik emeğinize sağlık.
Beğenerek okumuştum. Zaten bu yazarın bütün kitapları favorimdir. İnsan neden ölmek ister çok güzel açıklamış 😻
Ah Veronika…
Simyacı ve Elif kitabını da tavsiye ederim.
Paulo Coelho okumayı çok sevdiğim bir yazardır. Simyacı ile başlamıştım yıllar önce. Ve çok etkilenmiştim.
Güzel bir içerik
okunmaya değer bir eser
Sevdiğim bir kitap 👍🏻