içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı İnanılmazİnanılmaz

İlk Yüzyılda Bir Aşk: Antonius ve Kleopatra

Aşk tarihinin bilinen en eski olaylarından birisini izlemek için MÖ 1. Yüzyıla, Roma’ya gidiyoruz.

Siyasi yaşamın en çalkantılı dönemi yaşanıyor. Kadınların toplum hayatın da yer alamadığı bir dönem de, ülkesini başarı ile yöneten bir kraliçe Kleopatra. Siyasi zekası ile bir çok kralı önünde diz çöktürmüş güçlü bir kadın. Yönettiği topluluklara kendi dillerinde seslenebilecek kadar çok dil biliyor. Mısır en şaşalı ve güçlü dönemlerinden birisini yaşıyor.

Dönemin en güçlü komutanlarını bile parmağında oynatmayı becerebilecek bir kabiliyete sahip. Pompeius Magnus, Julius Caesar ve Marcus Antonius isimlerinde Romalı üç komutan ile aşk yaşamış üçünden de çocuk sahibi olmuştur.

Bu aşkların en fırtınalısını ise Julius Caesar’ın ölümünden sonra Marcus Antonius ile yaşamıştır. Romanın Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmesinin ardından Doğu Roma Kralı Antonius olmuştur. Antonius kral unvanını aldıktan sonra diğer büyük ülkeler ile iyi ilişkiler kurmak için ziyaretler de bulunmuştur.

Mısır ziyareti sırasında Kleopatra’yı görür görmez etkilenmiştir. Onun karşı konulamaz güzelliği sayesinde Kleopatra ile uzun sohbetlerde bulunur. Birlikte geçirdikleri zaman sonrasında aşık olurlar. Aşklarının meyvesi olarak bir süre sonra ikiz çocukları dünyaya gelir. Çocuklarının doğumundan 4 sene sonra evlenme kararı alırlar.

Bu karar Mısır halkını rahatsız etmiş olsa da, Roma halkı tarafından olumlu bir siyasi gelişme olarak karşılanmıştır. Mısır gibi güçlü bir ülke ile kan bağı kurmak siyasi anlamda Doğu Roma’ya güç katacaktır.

Antoinus karısına çok âşıktır.  Gözlerinin içine bakar. Yanından zorunda kalmadıkça bir an bile ayrılmaz. Her dediğini istisnasız bir şekilde yerine getirmek için uğraşır. Fakat bu körkütük aşk durumu bir süre sonra siyasal anlamda sorun yaratacaktır.

Antonius, Kleopatra’yı Mısır, Kıbrıs, Girit ve Suriye valisi olarak tayin eder. Elinde bulundurduğu kudreti bu şekilde kullanması Roma Senatosunda bir tepki ile karşılanır. Birbirini izleyen gergin toplantıların her birinde savunma yapmak zorunda kalır.

Her ne kadar Kleopatra’nın Caesar’ın kanuni varisi olduğu konusunda savunmalar yapsa da bu yeterli görülmez. Vatan hainliği suçlaması ile toplantılara devam edilir. Bir müddet sonra bu savunmaları bile dinlenmez. Senato kararını vermiştir. Antonius ve Kleopatra çifti vatan hainidir.

Bu kararın ardından çift Mısır’a kaçmak zorunda kalır. Mısır Kleopatra’nın vatanıdır ve orada güvende yaşayacaklardır. Doğu Romalı casuslar da peşlerinden Mısır’a gelirler.

Çiftin yerini tespit ettikten sonra Kleopatra’yı zehirleyerek öldürürler. Bazı kaynaklarda Kleopatra’nın ölmediği sadece bayıldığı yer almaktadır. Yanında en büyük aşkının öldüğünü gören Antonius oracıkta kendisini bıçaklayarak yaşamına son verir.

Kleopatra’nın ölmeyip, ayıldığında düşmanlarının elline düştüğü aktarılan kaynaklarda ise ölüm şekli; kendisinin halka teşhir edileceğini anladığında, kapalı tutulduğu zindan da bulunan bir yılanın zehri ile intihar ederek öldüğü olarak anlatılır.

İlk yüzyıldan beri Aşk bir insanın gözünü kör eden, uğrunda her şeyi göze alacağı bir kavramdır.

Editör: Yusuf Alper EVCİL – 04.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Yusuf Alper EVCİL tarafından yazıldı

Yarım Kalmışlığın Hikâyesi kitabının yazarı, iki çocuk babası, instagram Farazimuhabbet hesabının sahibi. Muhasebeci.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Daha fazla yorum yükle

    Lady Gaga – The Chromatica Ball’a Giriş

    Durma, Göğe Bakalım!