içinde

Doğaya Yapılan Kötülük | Toprak Degradasyonu

Fotoğraf Kredisi: Kerokan Pictures / EyeEm/GettyImages

Toprak degradasyonu toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin toprağın verim gücünü olumsuz yönde etkileyecek düzeyde bozulmasını ifade eder. İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler topraktan faydalanarak yaşamını devam ettirir. İnsanlar ve hayvanlar, meyve ve sebze yoluyla; bitkiler ise fotosentez yoluyla topraktan faydalanır. Toprak bu yönüyle canlıların temel gıdasıdır. Peki toprakların bozulması ne anlama gelir?

Toprak bozulması, kimyasal atıkların toprağa karışması, erozyonun artması, düzensiz yerleşme, kimyasal ve suni tarım ilaçlarının bilinçsiz şekilde kullanımı sonucu ortaya çıkmaktadır. Özellikle, insanların çevreye verdiği zararların faturası çok yüksektir. Çevrelerin çöplerle kirletilmesi, pil atıklarının toprağa karışması, plastik, metal ve kağıt parçalarının toprakla etkileşime girmesi gibi olaylar toprakların bozulmasına yol açmada büyük rol oynamakdadır. Ayrıca bunların doğada kaybolma sürelerinin uzun yllar aldığını göz önünde bulundurursak, işin ciddiyetini gözler önüne sermiş oluruuz. İşte bazı önemli maddelerin doğada kalma süreleri:

  • Strafor 5000 – 2 Milyon yıl
  • Cam Şişe 4000 yıl
  • Plastik 1000 yıl
  • Poliüretan (Sentetik fiberler, yapıştırıcılar, halıların alt kısmı ve sert plastik contalar) 1000 yıl
  • Telefon Kartı 1000 yıl
  • Kaset 100 – 1000 yıl
  • Su Boruları 1000 yıl
  • Balık Oltası 600 yıl
  • Bebek Bezi 550 yıl
  • Plastik Tabak 500 yıl
  • Pet Şişe 400 yıl
  • Deterjan 400 yıl
  • Pil 300 yıl
  • Alüminyum 100 yıl
  • Çakmak 100 yıl
  • Tahta Parçaları 15 yıl
  • Kutu Kola 10 yıl
  • Çiklet 5 – 25 yıl
  • Boyalı Tahta 13 yıl
  • Yün Çorap 4 yıl
  • Kontrplak 1 – 3 yıl
  • Sigara İzmariti 1- 2 yıl
  • Yün 1 – 2 yıl
  • İp Parçaları 3 – 14 ay
  • Bez Parçası 6 ay
  • Pamuklu Kumaş 1 – 5 ay
  • Meyve Artıkları 3 – 6 ay
  • Gazete 3 ay
  • Karton Süt Kutusu 3 ay
  • Elma Çöpü 2 ay
  • Kağıt Havlu 1 ay
  • Mendil 2 – 4 hafta
Fotoğraf Kredisi: Peter Dazeley/GettyImages

Yukarıda sayılan tüm ürünlerin toprakla buluşması, toprağın doğal ve kimyasal yapısını bozmaya yol açmaktadır. Toprağın ve doğal çevrenin durumu başta insanlar olmak üzere hayvan ve bitkileri de etklemektedir. Günümüzde uzun süredir yağmurların düzenli olarak yağmaması toprağın verimini düşürmekte, bu da doğanın dengesini olumsuz etkilemektedir. İklim değişikliği, su kaynaklarının düşük seviyede olması, kirlilik ve coğrafi faktörler doğadaki toprakların zarar görmesinin en önemli nedenleri arasındadır. Topraklarda yaşanan olumsuz etkiler tüm canlıların sağlığını ve yaşam ömürlerini kısaltabilmektedir.

Toprağın sulanmaması, gübre ve ilaç kullanımında yanlış ilaçların kullanılması, fazla sulama toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını bozmaktadır. Özellikle insanlar doğaya verdikleri zararları sonucunda kuraklaşmayı da tetiklemektedir. Kuraklaşmanın başlıca sebepleri şunlardır:

  1. Yağışların azalması.
  2. Yüksek sıcaklıklar nedeniyle nem dengesinin bozulması.
  3. Doğal yaşamın tahrip edilmesiyle birlikte ekolojik düzenin sarsılması.
  4. Ağaçlık ve ormanlık alanların piknik, seyahat vb. nedenlerle kesilmesi.
  5. Sanayi sonucu oluşan zararlı atıkların çevreye atılması.
  6. Motosiklet, otobüs, minibüs gibi araçlardan çıkan egzoz dumanlarının havaya karışması sonucu oluşan zararlı gazlar.
  7. İnsanların bilinçsizce tükettiği ürünler sonucu küresel ısınma sürecinin hızlanması.

Toprakların zarar görmesi tüm canlıların bir anlamda habitatlarının da zedelenmesidir. Toprağa atılan hiçbir ürün doğada hemen kaybolmaz. Mikroorganizmalar, ayrıştırıcılar, diğer bakterilerle tepkimeye giren bu ürünler toprağın doğal yapısını bozarak yapaylaşmasına sebebiyet verir. Toprağa ekilen sebze ve meyveler eğer ilaçlanmamış toprakla karşılaşırsa ürünlerin çekirdeğinde küflenmelere yol açar. Bu da kullanılamayacak sebze – meyve demektir. Kullanılamayacak sebze ve meyveler de insanların beslenme ihtiyaçlarının karşılanamaz olması anlamını taşır.

Sonuç olarak, topraklar yeryüzünün en önemli yapı taşlarından biridir. Canlıların üzerinde yaşadığı, üzerine bastığı, barakalar, barajlar, apartmanlar, iş sahaları ilan ettiği yerin adıdır toprak. Dünyanın yüzde 29.2′sini karalar, yüzde 70.8′ini de sular oluşturur. Bu nedenle su ile toprak arasındaki birliktelik canlıların yaşamını doğrudan etkilemektedir. İnsanlar olarak topraklara daha çok önem vermeli, binalar, evler inşa etmeden önce toprak topografisini doğru çekmek gerekir.

Editör: Doruk Adakoğlu – 27.02.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Ne yazık ki doğaya yaptığımız o kadar fazla kötülük var ki… En basitinden denize, toprağa atılan o plastikleri gördükçe içim parçalanıyor. Bir an önce bilinç seviyesini arttırıp gerekli (acil) önlemleri almazsak halimiz distopya filmlerinden beter olacak. Hali hazırda bknz: bu yıl basbayağı kış mevsimini yaşamadan ilkbahara girdik, giriyoruz, yaz kapıda…

    Q’ların Hayatımızdaki Yeri | Psikolojide Zeka Türleri Nelerdir?

    Marvel Sinematik Evreninde Ruh Sağlığı | Süper Kahramanlar Sorunlarıyla Nasıl Baş Ediyor?