içinde

HavalıHavalı

Bilim İnsanları 2050 Yılında Ozon Tabakasının Eski Haline Geleceğini Tahmin Ediyorlar

1970’lerde, atmosfer bilim adamları, üst atmosferdeki ozon tabakasının kalınlığının, güneş radyasyonunun çoğunu saptıran gaz tabakasının incelmeye başladığını fark ettiler.  Birincil suçlu, aerosol kutularından buzdolaplarına ve çözücülere kadar her şeyde bulunan kimyasal bir bileşik olan kloroflorokarbonlardı (CFC’ler).  1980’lerin ortalarına gelindiğinde, önümüzdeki birkaç on yıl içinde yok olma yönündeydi.  Günümüze hızlıca gelince: Ozon iyileşme yolunda.  Uzmanlar, 2050 yılına kadar 1980’lerdeki durumuna geri döneceğini tahmin ediyor.

Ozon tabakası aniden felakete doğru atılmaya başladığında, dünya tepki verdi – tüketici boykotları, siyasi eylemler, Montreal Protokolü adı verilen büyük bir uluslararası anlaşma ve CFC’lerin hızlı bir şekilde kaldırılmasını sağlayan yeni teknolojilere büyük yatırımlar yapıldı.  Çabalar, 1990’larda ve 2000’lerin başında yeni CFC üretimini etkin bir şekilde durdurdu ve anlaşmanın 1989’da yürürlüğe girmesinden bu yana CFC emisyonları istikrarlı bir şekilde düşüyor. ⁠

CFC’lerin yerini alan kimyasallara, ozon tabakası için daha az tehlikeli olan hidroflorokarbonlar (HFC’ler) denir.  Ama yine de güçlü sera gazları – atmosferimizdeki ısıyı tutmada karbondioksitten binlerce kat daha güçlüler.  Yirmi yıl önce, ileriye dönük çevresel bir adım olarak görülüyorlardı.  Bugün, bunların aşamalı olarak kaldırılması, iklim değişikliğinin en kötüsünün önüne geçmek için kritik bir adım olarak görülüyor.  Bu yılın başlarında Amerika Birleşik Devletleri, Montreal Protokolü’nü önümüzdeki 30 yıl içinde HFC’leri neredeyse tamamen aşamalı olarak kaldıracak şekilde genişleten 2016 Kigali Değişikliği’ni gecikmeli olarak imzaladı – 197 ülke anlaşmayı kabul etti.

Ozon tabakasını iyileştirmeye yönelik dünya çapındaki çabalar, insan zekasının sorunlarımızı çözebilirken, aynı zamanda yenilerini de yaratabileceğini ortaya koymaktadır.  CFC’leri aşamalı olarak kaldırma kampanyası büyük bir başarıydı.  Komplikasyonlara ve uyarılara rağmen, belki de iklim krizine tepkimizi bildirebilecek, öğretici bir başarı öyküsü olarak görülmelidir.

Editör: Zehra Garipli – 13.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Dünyanın İlk Uçan Gökdeleni: Mimarlık Firması Dev Binayı Bir Göktaşına Asmak İstiyor

    Sürpriz Sonlarıyla Beyninizi Yakacak En İyi 7 Film!