içinde ,

MuhteşemMuhteşem

Slav Folklorunun İkonu Baba Yaga’ya Feminist Bakış

Victor Vasentsov'un Baba Yaga Tablosu

Peri masallarının ilk çıkışından bu yana genellikle belirli bir yaştaki kadınların iki rolü vardır: kötü niyetli bir cadı, kötü üvey anne ya da bazen ikisi aynı anda.

Slav folklorunun anahtar elementi olan Baba Yaga, kötü niyetli bir cadı karakterini gerçek anlamda yaşatmaktadır. Baba Yaga halkbiliminde genellikle şu şekilde tasvir edilir: yaşlı ve çirkin bir kadın olan Baba Yaga, tavuk bacakları üzerinde duran bir evde yaşar, süpürge biçiminde bir sopa ile yere yakın bir şekilde uçar ve çocuklarla beslenir.

Fakat yukarıda söylenilenlerden daha karışık ve çok boyutlu bir karakterdir. Kurnazdır ve yardımcı olduğu kadar da bir engeldir. Folklorun en feminist karakteri olarak görülmektedir.

Tarihi

Baba Yaga birçok Slav, özellikle de Rus folklorunda karşımıza çıkmaktadır. Baba Yaga’nın tarihe geçmiş en erken yazılı kaynağı Mikhail V Lomonosov‘un 1755 yılında yayımlanan Rus Dilbilgisi kitabıdır. Bundan önce en azından 17. yüzyılda yapılmış ağaç baskılarında da boy göstermiştir. Ondan sonra da Rus peri masalları ve folklorunda düzenli olarak bahsedilen bir karakter olmuştur.

Hatta Ormana Doğru (Into the Forest) kitabının yazarı Lindy Ryan, Baba Yaga’nın tarihte 17. yüzyıldan da önce yer aldığını belirtiyor. Baba Yaga’nın Yunan tanrıçası Persephone‘un Slav kültürüne yansıyan şekli olduğu düşünülüyor. Persephone’nin ormanlar ve doğanın vahşiliğini temsil ettiğini göz önünde bulundurursak, bunun çokta yanlış bir düşünce olmadığını söyleyebiliriz. Ryan aynı zamanda, “Baba Yaga’nın esintileri birçok kültürde ve hikayelerde yer etmektedir. Kadın ruh Doğa Ana’nın tahmin edilemez ve ehlileştirilemeyen doğasını ve kadınların vahşi doğa ile olan ilişkisini temsil eder.” demektedir.

Baba Yaga’nın Azerbaycan versiyonu ise “Küpegiren“dir. Bu karakter zaman zaman çeşitli yıkımlar getirir, şekil değiştirir; ancak, bir anda güzeller güzeli olur, göğe yükselir ve yere iner.

Güzel Vasilisa 5

Türk Mitolojisinde de Yek, Yeg ya da Yiğ olarak bilinir. İnsanlığı yoldan çıkaran kötü bir karakter olarak resmedilir.  Tatar dilinde Yeg’in anlamı “aç gözlü, doymak bilmeyen ruh”tur. Ayrıca bazı kaynaklarda “Yeg Yılan” olarak da karşımıza çıkar. Teleğüt şamanlarının davullarını süslemiş bir görünüt olan bu yılan, şamanlara yardım eder ve insanları “Yula” denen kötü ruhtan korur. Bahsedildiği gibi Baba Yaga, Türk Mitolojisinde ve diğer folklorda da olduğu gibi dualitenin bir simgesidir.

Baba Yaga’yı önemli ve gizemli kılan özelliği dualitesidir. Bazen neredeyse bir kahraman, bazen de kötü bir karakter olma özelliğe sahip Baba Yaga, kadınlığın zengin ve dünyevi çağrışımını temsil etmektedir. Ryan ayrıca, “O (Baba Yaga) korkuya, saygıya, dehşete ve tutkuya hükmetmekte. Aldırışsızlığına ve bağımsız kişiliğine, hatta gaddarlığına hayranım ve kadınların çoğu zaman puslu bir önemsizlik bulanıklığına indirgendiği bir dünyada, o bize vahşi ve evcilleştirilemez olduğumuzu ve bu tür özgürlüklerin çoğu zaman bir bedeli olduğunu hatırlatan bir figür.” diyor.

Aslında, o bir tür proto-feminist ikon. Into the Forest‘a bir hikayeyle katkıda bulunan yazarlardan biri olan Yi Izzy Yu, “Kesinlikle öyle,” diyor. Böyle bir tanımlamayı hak etmesinin yollarından biri de, çocuk doğurmak veya emzirmek yerine onları yiyerek kadınlara uygulanan anaç anne klişesini tamamen alt üst etmesidir. Izzy, “Geleneksel anlamda çekici olmamasına rağmen güçlü. Sıradan kurallar yerine kendi büyülü kurallarına göre yaşıyor,” diyor. “Ve her fırsatta kavramsal kategorilere meydan okuyor. Evi bile hem ev hem de tavuk, bu onu bir anlamda eve bağlı yapıyor ama aynı zamanda da ‘bağlı’ değil. Bu onu, sanırım, erken bir karavan çingene yapıyor.”

Baba Yaga Heykeli

Modern Adaptasyonları

Eğer aranızda John Wick hayranları varsa, Baba Yaga ismini Keanu Reeves’in başrol aldığı bu filmden hatırlıyor olabilir. Filmde John Wick adlı karakterimize Baba Yaga denmesinin haklı bir nedeni var. Çünkü düşmanlarına neredeyse mitlerde yer alan karabasanı andıran bir korku yaymaktadır. John Wick Rus mafyası tarafından yetiştirildiği için de Baba Yaga diye anılmaya hak kazanmıştır.

Japon anime filmlerinin efsanesi Hayao Miyazaki 2001 yılında yayımladığı Ruhların Kaçışı anime filminde Baba Yaga’dan esinlendiği bir karakter oluşturmuştur.

Baba Yaga filmlerin yanında müziğinde baş karakteri olmuştur. Rusya’nın önemli piyanistlerinden Modest Musorgski tarafından 1874’te bestelenen “Bir Sergiden Resimler” adlı en ünlü piyano bestesi, on piyano parçasının yanı sıra tekrar eden, çeşitli bir gezinti temasından oluşan bir takımdır. Bunun 9. parçası Baba Yaga’yı konu almaktadır.

Neil Gaiman ise Baba Yaga’yı etik açıdan belirsiz bırakarak, Sandman‘de yardımsever, Books of Magic de ise daha çok kötü bir karakter olarak işlemiştir. BBC Culture‘a Baba Yaga ile ilk 6-7 yaşlarında İngiliz yazar Margaret Storey tarafından yazılan Ejderha’nın Kız Kardeşi ve Timothy Seyahat Ediyor (The Dragon’s Sister and Timothy Travels) adlı kitapta karşılaştığını şu sözlerle anlatmıştır: “Tüm cadılardan daha ilginç olduğunu hissettim ve bu hissim Baba Yaga’nın yer aldığı Rus hikayelerini okudukça daha da çoğaldı. Geçtiği hikayelerden daha çok kendi hayatı var gibi görünüyor ve bu peri masalları karakterleri için pek görülmüş bir şey değil.”

Editör: Doruk Adakoğlu – 01.01.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

Doruk Adakoğlu tarafından yazıldı

Ankara Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunu. Serbest çevirmen, yazar ve editör.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Ukrayna Saldırısı’ndan Will Smith’in Tokatına Kadar Bu Yıl Dünyada Neler Oldu Sizler İçin Listeledik!

    Haftanın Astrolojik Yorumları ve Tarot Kartları | 02 Ocak – 08 Ocak