Türkiye’nin Esrarengiz Bilim Kurgu Yazarı | Orkun Uçar

Orkun Uçar dendi mi akla gelen üç şey: bilim kurgu, fantazya ve korku. Türk Edebiyatının üretken ismi Orkun Uçar uzun bir süredir hiçbir eserini yayımlamıyordu ama bu durum artık değişti.

1 Haziran 1969 doğumlu yazar, İstanbul Üniversitesinin İletişim Fakültesinden mezun olduktan sonra çeşitli gazetelerde muhabir olarak çalıştı. 1995 yılına kadar da bir uğraşı olarak edebiyatla ilgilenerek hikayelerini yazdı. Ana ilgisi bilim kurgu ve fantazya üzerineydi. 1995 yılında ise yazmaya ara vererek bıraktı. 1999 yılına kadar hiçbir yazı kaleme almayan

Orkun Uçar, en azından profesyonel olarak, kısa ömürlü Nostromo dergisinin açtığı bilim kurgu yarışmasına üzerinde H.R Giger‘ın desenleri bulunan bir saat için katılır. Depo adlı öyküsüyle de birinci olmayı başarıp saati kazanır. 2000 yılında milenyuma girerken Orkun Uçar da yazarlık yolunda ilerlemektedir. Yazar o sene içerisinde Xasiork Ölümsüz Öyküler Kulübünü kurar. Basit bir internet sitesi olarak tasarlanan platform bir ilktir.  Bunu daha sonra Sibel Atasoy ile birlikte 2002 yılında hayata geçirdiği Xasiork Ölümsüz Öyküler Yayınevi takip eder.

“2001 sonu Sibel Atasoy adlı bir hanımdan mail aldım. Büyük bir şirketin yöneticisi iken, ani bir kararla Fethiye’de yerleşmiş, orada bir kitap yazmış ilginç bir kadındı. O da yayınevi bulamıyormuş. Ortaköy’de buluşup, çay içerek yayınevimizin temelini attık.”

Burası hem bir yayıneviydi hem de yeni yazarların eserlerini tanıtabilecekleri, türün sevenlerinin beğenisine sunabilecekleri bir platformdu. İnternetin yeni yeni yaygınlık kazandığı böylesi bir platform oldukça yenilikçi bir düşünceye sahipti.

Bu iki yılın arasında da, 2001 yılında ekonomik krizin patlak vermesiyle işsiz kalan Uçar profesyonel olarak yazarlık yapmayı düşünür. Geçimini teminat altına alacak birikimi de bu kriz sırasında gitmiştir. Bu dönemde kolları sıvayan Orkun Uçar ilk romanını yazmaya koyulur. İlk kitabı olan Kızıl Vaiz’i de 2002 yılında yazıp buradan yayımladı. Kızıl Vaiz’den sonra aynı yayınevinden Asi: Kara Gezgin romanı 2003’ te geldi. Yine 2003 yılında ve yine Xasiork Ölümsüz Öyküler’den olmak üzere bir de Ölümsüzler adlı bir seçki yayımlandı. Bu seçki internet sitesine katkı sağlamış yazarların yeni öykülerinden oluşuyordu. Orkun Uçar ise bu seçki için Kurtarıcımız Solucan adlı bir öykü yazmıştı.

2004 yılında ise politik gerilim alanında Burak Turna ile birlikte yazdığı Metal Fırtına romanı farklı bir yayınevinden yayımlanır. Metal Fırtına o dönemin popüler kültürüne bomba gibi düşer. Her yerde ve herkesin elinde romanı bulmak mümkündür. Orkun Uçar artık popüler bir yazardır. Burak Turna ile yolları ilk kitaptan sonra ayrılır ve Metal Fırtına serisi iki ayrı koldan yola devam eder.

Bu sırada yazar üretmeden duramaz. Hemen bir sene sonrasında Habis Üçlemesinin ilk kitabı olan Asi: Kara Gezgin romanını gözden geçirilmiş haliyle Altın Kitaplar Yayınevinden yayımlar. Aynı yıl içinde Metal Fırtına 2: Kayıp Naaş romanı yayımlanır. Metal Fırtına serisinin rüzgarı bir türlü dinmek bilmiyordu. O rüzgar o kadar kuvvetliydi ki Karakutu Yayınlarından 2005 yılında Metal Fırtına’ yı Kim Yazdı ve Hayal Gücünün Komutanları adlı bir rehber kitap çıkardı. Edebiyatta bu kadar büyük bir ün Türkiye’de eşine az rastlanır cinstendi.

2006 yılında Karakutu Yayınlarından Hakan Yılmaz Çebi ile birlikte yazdığı Kara Divan/Yeraltının Gizli Tarihi kitabı yayımlandı. Aynı yıl Metal Fırtına 3: Kızıl Kurt Altın Kitaplar Yayınevinden yayımlandı. Altın Kitaplar aynı zamanda 2007’de yazarın Burak Turan ile birlikte kaleme aldığı Zifir romanını yayımladı. Kızıl Vaiz gözden geçirilmiş yeni baskısıyla bu yayınevinden yeniden yayımlandı.

Üç yıllık bir araştırmanın sonucu olan ve Saygı Ersin ile ortaklaşa hazırladığı Derin İmparatorluk adlı kitabını Altın Kitaplar yayınevinden aynı sene çıkardı. Türkiye Bilişim Derneğinin her sene geleneksel olarak düzenlediği 9.Bilimkurgu Öykü Yarışmasında Rahim adlı öyküsüyle 5 Kasım 2007’de birincilik kazandı. Bu öykü daha sonra 2011 yılında Rodeo Yayınlarından çıkan Yörüngeden Çıkanlar adlı bir seçkide kendine yer bulacaktır. Metal Fırtına 4: Turan romanı 2008’de Altın Kitaplar’dan çıkarken serinin ilk dört romanının  cep boy baskıları da aynı yayınevinden 2009 yılında yayımlandı. Metal Fırtına 5: Tengri romanıysa ancak 2015’de geldi.

Müthiş bir üretim sürecinin sonunda 2013 yılında Habis Üçlemesinin ikinci kitabı olan Sin: Sarı İstila adlı romanını yazdı. Ancak roman 2015 yılında yayımlandı. Metal Fırtına 5: Tengri romanı da 2015’de yayımlanır. 2017 yılında beş farklı yazarın yazdığı beş farklı kısa romandan oluşan Yüksek Doz: Gelecek yayımlanır. Demir Yıldız adlı öyküsüyle kitaba dahil olur. Böylece Türk edebiyatına bambaşka bir yenilik daha getirmiş olur Uçar.

2018 yılında Koleksiyoncu adlı öyküsüyle Yerli Bilim kurgu Yükseliyor platformunca düzenlenen Bilim kurgu Öykü Seçkisi’ne katkı sağlar. Yine aynı yıl içerisinde bu kez Bilim kurgu Kulübü platformunun derlediği Yeryüzü Müzesi adlı çalışmaya Tanrıların Doğuşu adlı öyküsüyle katkı sağlar.

Distopya içerikli kısa romanlardan oluşan yeni bir roman yayımlanır: Yüksek Doz Çürüyüş. 2019 yılında Altın Kitaplar Yayınevinden çıkan bu kitaba S.O.D adlı kısa romanıyla katkı sağlar. Aynı sene Dedalus Kitaptan Kült adlı bir roman çıkarır. Bu romanı punk bilim kurgu olarak tanımlayan yazar daha önce tefrika olarak blogunda okurlarıyla buluşturmuştur. 2020 yılında, şu pandeminin karanlık zamanlarında, Absentium: Yazarın Dönüşü adlı yeni bir roman yayımlar. Ayrıca bu romanı kendisinin kurduğu ve yayıncılığa dönüş yaptığı Antares Yayınlarından çıkarır.

Orkun Uçar’ ın kısaca özetlemeye çalıştığım hayat hikayesi ve yazarlık kariyeri bu şekildeydi. Tabii ki bu bilgileri her yerde bulabilirsiniz. Hepiniz internet gibi sonsuz bir bilgi deryasına sahipsiniz ancak yazarlık böyle bir şey işte. İnsan anlatmak istiyor.

Editör: Sümeyye Özmen – 13.09.2022