içinde

MuhteşemMuhteşem

Son Büyük Zaferin Kilidi: Afyon’un Kurtuluşu

Afyonkarahisar’ın kurtuluş planları öncelikle Akşehir’de yapıldı ve daha sonra Şuhut İlçesi’ne gelindi. Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Paşa’nın gizlice hazırladıkları Büyük Taarruz planları ise, Afyonkarahisar’da eski belediye binasında yapıldı.

26 Ağustos 1922 tarihinde saat 05.30′da top ateşiyle aydınlanan Afyonkarahisar’daki bin 874 rakımlı Kocatepe’den çıkan Türk orduları, sıra sıra tel örgülü, makinalı tüfek ve top yuvalarıyla pekiştirilmiş Yunan mevzilerine, büyük bir insan üstü güçle atılarak saldırıya geçti. Makasla, dipçikle ve hatta elleriyle parçaladıkları tel örgüleri aşan Türk orduları, Yunan mevzilerini tek tek ele geçirerek Afyonkarahisar’da Kurtuluş Savaşı destanını yazdırdı. İlk gün 1 ve 2 no’lu tepelerin (Tınaztepe, Kılıçarslan) 1. ve 2. noktaları (Belentepe, Erkmentepe), ikinci gün Çiğiltepe ve Afyonkarahisar’ı (27 Ağustos 1922) ele geçirildikten sonra, üçüncü gün Batı Cephesi ve ordu karargahları Afyonkarahisar’a getirilerek belediye binasında (bugünkü Zafer Müzesi) üslendirildi.

Büyük Taarruz’un ikinci günü, sabah erken saatlerden itibaren bütün cephelerde şiddetli savaş yeniden başlamıştı. Keşif uçaklarımızdan alınan raporlarda düşman ordugâh ve ikmal yollarında hiçbir değişiklik olmadığı belirtiliyordu. Cephe gerisindeki sakinlik ile mevzilerdeki savaşın kıyaslanması mümkün değildi.

Kurtkaya Tepesi’ne hücum eden birliklerimizden biri de 36. Alay’ın 6. Bölüğü idi. Bölük Kumandanı Üsteğmen Agâh Bey bölüğünün önünde savaşırken ağır yaralanmıştı. Buna rağmen tel örgüleri aşarak düşman siperlerine girmeyi başarmıştı. Saniyelerle ölçülebilecek bir zamanda bomba ile birkaç düşman erini etkisiz hale getirip askerlerinin önünü açtıktan sonra Kurtkaya’nın en yüksek noktasına çıkmış, ne var ki burada alnından vurularak şehit olmuştu.

Yunan Ordusu çekiliyor. Kurtkaya ve Erkmen tepeleri sabahki savaşların en çetin geçtiği mevzilerdi. Buradaki savaşlarda 15 subay ve 150 er şehit verilmişti. Bölgedeki Yunan Ordusu ise düzensiz, dağınık bir şekilde çekiliyor, hesaplanamayacak sayıda kayıp veriyordu. Ulukaya mevzilerindeki 5. Tümen’in karşısındaki düşman birlikleri çoktan çekilmişti.

27 Ağustos 1922 öğleden sonra gelen raporlardan tüm cephelerde genel durumun Yunan Ordusu’nun dağınık ve düzensiz bir şekilde kaçtığı, Türk Ordusu’nun ise onları takip ederek sürdükleri şeklinde idi. Düşmanın kullanmaya hazırlandığı tren istasyonları top ateşiyle dövülüyor, Yunan birlikleri birçok silah, teçhizat ve mühimmat bırakarak çekiliyordu. Eymir Vadisi’ne gönderilen keşif kolu, sekiz kilometre ilerlediği halde düşmana rastlamamıştı. 5. Kafkas Tümeni de Yunanlılara rastlamadan Ballıkaya-Yılanlıkaya hattını ele geçirmiş, 27. Süvari Alayı düşman birliklerini görmeden Menderes’i geçmişti. Yunan Ordusu cephelerin tamamından çekiliyordu.

Artık ileri kuvvetlerimiz Afyon’u, buradaki yanan hükümet konağını ve binaları görebiliyorlardı. Birliklerimiz Hacılar ve İkiztepe bölgesinden iki kolla Afyon’a hareket etti. 27 Ağustos 1922 günü saat 17.30’da 189. Alay Afyon’a girerek hemen şehirde emniyet tedbirlerini aldı. Tanıkların anlattıklarına göre Türk Ordusu Afyon’a adeta bir yıldırım gibi girmişti. Halk askerlere sarılarak, hıçkırıklarla sevinç gözyaşları döküyordu.

30 Ağustos 1922 tarihindeki Başkomutanlık Meydan Muharebesi de buradan yönlendirildi. 26 Ağustos 1922′de başlayıp, 30 Ağustos’ta kesin zaferle sonuçlanan 5 günlük Başkomutanlık Savaşı’nın ardından, 23 Mart 1923 tarihinde Afyonkarahisar’a gelen Mustafa Kemal Atatürk, halkın sevgi gösterileriyle karşılandı. Atatürk, bir nutkunda Afyonkarahisar’ın Kurtuluş Savaşı’ndaki önemini de, “Afyonkarahisar son büyük zaferin kilidi oldu, esası oldu. Afyonkarahisar’ın tarihi savaşımızda unutulmaz parlak bir sayfası vardır” sözleriyle ifade etti.

Editör: Ayşe Tunç – 28.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Meraklı

boncuk tarafından yazıldı

Makale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Daha fazla yorum yükle

    Prof. Dr. Turan Yazgan Etnografya Müzesi’ne Genel Bakış

    Fuat Sezgin Kimdir? Önemi ve Bilime Katkıları Nelerdir?