içinde

MuhteşemMuhteşem

İkonik Portreleri ve Trajik Hayatı ile Ünlü Ressam: Modigliani

“Modigliani, gezgin sanatçı, hayatı çoğu zaman bir efsaneyi andırır. Gerçeğini kurgudan ayırmak zordur.” demiştir yazar Arthur Pfannstiel 1929’daki yazısında. Peki nedir bu Amadeo Modigliani efsanesi?

Ünlü ressam, İtalya’da Livorno şehrinde Yahudi bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Fakat çocukluğu maddi sıkıntılar ve sefalet ile geçtiğinden tifo tüberküloz gibi birçok hastalığa yakalanmış. Eğitim hayatı aksayınca annesi duruma el atıp ilk öğretmeni olup sanatına başlayacağı yolu açarak Fransa’da sanat eğitimi almasını sağlamıştır. Fransa ve Venedik yolculuklarından sonra bazı kötü alışkanlıklar edinmiş, ve ömrü boyunca onlardan kurtulamamış ve kadınlarla olan ilişkileri de onu yıkıntıya uğratınca artık yaptığı eserler birer birer tahrip olmuş. Bir dönem resmin kendine uygun olmadığını düşünüp bir tavsiye üzerine taş yontuculuğu yapıp bazı heykeller ortaya çıkarsa da 1915’te bir daha yapmamak üzere tamamen resim sanatına odaklanmıştır. Yine de resimlerinde heykelciliğin izlerini görmek mümkün. Çünkü heykellerinde yalnızca Afrika sanatı değil, Antik Yunan, Mısır ve Roma etkileri oldukça yoğun. Hatta Roma ile ilgili “Roma dışarıda değil benim içimdedir” demiştir.

Amadeo Modigliani-Testa di Cariatide

Ekspresyonist yani dışavurumcu bir tarz benimseyen ressam yaptığı resimlerde genelde tek bir kişiyi konu alıp çoklu figür çizmeyi reddettiği görülüyor. Yüzler oval boyunlar eğik ve genelde gözler boş. Döneminde yaşayan Picasso gibi ünlü ressamların lüks hayatlar yaşamalarına rağmen onun tek odağı kendi tutumu olmuştur; ne övgü ne de para. Picasso ile de büyük çoğunlukla araları iyi olmamıştır; aşk nefret ilişkisi gibi olduğu da söylenir, fakat yine de eserlerinin ilginç bir şekilde Kübizm’den etkilendiği aşikar. Daha sonraları yeni izlenimciliği de tablolarında kullandığı tarzlarına ekleyip sanatına devam etmiştir.

Amedeo Modigliani-Jeanne Herbuterne

Bir sanat akademisinde eğitim vermekteyken Jeanne Hebuterne ile tanışır, Jeanne, akademiye ailesinin yasağını hiçe sayıp resim çizmeye gelen çok alımlı bir öğrencidir ve kendisinin ilham perisi olmuştur. Onu model olarak resimlerine taşımaya karar verir ve zamanla birbirlerine aşık olurlar. Hep portrelerin gözlerini boş çizen Modigliani, “Ruhunu bildiğimde gözlerini çizeceğim” der ve Jeanne’in gözlerini çizer tablosuna. Birlikteliklerine Jeanne’in Katolik ailesi karşı çıksa da onlar bir kız çocuğu ile beraberliklerini taçlandırırlar.

Çocuklukta geçirdiği yoksulluk her ne kadar evliliklerine yansıyıp zor günler geçirmelerine sebep olsa ve resimleri genelde 10 dolar gibi ücretler ile satılsa da da 1917’de kişisel bir sergi açarlar. Fakat portrelerinin arasındaki nü çizimler polisin müstehcen bulması ile serginin kapatılmasına sebep olur. Artık Jeanne gururunu hiçe sayıp baş düşmanları Picasso’dan yardım isteyecek duruma bile gelmiştir, fakat alkol ve ilaç bağımlılıkları onu 35 yaşında verem ile tanıştırır ve hayata veda eder. Geride hamile eşini ve kızını bırakmıştır.

“Az sayıdan çoğunluğa, bilen ve sahip olanlardan, bilmeyen ve sahip olmayanlara; hayat bir hediyedir”

Amadeo Modigliani

Jeanne dayanamaz ve ertesi gün Modigliani’nin peşinden gider. Mezarları şu an Paris’te yan yana bulunur. Her zaman olduğu gibi bu trajik yaşamların ve değerli eserlerin kıymeti sonradan anlaşılır ve Jeanne’in portresi 42 milyon dolara alıcı bulur. Hatta 30 milyon dolar ve 150 milyon dolar gibi karşılıklara satılan birçok tablosu da olmuştur. Tarihçi Tamar Garb bu trajik son ile ilgili “Modigliani’nin hayatı anlaşılamayan bohem bir ressamın karikatürüdür” der.

Modigliani ile ilgili fazla bilinmeyenler:

  • Şiir Tutkusu

Ressamın hakkında İlya Ehrenburg ; “Şiirle onun kadar ilgilenen bir ressam olduğunu düşünmüyorum” demiştir. Dante ve diğer şairlerin eserlerini zihninden ezbere söyleyebiliyor olması da ayrıca ilgi çekici.

  • Durmaksızın çizmesi

Bazı zamanlar fotoğraflardan referans almasına karşın çoğunlukla model üzerinden çizimlerini yapmış fakat malzemelerin çok pahalı olduğu dönemlerde bile çizmeyi bırakmamıştır, hatta bazen kalemleri çalıp resim yaptığına dair söylentiler de var.

  • Dobra konuşmaktan çekinmemesi

Çoğu zaman Nietzsche’den alıntılar yapan ressam, sesli düşünerek bazı karışıklıklara yol açsa da doğru sözden vazgeçmemiştir. Baudelaire gibi şairlerin de eserleri ile ilgilenmesi de bu özelliğini doğrular.

  • Etkileri

Diego Rivera ve Frida Kahlo için ilham kaynağı olmuş ayrıca, post izlenimciliğe ve modern heykelciliğe de yön vermiştir.

Modigliani şu ana kadar modern sanat tarihçileri tarafından pek sevilmese de halkın sevgisini hikayesi ve eserleriyle kazanmayı başarabildi. Çünkü portrelerinde ruhu, boş bırakılan gözlerden bile görünebiliyordu.

Kendisinin hayatı hakkında Mick Davis yönetmenliğinde yapılan filmi de oldukça ilgi görmüştür, şiddetle tavsiye edilir.

İyi seyiler! 🎬

Editör: Astropower – 17.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Yazar

bengysu tarafından yazıldı

bazen yazar, çoğu zaman çizer

TestçiMakale YazarıListe UstasıYorumcuÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Kadın: Ne Evdeki Melek, Ne de Dışarıdaki Fahişe!

    Oscar Ödüllü Robert De Niro’nun Doğum Gününde İzlenmesi Gereken En Başarılı Filmleri