Meditasyon Yapmak İsteyip Yapamıyor Musunuz?

Hevesli meditasyon yapanlar, bunun beyninizi gerçekten değiştirebileceğini belirtmekten çekinmezler.

Meditasyon yapmak okyanusta yüzüyormuşum gibi hissettiriyor. Ama bunun sadece zaten sakin olduğumda gerçekleştiğini fark ettim.

1. Görselleştirme

İlk seanslarımızda, terapistim bazen benden kendimi güvende ve sakin hissettiğim bir yer hayal etmemi ve onu kafamda canlandırdığım gibi yüksek sesle anlatmamı istedi.

Kafamda bir bahçe yaratmaya başladım, bunaldığımda, strese girdiğimde ya da uyumakta zorlandığımda gidebileceğim bir yer. Endişeli olduğumda, genellikle bir köşeye veya başka bir yere ayrıntı ekleyerek bu yere geri dönerim. Bazı elementler sabitken bazıları değişir. Mesela ben hep aynı şekilde giriyorum ama içeri girince farklı çiçekler veya ağaçlar görebilirim ya da bir köşeye bakıp daha önce keşfedilmemiş yeni bir alan “bulabilirim”.

Başka bir zaman, binamda sürekli inşaat gürültüsü ile boğuşuyordum. Evde çalışıyordum ve gıcırdama sesinin ne zaman başlayacağını asla bilemezdim, endişemi artırır ve odaklanmamı imkansız hale getirirdi.

Terapistim gürültülü ama zararsız bir şey hayal etmemi istedi ve nedense aklıma filler geldi. Sarı baretler giymiş, aletler ve matkaplarla ortalıkta yalpalayan bir fil ekibi hayal ettim. Ne zaman gürültü patlasa ve midemdeki o çukuru hissetsem filleri hayal ettim ve gerginliğim azaldı. Tabii ki gürültüyü yok etmedi ama kontrolü ele geçiremediğim bir durumda sakinleşmeme yardımcı oldu.

Görselleştirmenin bana birçok insanın meditasyonda bulduğu mesafeyi ve alanı verdiğini görüyorum ama aynı zamanda bu süreçte hayal gücümü de devreye sokuyor. Rahatsız edici hisler veya fikirlerle oturmak zorundaymışım gibi hissetmekten ziyade, onları yaratıcı bir şekilde dönüştürmeme izin veriyor – onlardan kaçınmak için değil, onlarla üretken, dinamik bir şekilde çalışmak için. Bir meditasyon alternatifi olarak görselleştirmenin kullanımı hakkında büyük bir araştırma bulamadım, ancak ağrıyı gidermek için bir yöntem olarak hastalarla, özellikle çocuklarla görselleştirmeyi kullanan hemşirelerin anekdot anlatımları var.

2. Boyama

Görünüşe göre, belirli renklendirme türleri kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle araştırmalar, mandala veya ekose desen gibi karmaşık bir soyut tasarımı renklendirmenin kaygıyı anlamlı bir şekilde azaltabileceğini gösteriyor. Bunun gibi yapılandırılmış desenler, simetri ve denge yoluyla sakinliği teşvik eden, çevremizdeki görsel gürültüyü susturan, böylece önemsediğimiz şeye daha derinden odaklanabilmemiz için uyum estetiğinden yararlanan güçlü bir simetriye sahiptir. Buna bağlı olarak, sonraki çalışmalar, renklendirmenin yalnızca kaygıyı azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda farkındalığı artırdığını ve ayrıca dikkat ve yaratıcılığı geliştirebileceğini göstermiştir.

3. Davul çalmak

Davul çalmak neden sakinleşmeyi sağlar?

Sebeplerden biri seslerin ve hareketlerin tekrarı olabilir (yine armoni estetiğinin bir tezahürü). Perküsyon, müzik yapmanın en eski biçimlerinden biri olarak kabul edilir (belki de şarkı söyledikten sonra) ve ilk insan grupları arasında iş koordinasyonunu teşvik etmenin bir yolu olarak ortaya çıkmış olabilir.

Davul çalmak, buharı güvenli ve agresif olmayan bir şekilde üflememizi sağlayan bir topraklama etkinliğidir. Özellikle, davul çalma, bireysel bir uygulamadan ziyade, tipik olarak bir grup müdahalesi olarak incelenen bir aktivitedir. Solo davul çalmanın da faydaları olabilir, ancak davulculukla ilgili mevcut araştırmalar, zihinsel sağlığın temel itici güçleri olarak ritim, eşzamanlılık ve aidiyetin fiziksel deneyimine odaklanma eğilimindedir.

Editör: Fatih Düz – 12.02.2023