içinde

Marcel Duchamp ve Pısuvar’ı

Marcel Duchamp, 1917 yılında R. Mutt” imzalı bir pisuvar’ı New York’taki Society of Independent Artists’in açılışında Grand Central Palace’da sergiledi. Bu durumu kimi kesim tarafından soytarılık diye nitelendirirken kimi kesim de sanatta devrim diye yorumladı. Tabiri caizse sanat dünyasında sansasyonel etkisi yarattı. Peki bu pisuvar bu kadar etkili oldu? Onu özel kılan neydi? bu yazıda buna yanıt arayalım..

Marcel Duchamp, 1887 yılında dokuz kişilik bir ailenin bir ferdi olarak dünyaya geldi. Duchamp’ın çocukluğu sıradan bir şekilde Fransa’da geçiyor. 1905 yılına gelindiğinde sanatçı, Julian Akademisine kayıt oluyor. Bu nokta önemli çünkü Julian Akademisi o dönem ki en popüler sanat okullarından biri konumunda. Duchamp, aslında buraya alışamıyor ve zorluk çekiyor, o dönemde ise hayatını devam ettirebilmek adına çeşitli dergilerde karikatür çalışmaları yapıyor. Karikatür anlayışı kaba mizah şeklinde ilerliyor ve yaptığı bu çalışmalar onun ressamlığını geliştirmesinde yardımcı oluyor. 1911 yılında sanatçı, ilerideki en önemli dostlarından biri olacak Guillaume Apollinaire ile tanışıyor. Daha sonra bu dostluğa biri daha katılıyor, bu isim Francis Picabia..

Üç sanat adamı beraber çok önemli işlere imza atıyor. Örneğin, Kubizm akımının yolunu açabilecek, Kubizm’i zirve noktalara taşıyabilecek fikir birliktelikleri yapmaya başlıyorlar ve bu konu üzerinde alternatif yollar aramaya başlıyorlar. Tabi Paris o yıllarda sanatsal olarak hareketli bir dönem yaşıyor çünkü o zamanlar çokça tartışma grupları mevcut. Bu gruplar bir araya gelerek güncel denemeler ve modern sanata dair yeni izlemleri tartışıyorlar. Bu grupların en ateşli temsilcisi tabiki Marcel Duchamp…

Duchamp, o dönemlerde matematik alanına merak sarıyor amacı matematik ile resim sanatını birleştirme yönünde. Bu konuda denemelerini sürdüren Duchamp, buradaki deneyimini Satranç Oynayanlar serisine yansıtıyor.

Bu çalışmasıyla beraber Duchamp, öyle bir noktaya geliyor ki hem kubizm hem de futurist akımı iç içe giriyor ve portrenin simgesel yüzeyine yerleşiyor. Ayrıca bu eser içinde dinamizm taşıdığı için sinematik bir çalışma haline geliyor. Artık Duchamp, dünyaca tanınmaya başlıyor ve sene 1917 yılına geliniyor…

Marcel Duchamp, 1917 yılında R. Mutt” imzalı bir pisuvar’ı New York’taki Society of Independent Artists’in açılışında Grand Central Palace sergisine yollamaya karar veriyor. Duchamp, kendi deyimiyle retina olan sanattan uzaklaşmaya başlıyor ve onun yerine daha simgesel ve objelere dayanan sanata yöneliyor ve dünyaya daha felsefik açıdan yaklaşmaya başlıyor. 1917 yıllarında sanat dünyasına endüstriyel bir bakış açısı getiriyor. Özellikle Dünya Savaşının yaratmış olduğu gergin ortam, Avrupa’daki sanatçıları Duchamp felsefisine yaklaştırıyor ve bu yolda ilerlemesine neden oluyor.

Aslında bakılacak olunursa Marcel Duchamp ve pisuvar’ın bu kadar ünlü olma nedeni sanatçının ortaya yeni bir fikir sunmasıdır. Sanatçıya göre herhangi bir nesneninde sanat eseri olabileceği savunmasıdır. Sanat’ın insan düşüncesine bağlı ve normlara karşı olmasını istiyor. Modern sanatında temeli bu değil mi?

Bu arada özgün eser şuan da kayıp durumunda. Eser, sanat tarihçileri ve avangart kuramcıları tarafından 20. yüzyıl sanatında önemli bir dönüm noktası olarak görülmektedir. Eserin on altı replikası 1950’lerde ve 1960’larda Duchamp’ın onayı üzerine onun elinden kopya edilip satılmıştır.

Editör: Fatih Düz – 25.05.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Fatih Düz tarafından yazıldı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Girişimci Ruha Sahip Olanların Mutlaka İzlemesi Gerektiği Filmler

    Grimes Kardeşler’in Katili Kim?