Hayatı ve yaptığı tablolarla sıra dışı bir ressam olan Van Gogh’u tanıyalım.Kendi kulağını keserek adını sanat tarihine yazdıran ünlü ressam Van Gogh 30 Mart 1853’te Hollanda’nın Zundert bölgesinde doğmuştur. Üst ve orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Çocukluk döneminde sakin ve ciddi bir üslupla beraber insanlara karşı saygılı biriydi. Dindar aile yapısının etrafında oluşan hayatı onun belki de sessiz ve sakin hayat yaşamasının önemli nedenlerinden bir tanesi olarak gösterilebilir. Van Gogh, ressamlıktan evvel öğretmenlik ve satış mesleklerini denedikten sonra 27 yaşında ressam olmaya karar verir.
Yaşamı boyunca birçok tabloya imza atan Van Gogh 860’ı tablo olan 2100 eser bırakmıştır. Şüphesiz tüm eserleri birbirinden ilginç olan ressamın ilk akla gelen tablosu “Yıldızlı Gece” eseridir. Bu eserini Fransa’da tedavi gördüğü hastanede yapan ressam doktorları da şaşırtmıştır.
Çünkü doktorlara göre çok beğenilen tablonun ortaya çıkış sebebi Van Gogh ‘un kullandığı ilaçların bir sonucudur. İngilizce “The Starry Night” olan eserde Van Gogh resim alanında bildiği tüm teknikleri büyük ustalıkla kullanarak tabloya nakış nakış işlemeyi başarır. Bu eserini 1889 yılında, ölümünden sadece bir yıl önce yapmıştır. Batı dünyası’nın en büyük eserlerinden biridir. Empresyonist anlayışla ortaya çıkan eser, diğer Empresyonist eserlere ilham kaynağı olmuştur.
”Kırmızı Bağ”, Gogh’un tüm eserleri içinde satabildiği tek eser olarak dikkat çekmektedir. Bugün Pushkin Müzesi’nde bulunan “Kırmızı Bağ” isimli tablosu, Brüksel’de sergilendiği sırada Anna Boch tarafından alınarak, sanat tarihinde bir ilke imza atması ile kayıtlara geçmiştir.
Van Gogh’un bir diğer önemli eseri “Ay Çiçeği” resmidir. Arkadaşı Gaugun’i etkilemek için yaptığı eserin 12 farklı versiyonu bulunmaktadır. Kardeşine bu farkları anlatmıştır. Sanat analizcileri de bu farkları Gaugun’e yazılan mektuplar sayesinde bulmuştur.
“Kulağa Sarılı Otoportre” eserinin hikayesi tam bir hırs yenilgisi sonucu düşülen duygu durumunun ifadesidir. Gaugin ile yaşadığı problemi içine sindiremeyen Van Gogh kendi kulağını keser. Çok geçmeden iki hafta sonra da herhangi bir sağlık probleminin olmadığını vurgulamak için bu resmi yapar.
Eserlerinin başlangıcında kasvetli ve kötü duygu durumlarını,bir anlamda ruhundaki acıların sızısını göstermeye çalışan ressam sonralarında daha neşeli, mutlu ve canlı renklerin ve geniş fırçaların göze çarptığı eserlere yönelmeye başlamıştır. Doğal çevreye, insanların fiziksel yapılarına çok dikkat ederek Paris’te yaşadığı sokağı, arkadaşlarını eserlerinde yer etmiştir.
Sırada Van Gogh’un rekor fiyatla alıcı bulan eseri “Montmartre’deki Sokak ve Manzarası” eseri var. Eser 1887 yılında yapıldıktan sonra herhangi bir yerde sergilenmemiştir. Eserde Parislilerin içmeye, dans etmeye ve rahatlamaya geldiği Montmartre’nin farklı atmosferinde bulunan ve 19. yüzyılın sonlarında eğlence yeri olarak tercih edilen değirmenlerin tasviri yapılmaktadır.
Ressam sadece bunlarla kalmamış 1886 ile 1889 yılları arasında 30 kere kendi resmini yapmıştır.37 yıllık ömründe sayısız resimlere, tablolara imza atan, küçüklüğünden itibaren yaşadığı bunalımlardan ve kendini bir ‘yabancı gibi’ hissetme durumundan, psikolojik sorunlar yüzünden kurtulamamıştır. En önemli Avangart sanatçılardan biri olan Van Gogh’un, ölüm tarihi ile ilgili kaynaklarda iki tarih vurgulanmaktadır. Biri 29 Temmuz 1890 sabahı erken saatlerde, Fransa’nın kuzeyinde Auverssur Oise köyünde Auberge Ravoux’daki odasında öldüğü belirtilmektedir. Bir diğeri ise 27 Temmuz 1890 günü Van Gogh’un tarlalarda iken kendini tabanca ile vurduğuna genel olarak inanılmaktadır.
Editör: Rumeysadogan – 09.04.2023
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Van Gogh psikolojik sorunlarla mücadele ederken sanatını yapmaya çalışan biriydi ve birçok eserinde bunun etkisi var. Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş
Empresyonizm’in baş tacı sanatçılardan biri Van Gogh, esrarengiz hayatıyla sanat camiasında önde gelen isimler arasına girmeyi başarmıştır.
Van Gogh harika bir sanatçı… Birkaç yıl önce Yıldızlı Geceler adlı eserini çizmiştim harika eserler.
Kendi zamanında değerinin bilinmemiş olması üzücü.
Herkes tarafından bilinen resimleri dışında çok da resimlerini bilmediğimi fark ettim, çok güzel çalışmaları varmış.