içinde

Siyonizm | Ortaya Çıkış Amacı ve Günümüzde Yaşananlar

Siyonizm; 19. yüzyılda ortaya çıkan ve Filistin‘de bağımsız bir Yahudi Devleti kurmayı amaçlayan ideolojik ve siyasi temelli bir politikadır. Bunu öğrenmenin temel yolu Yahudi tarihini okumaktan ve anlamaktan geçer. Yahudiler’in tarihi 4 bin yıl öncesine dayanmaktadır. 1800’lerin sonu ve 1900’lerin başında Yahudiler kutsal toprakları çok istemiştir. Peki ama neden? Bunun cevabını almak 18. yüzyıla kadar geri gitmek gerekir.

O dönemlerde “Judea” Filistin’in güney bölgesine verilen isim ve Roma’ya bağlı vilayettir. Söz konusu bölge Yahudiler için de kutsal bir mekandır. Çünkü Kudüs oradadır. Roma Kuvvetleri Yahudiler tarafından çıkan ayaklanmaları bastırmış, daha sonra burada bulunan Yahudileri sürgüne göndermiştir. Yahudileri bu topraklardan kovmanın yanı sıra Judea’nın adını da “Sirya Palestina” olarak değiştirmiştir. Günümüzde Filistin denilen bölgedir. Ancak Yahudiler burada da yaşayamamış, gruplar halinde Avrupa’da, Orta Asya’da hatta Hindistan’da yaşamaya başlamıştır. Maalesef birçok kez zulüm, şiddet altında kalmıştır. Çoğunlukla da Avrupa’da yaşamışlardır. Hristiyan Kilisesi yaşadığı tüm olumsuz durumların suçlusu olarak Yahudileri ve kiliseleri sorumlu tutmuştur. Özellikle Rusya durumu desteklemiştir. Günümüzde Yahudi kökenli ibadetlerin kökeni de bu Siyonist Dönem’de oluşmuştur. Aslında yaşanan kötü dönemleri anma ve hatırlama üzerine kuruludur.

1860 yılları ise Thedor Herzl‘in doğduğu yıldır. Teodor, Almanca konuşan Avusturya – Macaristan İmparatorluğu’nda yaşayan Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Ailesi oldukça dindar yapıdadır. Gençken laik kalmayı başarmış olan Teodor büyüdüğünde gazeteci olmuş, 1800’lerin sonunda Avrupa ve Rusya’da yaşanan Yahudi zulmünü anlamaya başlamıştır. 1884’te Paris’te “Dreyfus Olayı” yaşandığında oldukça gençtir. Dreyfus Olayı, Yahudi bir Fransız polis ülkeye ihânet ve casuslukla ithâm edilmiştir. Sonrasında ise suçlamaların asılsız olduğu anlaşılmıştır. Kimi insanlar yaşanan olayın Teodor düşüncelerinin temelini oluşturduğunu söylemiştir. Öyle midir bilinmez ama Teodor’un fikirleri durumdan etkilenmiştir. Teodor’u etkileyen diğer durumlardan biri de okuduğu tarih kitaplarıdır. 36 yaşına geldiği 1896 yılında da birtakım gelişmeler yaşanmaya devam etmiş, Teodor “der juden stad” isminde bir kitap yazmıştır. “Yahudi Devleti” olarak Türkçe’ye çevrilen kitapta Yahudiler’in bir toprağa, bir vatana olan ihtiyacı açık şekilde anlatılmıştır. Kitapla birlikte politik bir düşünceyi temelinde şekillenen “Siyonizm” ortaya çıkmıştır. Peki Siyonizm nedir, kökeni nereden gelmektedir?

Görsel: cnnturk.com

Siyonizm; kelimenin kökeni olan Siyon; günümüz Kudüs‘te bir dağın adıdır. Vatanı simgeler. Politik bir temele dayandığı daha önce de ifade edildiği üzere Siyonizm, Yahudiler’in eski topraklarına, vatanlarını geri dönmeyi savunan bir düşüncedir. Teodor’un kitabında geçen bir alıntı şöyledir:

Biz tek bir milletiz. Bizler her yerde onurumuzla toplumsal yaşama karışıp kendi halimizde bir birlik oluşturmaya ve atalarımızın itikadını, inancını korumaya gayret ediyoruz. Ancak ne yazık ki; bunu yapmamıza izin verilmiyor. Bizler boş yere bulunduğumuz ülkede sadık biçimde vatanseverlik gösteriyoruz. Sadakatimiz bazı durumlarda aşırı noktalara gidiyor. Boş yere mülkiyete ve hayata aynı fedakârlıkları veriyoruz. Yaşadığımız ülkenin bilim ve sanattaki şanını veya ticaret yaparak ve iş sahası oluşturarak zenginliğini arttırmak için boş yere çalışıyoruz. Yüzyıllardır yaşadığımız ülkelerde biz halen yabancıymış gibi hor görülüyoruz. Bu ülkeler Yahudilerin acıyı çok önce tecrübe ettikleri topraklar ve onların bu ülkelerin sahiplerinin ataları bu topraklara çok sonraları yerleşmişler. Baskı ve işkence bizi yok edemez. Dünyada hiçbir millet bizim kadar acı çekmemiş, eziyet görmemiştir. Filistin her zaman bizim unutulmaz vatanımız olacaktır.

Bunun üzerine ertesi yıl 1897’de 1. Siyonist Kongresi toplanmıştır. Bu kongreye Yahudi devletini kurmak ve bunu düzenli bir şekilde yapmak isteyenler katılmış ve söz konusu devlet Filistin’de kurulmak istenmiştir. Bunun yanında göçe müsait olan Arjantin, Afrika ve Uganda da seçenekler arasında yer almıştır. Fakat tarihî geçmişinden dolayı arzu edilen yer kesinlikle Filistin olmuştur. Siyonistlerin gözünde Teodor vizyoner bir kahramandır. Çünkü durumu mükemmel bir şekilde yönetmiştir. Hatta Filistin için o zamanlarda Osmanlılarla özel olarak görüşmüştür. Teodor bunu başaramamıştır; ilk kongrede durumu tespit etmiş, durumun zaman alacağını anlamıştır. Teodor anılarında daha o zamanlarda İsrail’in doğuşunun sinyallerini vermiş, bunun 50 yıl içinde gerçekleşeceğini yazmıştır. Teodor, Yahudi Devletini kurarken şiddetten uzak kalmak istemiştir.

İnsanların inançlarına saygı duyacağız ve mülklerini, onurlarını, özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Ve bu dünyaya mükemmel bir örnek göstereceğimiz bir dönem olacak. Mülklerini bize satmak istemeyen kişiler de olacak. Ve biz onları bırakıp bize ait bölgelerde ticaretimizi geliştireceğiz.

Konuşmadan da anlaşılacağı üzere gittikleri yerde insanlar olacak ve bazıları mülklerini onlara satmak istemeyecektir. Ama buna karşılık hiçbir şekilde şiddet uygulanmayacaktır.

Görsel: aa.com.tr

Teodor’un ölümünden kısa bir süre sonra onun potansiyelini anlatan “Ant New Land” adında bir eseri yayınlanmıştır. Türkçe’ye “Eski Yeni Toprak” adıyla çevrilen eserdeki bir alıntı şöyle der;

Tüm uygar medeniyetlerin ortak ürünü düşünceler üzerine kurulur. Kökeni, soyu, dinî ne olursa olsun gayemize katılmak isteyen birini dışlamak ahlâksızlık olur. Biz diğer uygar toplumların omuzlarında duruyoruz. Sahip olduklarımız için önceden verdikleri etmekten ötürü diğer halklara borçluyuz. Bu sebeple borcumuzu ödememiz gerekir. Bunu yapmanın tek bir yolu var: Azami hoşgörü. O yüzden bugün ve bundan sonraki tek ilkemiz: “Biz Kardeşiz”

Kaynağına ve kurulma amacına bakıldığında siyonizm, Yahudilerin kendileri için bağımsız bir devleti Filistin’de kurmak ve oraya barışı getirmeyi amaçlayan bir harekettir. Ancak günümüzde Filistin’de yaşanan gelişmeler kardeşlik kurmaktan çok; soykırım amacıyla yapılan bir faaliyettir. Dünya’nın hiçbir toprağı siyasi, dini ideolojik vb. faktörler “bahane edilerek” işgal için meşrulaştırılamaz. Çünkü insan kökenine, diline, rengine, geçmişine veya atasına bakılmaksızın yaratılış gereği doğuştan kutsal varlıktır. Yaşama hakkı, eğitim hakkı, sosyal yaşamın içinde olma hakkı gibi hususlar inanç, ideolojik görüş ve kutupsal durum olmadan insana doğuştan verilen haklardır. Çünkü insan yaşamı ideolojik ve dini değerlerin üstünde ve ondan bağımsız olarak özerk ve biriciktir.

Editör: semra – 07.12.2023

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Furkan Toprak tarafından yazıldı

1999 yılında Mersin'de doğdum. 22 yaşındayım. Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 2. sınıf öğrencisiyim. 2018 yılında Harran Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmıştım; devam edemedim. Ardından bir süre bekleyip Çukurova Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri bölümüne kaydoldum. Küçükken bir trafik kazası geçirdim. Bu durum sağlığım açısından fizikdel gelişimimi olumsuz etkiliyor. Hedefim bu sitede yazılar yazarak, fotoğraflar paylaşarak farkındalık yaratmak olacaktır.

Makale YazarıYorumcuÜyelik YılıVideo YapımcısıTestçi

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Analog Yaşam Tarzı | Bunalımdan Kurtulun

    Elon Musk’tan Tesla Model 2 Devrimi İddiası!