içinde

HavalıHavalı

Birçoğunuzun Bilmediği, Bilenlerin İse Unutamadığı Bir Dizi | Şubat

Edebi tiratları, şairane anlatımları, bilim kurguya kaçan konusu ve usta oyuncu kadrosuyla, böyle bir dizi vardı da biz nasıl gözden kaçırdık dedirtecek bir Türk dizisi ile karşınızdayım: Şubat.

Şubat 2012-2013 yılları arasında TRT 1’ de yayınlanmıştı. Yönetmenliğini A. Volkan Kocatürk’ ün yaptığı dizinin türü her ne kadar dram olarak sınıflandırılsa da izleyenler bundan çok daha fazlası olduğunu itiraf edeceklerdir.

Dizinin ismi, yetimhane kapısına şubat ayında terkedildiği için adı  “Şubat” koyulan çocuktan geliyor. Dizi boyunca yaşanan olayların ve hikayelerin merkezinde bir şekilde Şubat var. Alican Yücesoy’ un hayat verdiği Şubat, biraz içine kapanık ve sosyopat bir karakterdir. Daha doğrusunu söylemek gerekirse yetimhanede geçirdiği günleri arkasında bir türlü bırakamamış Şubat.

Konuşması, tavırları, istediğini alamadığında bir çocuk gibi küsmesi… Şubat, yetimhanede çıkan bir yangından sonra sığındığı bir kuyuda Aziz Bey tarafından bulunacaktır. Yetimhane günlerinden sonra ona babalık yapan Aziz Bey rolünde ise Musa Uzunlar var.

Geçimini, babası gördüğü Aziz Bey’ den öğrendiği kağıt toplayıcılığı ile sağlayan Şubat, televizyonda gördüğü bir muhabir kadına aşık olur. Dizinin ilerleyen bölümlerinde muhabir Yağmur (Melisa Sözen) ile yollarını kesişen Şubat, aşkın kudretiyle gözümüzün önünde tıpkı bir çocuk gibi büyüyecektir. Ve Şubat büyümeye başladığında, geçmişinin ve çok daha fazlasının sırlarını çözmek için harekete geçecektir.

Bunun yanı sıra dizinin işlediği ve bizlerin yüzüne vurduğu bir diğer konu ise, yer altında ve yer üstünde yaşayan insanların paylaşmaya çalıştığı ortak şehir. Ezilenler, satın alınanlar ya da yer altının tüm karanlığına rağmen umut vadeden yaşamlar. İyiliği veya kötülüğü seçenler…

Şimdi sıkı durun, buraya kadar anlattıklarım aslında diğer tüm Türk dizilerinde de karşılaşabileceğiniz klişelerdi sadece. Diziyi farklı kılan konular ise çok daha başka. Fazla spoiler vermeden, üstün körü bahsetmek gerekirse:

Yetimhanede çıkan yangın, Şubat’ ın büyümeyen bir çocuk gibi davranması ama aynı zamanda bir süper kahraman kadar güçlü olması, – öyle ki kurşun yaraları dahi bir günde iyileşiveriyor. – yetimhanenin aslında bir bilim insanları tarafından kurulan bir deney merkezi olması ve ölümsüzlük peşinde koşan insanlar olması gibi bir bilim kurgu dizisini aratmayan konular da işleniyor. Var olmayan fantastik karakterler ile oluşturulan kısa bir bilim tarihi bile var dizinin içinde.

Bunun yanı sıra dizinin her bölümünden önce yayınlayan giriş sahnelerinde, yaklaşık iki dakikaya yayılan; aşk, kıskançlık, delilik, özlem gibi konularda tirat tadında yapılan edebi konuşmalar izleyenleri gerçekten etkileyecek cinsten.

Dizinin oyuncu kadrosunda diziye gerçekten başka bir boyut ve anlam kazandıran Özkan Uğur, Melisa Sözen, Sermet Yeşil, Nadir Sarıbacak, Tansu Biçer, İbrahim Selim gibi usta isimler de bulunuyor.

Editör: Sümeyye Özmen – 04.09.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Katılımcı

Anıl Aslan tarafından yazıldı

1995, Gelibolu/ÇANAKKALE doğumlu. Babasının Astsubaylık mesleğinden ötürü yaşamı farklı şehirlerde geçti. Her şehrin dokusunu, kültürünü görerek, hissederek büyüdü. Bu durumsa kişiliğinde entelektüel bir bakış açısı kazanmasını sağladı. Annesi gibi bu ülkenin insanlarına hizmet etmek ve hemşire olmak istiyordu. Öyle de oldu. Dr. Nusret Fişek Sağlık Meslek Lisesi’ne yerleşerek okulunu başarıyla bitirdi ve hemşire oldu.
Edebiyat Öğretmeninin tüm öğrencilerinden kendisine bir veda mektubu yazmayı istemesi ile başladı macerası. Kaleme aldığı mektubu çok beğenen öğretmeni, öğrencisi Anıl Aslan’ı yanına çağırarak, ‘‘Yazmayı asla bırakmamalısın.’’ dedi. Bu bir dönüm noktasıydı.
İlk yazılarını okul dergisinde yayınladı. Sonraları çeşitli e-dergi platformlarında eserlerini paylaşmaya devam etti. Hemşirelik mesleğini asla bırakamayacağını, bu mesleğin kutsal bir vazife olduğunu söyleyen Anıl, eserlerini kaleme almaya, üretmeye devam etmektedir.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Yeşilçam’ın En Sevilen 7 Filmi

    Erteleme Hastalığı Hayatımızdan Neler Götürür?