içinde ,

HavalıHavalı

Beyin Yakan “1899” Netflix Dizisi İzlenir mi?

“Dark” etkisi yapabilecek mi? Haydi diziyi inceleyelim 🎥

Dark dizisinin senaristi ve yönetmeni Baran bo Odar’ın yönetmenliğini üstlendiği yeni dizisi 1899 dizisinin ilk sezonu yayımlandı. 1899 dizisinin konusu, 4 ay önce kaybolan ve hiç haber alınamayan yolcu gemisinden gelen sinyaller sonrasında aldığı sinyalleri doğru New York’a giden Kerberos adlı geminin kaptanının rotasını değiştirmesini konu ediniyor.

1423 yolcuyu barındıran bu gemiye doğru yol alan kaptanla birlikte dizinin başrolü ve doktoru olan Maura Franklin de bu geminin içerisinde. Franklin karakterinin çeşitli olaylar yaşayıp zihninin ona birçok oyun oynayabileceğini, henüz dizinin başında ‘ben deli değilim’ demesiyle beklentilerimizi yükseltmesiyle anlıyoruz.

İlk sahneyle birlikte Maura karakterinin saldırıları ve onun içgüdüsü çatışacakmış gibi görünüyor bizlere. Dizimiz kaybolan bu gemiden gelen sinyaller üzerine tamamen farklı bir hal alıyor. Öyle ki Dark dizisini izleyenler için alışılan gerilim ve atmosferle birlikte alınan sinyallerle dizinin gerilimi anbean artıyor. Maura ve geminin kaptanı yaşadığı geçmişiyle alakalı birçok sorunlar doğurabilir ve potansiyeli de diziye ayrı bir hava katıyor. Ayrıca birinci bölümün sonlarında çok şaşırtıcı bir olay gerçekleşiyor. Birazdan o konuya değineceğiz.

Evet, gelelim ilk bölümde neler yaşanıyor ve ilk defa izleyenleri neler bekliyor? Onları anlatacağımız kısma. Yani birinci bölümün özetine; kardeşime ne yaptın? O gemilerde ne vardı? Maura’nın delirdiğini söylemesiyle dizi başlıyor. Buna karşılık 1011 no’lu odasında kapatılırken babası ona uyan dediğinde kadın yattığı yerden uykusundan uyanıyor ve uyandığında bileklerindeki darp izlerini görüyor ve buharlı geminin 4 aydır kayıp olduğunu bildiren bir gazete haberinin yatağının dibinde buluyor.

Ardından masasının başına gidiyor ve Henry adındaki birinden gelen mektubu açıyor ve mektupta “Babamızın ne yaptığını öğrendim. New york’ta buluşalım.” yazıyordur. Abisinden olan bu mektubun sonunda sakın kimseye güvenme notuda yazıyor. Ayrıca anatomi ve insan psikolojisinin ele alındığını gördüğümüz kitabın üzerine mektubu bırakıyor. Maura mektubu okuduktan sonra aynaya bakıp, adım Maura Franklin, diyor. Şu anda 18/10/1899 tarihinde olduğunu ve delirmediğini kendine söylüyor.

Ardından 1011 no’lu odasından çıkan kadın gemiden dışarıyı izliyor. Bu 1011 no’lu oda rüyasında gördüğü ve deli olduğu düşünüldüğü için kapatıldığını numarasıyla aynı.

Ardından geminin üst kısmında yemek salonu ilerleyen Maura ile birlikte bizler çeşit çeşit insanları tanıyoruz. Buradaki herkes New York’ta çeşitli amaçlarla gelmişler ve bir an önce varmayı diledikleri yüzlerinden okunuyor.

Daha sonra salona alt tabakadan olduğu anlaşılan bir çocuk giriyor. Doktor aradığını söylüyor fakat kimse yardımına yanıt vermiyor. Bu gencin gemi görevlileri çocuğu oradan çıkartıyor ve Maura’da bu çocuğun peşinden gidiyor. Görevliler bu genci kilitli bir merdivenin başına atıyorlar ve kapıyı kilitliyor. anladığımız kadarıyla burası alt tabakayla üst tabakanın ayrıldığı kapı.

Ardından Maura kilidi açıp çocuğun yardımına yetişiyor çünkü kendisi bir doktor. Hamile bir kadının yardım çığlığını eşlik eden Maura, göbek bağına dayanan 7 aylık bir bebeği kadının kanunun üzerinde normal hale döndürüyor ve hamile kadının acısını dindiriyor. Orada yer alan yolcuların aşağılayıcı ve aynı zamanda çaresiz bakışları eşliğinde küçük bir kısma oraya hamile misin diye sorduğunda kadının önüne ilginç bir görüntü geliyor ve çocuğum olmuyor dedikten sonra merdivenlerden yukarıya geminin açık bölümünü ilerliyor.

Bu sırada geminin kaptanı olduğunu öğrendiğimiz adam, Maura’ya aşağıya inmek yasak diyor ve bu sözler üzerine Maura bu kuralları eleştiriyor. Tam bu esnada gemi görevlileri kaptana bir gemiden sinyal aldık. Bu gemi Prometheus (Kaybolan Gemi) olabilir bu diyor. Kaptan hemen oradan ayrılıp odasına gidiyor, gelen sinyalin yerini tespit ettikten sonra kendilerine 7 saatlik bir uzaklıkta olan bu konuma doğru yol almaya karar verip gemiyi döndürüyorlar.

Bu döndürme esnasında bütün yolcuların değişen New York yolundan haberdar olması için kaptan açıklama yapıyor ve odasına çekiliyor. Ardından kaptanın karısı ve kızlarıyla çekilmiş olduğu olan fotoğrafına baktığını görüyoruz. Ayrıca tıpkı Maura’ya gelen mektup gibi kaptana da başka birinden mektup geldiğini ve Maura’ninkiyle aynı zarfa koymuş olduğunu görüyoruz. 2 zarfın üzerinde de aynı not yazıyordur. Kaybolan bulunacak diye sonrasında Maura kaptanın odasına gidiyor ve onunla konuşuyor. Kaptanın da bir takım sırları olduğunu fark eden Maura, oradan ayrılıyor. Akşam üzeri dışarıdayken geminin görüldüğüne dair haber geliyor ve kaptanla Maura yaklaştıkları geminin Prometheus olduğunu doğruluyorlar. Sonrasında kaptan birkaç kişiyi yanına alıyor. Maura’da doktor olduğu için kendisine ihtiyaç duyulacağını söylüyor. Gemiden inmek için holden geçtikleri sırada bir rahibe ihtiyaç duyacaklarını fark ediyorlar ve İspanyol rahibi gemiye alıyorlar. Gemiye vardıklarında onları bekleyen küçük bir çocuğun elindeki siyahımsı bir piramittir. Onun haricinde gemi bomboştur ama bu sıralarda ise ana gemimizde ilginç bir gelişme oluşuyor. Kaptan odasındaki gemi görevlileri sinyalin birden kesildiğini söylüyorlar. Yani Prometheus’un gelenler görülmüş ve sinyal durmuştur ve bu anda gemiye bilinmedik biri giriş yapar. Bu kişi ardından 1013 no’lu odaya girer ve ilk bölüm burada sonlanır.

İlk bölüm her ne kadar sakin gibi geçmiş olsa da dozunu git gide arttıran ve sonunda müthiş bir heyecanlı olayla bitiyor. Gerçi olayla bitiyor demeyelim de olayla sonuçlanıyor. Çünkü yaşadıkları durumun devamı ve açıklanmasından dolayı merak sürecek gemiye atlayan yabancı birinin varlığı. Küçük bir çocuğun dizinin ilk başında gördüğümüz o piramidin minyatürünü Maura’ya teslim etmesi ve ayrıca Maura’nın ara ara gördüğü böceğin ona işaret vermesi gibi detaylarla dizi bambaşka bir yere yönlendiriyor bizi.

Bu böceğin aynı zamanda 1013 no’lu odaya bırakılması ve adamın bu odaya giriş yapması da enteresan durumdur. Verdiği gerilim ve mekanların kusursuzluğu hakkında Dark izleyicilerin beklentisini karşılayacak bir diziye benziyor. Ayrıca bunların haricinde renkler ve oyunculuklar dizinin yansıtmak istediği temayı çok profesyonelce yansıtıyor. İzlemeye başlamayı düşünenler için ilk bölümün ilk 10 dakikası bile yeterli olabilir. Çünkü çok farklı insanların çok farklı amaçlar için gelip bir şekilde bu gemide buluştuktan sonra korkutucu ve gizemli olaylar yaşayacağı beklentisini veriyor. Dizi ayrıca tabakalara bölünmüş ve üst alt sınıf ayrılmış, geminin alt kısmında yaşanan olaylara dokunulması ve bir şekilde birleşmek zorunda kalınması da olağan. Çünkü rahibin kardeşinin dizinin başına yardım aramak için salona giren gençler arasında bir diyalog geçmesi bu ihtimali güçlendirmekte. Maura geçmişinde yaşadıklarıyla gemi kaptanının yaşadıkları ortak bir noktada kesişebileceği kanısındayız. Sonuç olarak bu diziyi, Dark dizisini izleyenlerin mutlaka başlamasını öneriyoruz.

Editör: Fatih Düz – 18.11.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Katılımcı

Cansel Yolcu tarafından yazıldı

Makale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Sürekli Hasta Rolü Yapmak | Munchausen Sendromu

    Araştırmacılar Tip-2 Diyabetin Ana Nedenini Keşfetti!