içinde

MuhteşemMuhteşem

Bir Film Eleştirisi: Uncut Gems (2019)

Sinemanın altın değerli konuları vardır, bu konular herkese cazip gelmese de bazıları için vazgeçilmez bir unsur olabilir. Başlarını belaya sokan tiplemeler, bu yoldan giden karakter yaratmak bu iş için kaçınılmaz olur ama bunu anlatabilmek ise en büyük sorun olur. En azından böyle filmlerde filmin uzunluğunda sinematik dil belirleyici unsur oluyor.

Bu konudan yola çıkarsak; “Uncut Gems” başlarını belaya sokan ve beladan kurtulmayacak bir karakteri merkeze koyarak hikayesini anlatıyor, bundan önce film açılışını “Velo Madeni, Etiyopya 2010 Sonbaharı” ile başlatıyor. Etiyopya’da başlasa da hikaye, oradaki amaç bir kumarbaz olan Howard Ratner’ın Etiyopya’da madende kazılar sonrası bir Opal ile Howard’ın dünyasına girmiş bulunacağız. Filmin anlatım daha baştan itibaren kendini ele vererek, Howard’ın devamlı telefon trafiğinde ve nasıl düzenbaz olduğunu bize gösterir.

Filmin ilk yarısında NBA sahalarının unutulmaz isimlerinden Kevin Garnett’i da hikayede görürüz ve daha bu bölümlerde bahis/basketbol arası diyaloglar da kendine yer bulur. Bir kumarbazın nasıl delirebileceğinin resmini Kevin Garnett’e aldığı bahiste anlık duygu değişimlerinde olan sinir ve tepkimelerine Howard Ratner ile tanıklık ediyoruz. Filmin ilk yarısında daha çok Howard’ın o deli dolu kumarbaz yönü ağır basıyor; bunun yanında evliliğinde belli başlı sorunlar var ve genç sevgilisi ile duygusal dalgalanmalar var. Filmin ilk yarısıyla birlikte kamera Howard’ın etrafında döndükçe, biz de Howard’ın etrafında dönüyoruz.

Bir tür hırsız/polis kovalamacası yaşanıyor. Borcu olan adamlara karşı oynadığı bahisin parasını yükseltmesi sonrası bir takım olayların peşinde koşuyoruz. İflah olmaz bir kumarbazın tehlikeden korkmadığını da Howard’ın yaşantısında görüyoruz.

Filmin karmaşık yapısından ziyade neler olduğunu anlamak güç oluyor, bir ses kurgusuyla birlikte bir puzzle parçasını bulmak gibi bir görevi var filmin. Parçaları birleştirmek için dikkatli ve hassas olunmalı uyarısını inceden hissettiriyor film. Uçlarda yaşayan, sınırsız ve bir o kadar yalancı bir karakteri gösteriyor bize Howard. Kendisiyle dayak yiyor, kendisiyle sorgulama içerisine giriyoruz. Bu bölümlerde bir karakterin analizini yapmak da kolaylaşıyor.

Filmin ilk yarısındaki hareketli, devamlı telefon trafiğinde gördüğümüz Howard Ratner’i ikinci yarısında atmosferin ağır ağır ilerlemesine dönüşüyor. Elinde bulunan Oval’i açık arttırma ile köşeyi dönmenin planları içerisinde oluyor Howard. Kevin Garnett ile Howard Ratner arasında yapılan pazarlık sonucunda Howard’ın düzenbazlığına karşın adeta iç sesi “Kumarbaz kaç para aldı diye sorulmaz” diye haykırıyor, bunu tam olarak söylemese de vücut ifadesi bunu anlatacak düzeyde oluyor. Sattığı mücevherden kazandığı paranın tamamını Kevin Garnett’a bahis oynamasıyla Howard Ratner’in bir kez daha iflah olmaz bir kumarbaz olduğuna tanıklık ediyoruz.  

“Bir kumarbaz her zaman daha fazlasını ister” sözü de Howard üzerinden fazlasını anlatıyor. Bir yanda köşeye sıkışmışlığın verdiği hissiyat, o korku tünelinde daha fazla para kazanmak için hırslı tutkular ağında yüzüyoruz. Ağır ağır ilerleyen filmin ikinci yarısında bahise yatırılan paranın miktarıyla filmin tansiyonu, heyecanı yükselme noktasına gelerek çıtayı yükseltiyor. Heyecan, hırs gibi bütün duyguları filmin final kısmına giderken hissetmeniz kaçınılmaz oluyor. Filmin finalinin bir kumarbaz için ne kadar hüzün dolu olduğunu da görmüş oluyoruz.

Final sahnesi  bir anlık bahisi tutturan kumarbazın içindeki mutluluğunun mutsuzluğa dönüştüğünü ölüm ile resmediyor. Geriye parlayan pırlantalar kalıyor. Bir anda “Her şeye değer mi?” sorusu akıllara gelirken, bir yandan da bir kumarbaz için fazlasına bile değer yanıtı da iç ses olarak yankılanabilir.

Oyunculuklara gelirsek; Howard Ratner karakterine can veren Adam Sandler, kariyerinin en muhteşem, en ruhlu performansına imza atıyor. Hareketli, heyecanlı, ruhlu bir kumarbazın nasıl olması gerektiğini inişli çıkışlı duygu değişimlerini yerinde işliyor. Ayrı bir parantez açmak gerekirse; Adam Sandler çekimler boyunca bazı yerlerinin morararak çürüdüğünü ifade ediyor, özellikle alıkoyulduğu sahnelerde boğulma geçirdiğini söylüyor. NBA’de bıraktığı izle tanınan Kevin Garnett karakterine can veren bizzat kendi olan Kevin Garnett’in yardımcı oyuncu rolünde oynadığı rol ise takdire şan bir alkışı hak ediyor. Kevin Garnett ile beraber NBA’de oynamış ve iz bırakmış iki isim olan Amar’e Stoudemire ve Kobe Bryant da filmde oynamak için teklif götürülse de bazı konularda anlaşılamıyor.

Filmde The Weeknd’ye yer açılmasının da bir Netflix politikası olduğunu görmemek zor olmasa gerek ve bununla birlikte Nico karakterine can veren Tommy Kominik ve yanında gözüken mafyatik adamlarda filmin içindeki ağırlığı taşıyorlar.

Senaryoya gelirsek; kimilerinin klişe bulduğu kimilerinden de kendinden parçalar bulduğu bir tema önünde. Senaryonun da taslağı 10 yıllık bir zamana tekabül ediyor.

Filmlerde konuşulması gereken içine yerleştirilen müzikler oluyor. Daniel Lopatin imzalı müzikler filmde sırıtmamış, bilhassa uyumlu bir iş çıkarılmış olsa da izleyenleri ikiye bölmüş gözüküyor. Darius Konthji ise görüntü yönetmeni olarak hem renkler açısından hem diğer yönden sıkı bir iş çıkarıyor. Filmin çekimleri konusunda New York sokaklarında tur atıyor olmamız da filmin diğer bir artısı oluyor. Devamlı hırsız/polis kovalaması şeklinde geçse de Safdie kardeşler mekanlar konusunda sıkıntılar çektiğini söylüyor. Hikayenin kuyumcu kısmında çekimin yapıldığı yapıldı ilçede bu işi yapan kuyumcular filmin içinde yer alıyor.

Sonuç olarak; olay örgüsünün Ronald  Bronstein tarafından yazıldığı, Josh ve Benny Safdie kardeşlerin yarattığı “Uncut Gems” başlangıçta Etiyopya’da madende çalışan bir sekansla hikayeye başlasa da konusu itibariyle devamlı kazanmaktan ruhunu doyuramamış, hikayenin merkezine NBA maçlarındaki bahisi yerleştiren ve  bir kumarbazın iflah olmayacağını sıkı şekilde anlatan, zor ve bir o kadar puzzle parçalarını birleştirirken yorucu bir film oluyor, bu yoruculuktaki maksat ise dikkatli izlemekten geçiyor.

Benim gibi Josh ve Benny Safdie kardeşler sinemasına yeni başlamışsanız bu sinematik anlatımla kendilerini bundan sonraki filmlerinde takip etmeniz kaçınılmaz olacaktır çünkü kendi sinema dilini yaratmak başlı başına en zor iştir.

Editör: Ayşe Tunç – 23.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Meraklı

MarcAntony tarafından yazıldı

Makale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Daha fazla yorum yükle

    Kalabalıkları Sevmeyen, İnsanlardan Kaçan Kimse: Merdümgiriz

    Antik Roma’da Göz Hastalıkları Nasıl Tedavi Ediliyordu?