içinde

HavalıHavalı ÜzgünÜzgün

Açlık Taşı’ndan İnsanlığa Mesaj Var!

Dünya’da yaşanan küresel ısınma ve iklim krizinin yol açtığı sorunların en başında kuraklık gelmektedir. Son zamanlarda Avrupa’yı tehdit eden kuraklık, nehir sularının çekilmesine yol açarak ilginç bir olaya tanıklık etmemizi sağladı. Elbe Nehri’nde su seviyesinin azalmasıyla 1616 tarihli açlık taşı gün yüzüne çıkmıştır. Taş üzerinde, Almanca, “Wenn du mich seehst, dann weine” (beni görürsen ağla) yazmaktadır.

En son 2018 yılında görülen bu taş, geçtiğimiz gün suların alçalmasıyla yeniden ortaya çıktı. Kaya üzerindeki yazılarda; 1417, 1616, 1707, 1746, 1790, 1800, 1811, 1830, 1842, 1868, 1892, 1893, 1921, 1930 ve 1934 yıllarında yaşanan kuraklıkların da kaydedildiği görülmektedir.

15. yüzyıldan 19. yüzyıla değin kurumaya yüz tutan Avrupa’daki nehirlere bırakılmış mesajlar, suyun ulaştığı tehlike seviyesine dikkat çekmek ve kuraklığa karşı halkı uyarmak için yapılagelmiş bir mesaj geleneği. Almanya ve Çekya sınırlarını kapsayan nehirlerde henüz seksen adet açlık taşı tespit edilmiştir. Bu keşiflerden en yenisi 1903 tarihinin okunduğu ve üzerinde Almanca “achtung” (dikkat) yazılı taştır.

Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi’ndeki araştırmacı Andrea Toreti, 9 Ağustos tarihinde yaptığı basın açıklamasında, Avrupa’da yaşanan mevcut kuraklığın son 500 yılın en kötüsü olabileceğini ve 2018 yılında yaşanan kuraklığa benzemediğini söylemiştir. Toreti, ayrıca önümüzdeki üç ay “çok yüksek kuraklık riski” yaşanabileceğine dikkat çekti.

2013 yılında Elbe Nehri’ndeki açlık taşlarını araştıran ekip, taşların üzerindeki yazıların yazarların baş harfleriyle kazındığını ve yazıtlarda kuraklığın kötü bir hasat dönemi, gıda kıtlığı, yüksek fiyatlar ve yoksullara açlık getirdiği” gibi ifadelere yer verildiğini açıkladılar. Kuraklığın sonuçlarına yönelik uyarı niteliği taşıyan bu yazılar insanlığa adeta birer mesaj vermekte, kuraklığa karşı 400 yıl öncesinden bizleri uyarmakta.

Bilindiği üzere Elbe Nehri, II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ve Sovyet Birlikleri’nin Nazi Almanyası’na karşı farklı yönlerden ilerlerken ünlü bir şekilde çarpıştıkları noktadır. Su seviyesinin azalmasıyla birlikte çatışmadan arta kalan mühimmatlar 2018’de açığa çıkmıştı. Açlık taşının da durumu gösterdiği gibi çok uzun zamandan bu yana bölge kuraklık riski taşıyan bir yer olmuş; belirli aralıklarla bu kuraklıklar tekrarlanmıştır. Aynı kaya üzerindeki yazıt ve tarihler bu duruma birer kanıt niteliğindedir. Ayrıca, Kuzey ve orta Avrupa’daki ağaçlarda yapılan dendrokronolojik çalışmalar, bölgedeki mega kuraklığa somut veri olarak sunulmaktadır.

Temmuz ayının sonlarında da İtalya’nın Po Nehri’nde yaşanan kuraklık nedenli suların çekilmesi ile de II. Dünya Savaşı’ndan kalma 450 kg’lık bomba bulunmuş ve kontrollü bir şekilde imha edilmişti. Balıkçıların bulduğu bombanın ABD yapımı olduğu tespit edilmişti.

Po Nehri’nin Mantova ilinden geçen yatağında ise Mart ayında yine aynı nedenle Nazilerden kalma zırhlı araç ortaya çıkmıştı. Roma’daki Tiber Nehri’nde de benzer durum yaşanmış; İmparator Nero Dönemi’nde inşa edilen köprü su yüzüne çıkmıştı.

Editör: Astropower – 18.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Yazar

Moonlighter tarafından yazıldı

Makale YazarıYorumcuÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    1. Bu taştan benim anladığım iklim krizi diye medyanın yaptığı bir algı oyunu var. Bu taşın bize verdiği mesaj şu ki; zaman zaman dünyada kuraklıklar oluyor ve bu döngü belli aralıklarla tekrarlanıyor. Yani insanların suçu değil bu ve yapabilecek bir şey de yok. Bu bir döngü ve geçmiş yüzyıllarda da aynı şekilde mevsim anormallikleri ve kuraklıklar oluyordu. Parfümle ozonu deldiğimizi söyleyip ihaleyi insanlığa yıktılar, kendi fabrika dumanlarına ve jetlerinin havaya nasıl zarar verdiğine bakmadan insanları suçluyorlar. Çünkü onlar zamanın kayıtlarına ve geçmiş tarihi bilgilere hakim oldukları için bu kuraklığın bu dönem olacağını biliyorlar. İklim krizi bahanesiyle karbon ayak izi adı altında insanlığa yeni prangalar takmayı düşünüyorlar. Bu konu iyi araştırılmalı.

    Daha fazla yorum yükle

    Bilim İnsanları, Ispanaklara E-Posta Göndermeyi Öğretti!

    Bir Zamanlar Ankara Saraçoğlu Çocukları