Konu okuma kültürü olunca ‘okumayı alışkanlık haline getirenler’ ve ‘sadece okumaları söylendiğiiçin zorla okuyanlar’ olarak ayrılabiliyor insanlar. Peki, Türk toplumu okuyor mu?
Kitap okuma kültürü insanların kendi zamanlarını kitap okumalarıyla doldurması olarak tanımlanıyor. Kitap, boş zamanda okunacak bir olay ve alışkanlık olarak tanımlanmazken kitap kültürü; insan ve gelecek nesiller yetiştiren bir olgu olarak vurgulanıyor. Eski Türk tarihine bakıldığında, kâğıt ve kitabın göçebe hayattan dolayı Türklere geç gelmesiyle beraber yazı ve yerleşik hayatla tanışıldıktan sonra kitap okumak Türk kültürüyle bağdaştırılıyor. Bu süreçle beraber Türk kültüründe önemli isimler olan Farabi, İbn-i Sina veya Nizamülmülk gibi kişilerin yetişmeye başladığını belirtiliyor.
Her yerde kitap okunmalı
Her zaman ve her yerde kitap okunması gerektiğini aktaran kitapçı Can Ahmet Çelik, okunulan kitapların insanların kendileriyle ve ilgi alanlarıyla bağdaşması gerektiğinin bilgisini veriyor. Kitap okumak için bir yer sınırlamasının olmadığı kaydedilirken, bireylerin yaşam alanlarının farklı yerlerinde 3 veya 4 farklı kitabın birlikte okunmasının kitap okuma alışkanlığı açısından önemi aktarılıyor.
‘Beyin okudukça gelişir’
Kitap okuyan insanların kelime haznesi güçlenirken, konuşma alışkanlığı da gelişiyor. Bununla beraber bilgi dağarcığı artıyor ve beyin içi doldukça genişliyor. Beynin içinin dolması ise kitap okuma sayesinde gerçekleşiyor.
Okuyan ve okumayan bireyler arasındaki farklar
Kitap okuyan ve okumayan bireyler arasındaki farklardan bahseden Çelik, “Bireylerin konuşmasından tutunda çocuklarını yetiştirmesine kadar, yaptığı işin zevk ve verimine varıncaya kadar, yolda yürüyüşüne ve insanları rahatsız etmemeye kadar her türlü alanda kitap okuyan ve okumayan birey arasındaki farklar ortaya koyulabilir” diye konuşurken hayatta uygulanabilecek bütün bilgilerin kitaplardan öğrenilebileceğine dikkat çekiyor.
Türkiye Dünyada orta sıralarda
Türkiye’nin kitap okuma alışkanlığı açısından dünyada ortalarda olduğu dile getirilirken 2019 verilerine göre dünyada en çok kitap okuyan toplumun, Hintliler olduğu bilgisi veriliyor. Kitap okuma alışkanlığının artmasıyla insanların kendi ülkelerine de katkılarının artacağı ifade edilirken, ülke yöneticilerinin de kitap okumaya teşvik etmesi gerektiğinden bahsediliyor. Ayrıca teknolojiyi kullanarak da kitap okunulabileceği dile getirilirken okumanın bir sınırının olmadığı söyleniyor.
Editör: Ayşe Tunç – 24.07.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Kitap okumazlar tv izliyorlar genelde ülkemizin insanları 🙂 tv’de ne derse sorgulamadan Tanrı sözü gibi inanır ve ona göre davranırlar. Hiç bu konudaki bilimsel makaleleri okuyayım araştırayım demiyorlar. O yüzden 3 senedir Avrupa sokağa dökülüp saçma korona önlemleri için protesto yaparken bizimkiler ağzında çift kat maske ile geziyorlar. Maske kutusunun üzerinde virüslere karşı korumaz yazısını bile okumuyorlar. Okumayan ülke kolay yönetiliyor haliyle.
Tebrikler güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık. Kitap okuma alışkanlığı boş zamanlarımızı değerlendirmek için kitap okumakla değil, kitap okumaya zaman ayırmakla olur.
Güzel tespitler
Okumak dünyanın pasif gözüken; en aktif ve yararlı faaliyetlerinden biri. Bir de bunun yazıyla pekişmesi tamamlanmış puzzela benzetilebilir.
Türkiye okuyor mu bilmiyorum ama ben okuyorum, kendi çapımda elimden geldiğince okumaya çalışıyorum.
Büyük bir kesim maaelsf okumuyor
Ama bir de şu var. Benim görüşüme göre önümüzdeki en az 10 yıl içinde az miktarda bile olsa okuma alışkanlığı oranları artacağını düşünüyorum. Çünkü şu an ki genç nesil okuyor diyebilirim.
Ben bu konu hakkında 3 sene önce edebiyat dersi proje ödevi için slayt hazırlayıp sunum yapmıştım. Ve bir de analiz yapmıştım ödevi için araştırırken. Edebiyat dersine giren hocam bu konuya değindiğimden dolayı beğenmişti bir de öğrencisi olduğumdan kitap okumayı ne kadar sevdiğimi de bilir. Gerçekten çok korkunç rakam okuma oranı dediğiniz gibi çok düşük. E haliyle bir nesil okumadan yetişiyor tabiki de. Ailem den dolayı şanslıyım bu konuda gerçi çok geç okuma alışkanlığı edinsem bile. Bu biraz da aileden de geliyor okuma alışkanlığı. Sunumunda okuma oranları ile ilgili her ne varsa ona değişmeye çalışmıştım. Bir de okullarda özellikle ilk, orta ve lise seviyelerinde okuma etkilnlikleri yapılması gerektiğini de vurguladı değindiğim bir nokta. Mesleğiniz nedir bilmiyorum ama ilk okul 1.sınıftan itibaren sınıf öğretmenleri okuma alışkanlıkları kazandırmalı.
🙏🏼 Güzel içerik