içinde

HavalıHavalı MuhteşemMuhteşem İnanılmazİnanılmaz

Üniversiteler İçin Tercih Meselesi

Üniversite sınavları bitti, şimdi yoğun şekilde tercih maratonu başlıyor; bilinçli öğrenciler, zaten hedeflerini belirlemişler o hedefe doğru bir tercih yapmışlar, ancak hangi puanla, hangi okula ya da aldığı puanın yeterli olup olmadığını düşünen öğrenciler tercih için, rehberlik bürolarına, okul rehberlik servislerine, Vakıf Üniversitelerinin, özellikle öğrenciye: “gel, bize kaydol.” şeklinde tavsiyeler vererek, tercihe yönlendirdikleri dönem başlıyor. Öncelikle, eğer sizin hayalinizde bir meslek varsa ve onu mesleği yapmayı hedeflemişseniz; aldığınız puanın karşılığı olan bir üniversiteyi muhakkak bulursunuz, uzaklık veya yakınlık söz konusu değil, mutlu olmak istiyorsanız; yurtta yaşamayı, kampüste yaşamayı öğrenmelisiniz, tabii ki aile ortamından, uzaklaşmadan okumak çok tercih edilen bir durumdur ama zorunlu olduğunuz takdirde kazandığınız üniversitenin yakınındaki bir yurda, devlet yurdu veya özel veya da üç beş kişi birleşerek bir öğrenci evi tutmayı planlamalısınız.

Eğer sizin bir mesleğe yönlenme kaygınız yoksa, köklü üniversitelerden birini tercih eder bir lisans eğitimi alır, ondan sonra yüksek lisansla ne yapacağınıza daha bilinçli karar verebilirsiniz. Bir meslek tercihiniz varsa; mutlak surette en düşük puan aralığında bile olsa, o programı bulmalı ve işaretlemelisiniz; eğer “benim için, fark etmez!” diyorsanız, özel alan gerektiren programlar yerine, genel alanları: matematik, edebiyat, psikoloji, felsefe… gibi seçmelisiniz; eğer hayata atıldığınızda “bir işim olsun, düşüncesindeyseniz” o zaman sağlık sektörü, işletme, bilişim ve iletişim, sosyal medya, grafikerlik..? gibi yeteneğiniz olan alanlarda yönlenmelisiniz.

Sizi birileri, kendi görüşleri doğrultusunda yönetmemeli; siz araştırmalısınız, söz gelimi: fizyoterapi seçiyorsanız, iş olanaklarını fizyoterapistlerin ekonomik durumlarını, nerede ne iş yapabildiklerini, iş ilanlarını gözden geçirmelisiniz, hemen hemen bütün programlar için aynı incelemeyi yapmalısınız! Okulların kampüslerine gitmek, donanımlarına bakmak, sosyal olanakları incelemek, mutlak surette yapmanız gereken bir durumdur. Dikkat edilmesi gereken bir durum da okul öğrencilerinin, sosyal ve demografik yapısıdır. Anlaşamayacağınız, mutlu olamayacağınız bir ortama girip; 4-5 yıl kaybetmemelisiniz! Tercih yaparken gerçekçi olunuz, kendinize karşı dürüst olunuz, avunmak için tercih yapmayınız, size akıl verenlerin aileniz dahil danıştıklarınızın önerilerini dikkate almakla beraber kendinizi bilinmeyene terk etmeyiniz. Yazının devam eden bölümünde hayatta başarılı olmanın donelerini vererek bu yazıyı sonlandırmak istiyorum.

Yalnızca okulda değil, iş hayatında da başarılı olmanız için sahip olmanız gereken en önemli meziyet yaratıcılık. Uzmanlar yaratıcılığın doğuştan kişide bulunan bir özellik olmadığını, sonradan öğrenilebileceğini söylüyorlar. Yaratıcılık aslında bir düşünce biçimi, tek farkı; “farklı” olması!

Peki, yaratıcılığınızı nasıl geliştirirsiniz?

• Çevrenizdekilerle iletişim kurun: Değerlerinizi herkesle paylaşın. Sorunlarla karşı karşıya geldiğinizde başkalarıyla paylaşın. Çevrenizdekilerin benzer sorunlara tepkisini gözlemleyin.

• Beyin fırtınası yapın: Çok okuyun, çok izleyin. Aynı soruya, başka başka değer yargıları ve kültürlerin vereceği yanıtları bulmaya çalışın. Ders çalışırken bir gününüzü arkadaşlarla yapacağınız tartışmalara ayırın; aynı konu üzerinde birbirinizin fikirlerini alın…

• Fikir ve sorularınızı mutlaka not edin: Fikirler ve sorular bir anda insanın aklına gelir, daha sonra uçup giderler; siz hiç yatağından kalkıp şiir yazan şairler olduğunu duymadınız mı!

• Enerjinizi artırın: Spor yapın, esprili ve neşeli olun. Sorun ne kadar ciddi olursa olsun, alaya almaya çalışın.

• Bulunduğunuz ortamı rahatlatın: bir fikir üretmek istediğiniz zaman notlardan, afişlerden hatta size konuyla ilgili çağırışım yapabilecek olan resimlerden yararlanın. Uyarıcı müzikler dinleyin.

• Beyninize ve vücudunuza iyi bakın: Sigara, uyuşturucu ve içkinin sinir sisteminiz üzerinde olumsuz etkileri olacağını unutmayınız.

Yaratıcılığın 10 düşmanı

• Olayları dar bir sınıra hapsetmek.

• Çabuk yargılama ve sonuca gitme eğilimi, belirsizliğe tahammül edememek.

• Aşırı baskı ile öz disiplini birbirine karıştırmak.

• Aşırı ciddiyet. Hayal gücü, mizah, oyun ya da hobileri küçümsemek.

• Bilimsellik adına sezgiyi küçümsemek.

• Özgüven eksikliği, farklılığı göze alamama, sosyal uyum kaygıları ve korku.

• Tek taraflı uzmanlaşma, iş ya da yaşam biçimi.

• Olayları, kavramları zihinde canlandıramama, dilin yanlış kullanımı.

• Farklılığa tahammül edemeyen bir aile ya da iş ortamı, sosyal ortam.

• Dikkati dağıtan ya da iç karartan fiziksel ortamlar.

Yolunuz aydınlık olsun

Editör: Fatih Düz – 26.10.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Prof.Dr. M.Fatih Çam tarafından yazıldı

Makale YazarıÖncüÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Güne Astrolojik Bakış | 26.06.2022

    İçinizi ısıtacak sıradışı hayvan dostlukları