içinde

MuhteşemMuhteşem HavalıHavalı

Bu Klasiklere Göz Atmalısın! 1950 Yapımı Efsanevi Marlon Brando Filmleri

Sinema tarihinin en ikonik oyuncularından Marlon Brando, 1924 yılında Amerika’nın Nebraska kentinde doğdu. Sinema kariyeri 20’li yaşlarında başlayan başarılı oyuncu, hayatı boyunca birçok ödüle layık görüldü. Godfather’daki Vito Corleone rolü ona Oscar ödülü getirdiğinde Kızılderili soykırımına tepki olarak ödülü reddetmesi ile hafızalara kazınan Brando, yine de kariyerine 8 ödülü sığdırmayı başardı. 1950’li yıllarda birçok yapımda ismini altın harflerle Hollywood sinema tarihine yazdırdı. İşte efsanevi aktörün o başarılı performansları:

On the Waterfont (Rıhtımlar Üzerinde)

1954’te Elia Kazan yönetmenliği ve Budd Schulberg senaristliğinde yapılan bu film, sosyal sorunları, işçi sınıfının yolsuzluk ve kanunsuzluğu ile gelişen olayları anlatıyor. Bütçesi için 910.000 dolar ayrılan bu yapımın oyuncu kadrosunda; Marlon Brando, Karl Malden, Eva Marie Saint, Lee J. Cobb yer almıştır. Brando bu filmde taksi sahnesiyle film dünyasına önemli bir adım atıyor ve 1993 yılında bu film “kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli filmler” arasına dahil ediliyor.

A Streetcar Named Desire (İhtiras Tramvayı)

Yine Elia Kazan yönetmenliğindeki bu film Tenessee Williams’ın aynı isimli bir uyarlamasıdır. Brando ile başrolleri paylaştığı Vivien Leigh, bu film ile “En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü”nü almıştır. 1951 yapımı bu filmin konusu, orta yaşlı, yalnız ve güzel olan bir kadının (Blanche) ailesinin yanından ayrılıp kız kardeşinin evine gitmesiyle kız kardeşinin aşkla bağlı olduğu kocası Stanley’e kapılması ile başlar. Daha sonra oraya yerleşmek için uğraşması ile de olaylar devam eder. Film ayrıca Pulitzer ödülüne layık görülmüştür.

Julius Caesar

William Shakespeare’ın aynı isimli oyunundan uyarlanmış olan bu film, Joseph L. Mankiewicz tarafından yönetiliyor. Başrollerinde Brando, James Mason, John Gielgud, Louis Calhern gibi isimler yer alan 1953 yapımı bu filmin konusunu tahmin etmek zor değil. Entrika ve ihanet barındıran bu yapımda, Brütüs’ün Jül Sezar’ı öldürmesiyle gelişen sonuçlar ele alınıyor. Filmin bütçesi için ise 2,070,000 dolar ayrılması da oldukça şaşırtıcı fakat tüm bu uğraşlar filme “En İyi Sanat Yönetmeni/Siyah Beyaz” ödülünü, Brando’ya da “BAFTA” ödüllerinden “En İyi Yabancı Erkek Oyuncu” ödüllerini kazandırdı.

The Men

Elia Kazan’ın akademi stüdyosundan mezun olması ile 1950’de ilk kez bu filmde rol kazanan Brando, 2. Dünya Savaşında durumunu kabullenemeyip hayata adapte olmaya çalışan bir savaş gazisini canlandırmak için film öncesi bir ay boyunca hastanede rolüne bürünmüştür. Başrolleri Teresa Wright ile paylaşan bu filmde Brando yavaş yavaş ismini duyurmaya başlamıştır. Dram türünde çok başarılı görülmese de film şu an bile beğeniliyor.

Viva Zapata!

Senaryosunu “Gazap Üzümleri” ile tanıdığımız Steinbeck’in yazdığı ve İspanyolca anlamı “Yaşa Zapata!” olan 1952 yapımı bu harika filmin yönetmenliğinde yine Elia Kazan yer alıyor. Bir Meksika halk destanını anlatan bu filmde Brando, başkan Porfirio Díaz’ın baskıcı diktatörlüğüne başkaldıran devrimci Emiliano Zapata’ya hayat veriyor. Film 5 dalda Oscar’a aday gösterilip oyuncu Anthony Quinn’e ilk Oscar‘ını kazandırmış ve güzel şarkıları ile de zihinlere kazınmıştır. Ayrıca Marlon Brando yine başarısından ödün vermeyerek Cannes Film Festivali ve BAFTA “En İyi Aktör” ödüllerinin de sahibi oldu.

O zaman ne diyoruz, Viva Zapata!

Editör: Sümeyye Özmen – 26.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Yazar

bengysu tarafından yazıldı

bazen yazar, çoğu zaman çizer

TestçiMakale YazarıListe UstasıYorumcuÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Sorgulamamaya Alıştıysanız Bu Sorular Sizi Sersemletecek Ve Mutlaka Değişeceksiniz

    Zihinsel Yorgunluk Sadece Bir Yanılsama Mı?