içinde

MuhteşemMuhteşem

Roman Polanski: The Pianist

2002 yılı yapımı olan dram türündeki film hikayesi ile oldukça ses getirmiştir 2002 yılında vizyona giren Piyanist filminin hem yapımcılığını hem de yönetmenliğini Roman Polanski üstlenmiştir. Senaryo ise Wladyslaw Szpilman isimli gerçek bir piyanistin yaşam öyküsünden esinlenmiştir.

Savaş filmleri arasında bir kült haline gelmiş olduğunu düşünüyorum. Wladyslaw Szpilman hayatını anlattığı kitaptan esinlenilen Piyanist birçok ödül kazanmıştır.

İkinci Dünya Savaşı’nın etkileri tüm dünyaya yansımıştır tam bu sırada savaşın başlaması taşların yerinden oynamasına neden olmuştur. Savaş sırasında birçok insan hayatını kaybettiği gibi hayatta olanlar ise Nazilerin ırkçı tutumları karşısında türlü türlü işkenceler görmektedirler.

Sadece Yahudi olması nedeniyle tutuklanan insanlar hapishanelerde aç bırakılıp hatta büyük derecelerde şiddet görmektedirler. Sefalet içinde yaşayan halk huzur içerisinde yaşayabilecekleri yerlere gitmek için kaçmaya çalışmaktadır.

Bu savaş ortamında yaşamak zorunda kalan ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman bir restoranda piyana çalarak geçimini sağlamaya çalışmaktadır.

Savaş daha da acımasız bir şekilde ilerlemeye devam etmektedir. Varşova şehri iki parçaya ayrılmış ve Yahudilerin bir bölgeye hapsedilmesine karar verilmiştir. Bu bölgeye hapsedilen Yahudiler yavaş yavaş toplama kamplarına gönderilmektedir. Almanya’nın gücü karşısında çaresiz kalan insanların bu emirleri yerine getirmekten başka şansları maalesef yoktur.

1942’ye gelindiğinde Szpilman ve ailesi içinde kampa gitme vakti gelmiştir. Kampa gönderilecek insanlar sıraya dizildiğinde Szpilman bir polis memuru sayesinde kaçmayı başarmıştır. Fakat bu kaçış Szpilman’ın karşılaşacağı zorlukların habercisidir diyebiliriz.

Şehrin içerisinde bir hayalet gibi yaşamak zorunda kalan Szpilman yakalandı an hayatını kaybedecektir. Fakat yakalanmamak için saklandığı evlerde de açlık ile yüz yüze gelmektedir.

Yiyecek bulmak için yapmadığı iş kalmayan çalışan Szpilman’ın artık dayanacak gücü kalmamıştır. Uzun soluklu bir kaçış hikayesinin sonunda bir gün açlıktan ölmek üzere iken girdiği evde korkusu ile karşılaşmak zorunda kalmıştır. Evde bulunan piyanoyu gördüğünde duygulu buna dayanamayan Szpilman, Chopin’in ünlü eserini çalmaya başlamıştır.

Tam bu esnada askerlere yakalan Szpilman öleceğini düşündüğü tam o anda, asker tarafından hiç beklemediği bir muamele görmüştür. Szpilman’ın sanatı karşısında hayranlık duyan asker, Szpilman’ı öldürmeden yoluna devam etmiştir.

Alman askerin merhameti karşısında minnettarlık duyan Szpilman’ın her ne kadar askerden kurtulsa da dondurucu soğuk karşısında savunmasız kalmıştır.

Donmamak için giyecek bir şeyler arayan Szpilman bir Alman askeri paltosunu bulup hemen giymiştir. Paltoyu giydikten sonra şehrin sokaklarına dolaşan Szpilman, Polonyalı askerler ile karşılaştığında hayatını kurtardığını düşünüp çok mutlu olmuştur.

Fakat bir süre sonra Alman olduğu gerekçesi ile kendi vatanın askeri tarafından öldürülecektir.

Onu gören askere son anda “Ben bir Yahudiyim.” diyerek bağıran Szpilman ile asker arasındaki diyalog ile oluşan sahne izleyiciye adeta savaşın gerçek yüzünü göstermektedir. Bu açıdan bakıldığında çok başarılı bir sahne olmuştur.

Asker Szpilman’a neden bir Alman paltosu giydiğini sorduğunda Szpilman “Çünkü üşüyorum.” karşılığını vermiştir.

 

Ve bu cümle kült haline gelip senelerce kendine yer edinmiştir.

Ben filmi lise yıllarında izledim. Çok etkilendiğimi hatırlıyorum, kimi sahnelerde fazlasıyla duygulanıp burnumu çekmişliğimi hatırlıyorum oldukça duygusal motiflerle donatılmış bir film.

Her savaş filmi gibi savaşın acı ve gerçek tarafını izleyicinin yüzüne tokat gibi çarpan bir film olmuştur.

İzleyemeyenler için güzel bir tavsiye olduğunu düşünüyorum.

Keyifli izlemeler dilerim.

Editör: Astropower – 25.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

vitalis tarafından yazıldı

23, intj, 5w6

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Daha fazla yorum yükle

    Rap Müziğin Dehası: Sagopa Kajmer

    Hayat: Acılar ve Olumsuzluklar