içinde

MuhteşemMuhteşem

Mistik Mekanlar Serisi: Meryem Ana Evi ve Kilisesi

Türkiye, mistik birçok mekâna ev sahipliği yapan, bu konuda çok fazla tarihi zenginliklere sahip olan bir ülkedir. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine ülkenin her köşesinde bizi ziyaret için bekleyen güzellikler mevcuttur. Üzerinde yaşadığımız kara parçası çok uzun yıllardır farklı kültürlere, milletlere, dinlere ve inanışlara ev sahipliği yapmıştır. Bu yazı ile sizi Ege’de bulunan enerjisi son derece yüksek ve mistik bir tarihi olan Meryem Ana Evine götüreceğim.

Meryem Ana Evi, İzmir’in Selçuk ilçesine 9 km uzaklıktaki Bülbül Dağının üzerinde bulunmaktadır. İnanışına göre Hz. İsa’nın ölümünden sonra Hz. Meryem, Aziz Yuhanna olarak bilinen St. John ile Efes’e gelmiştir. 1891 yılında Lazarist papazlar Alman rahibe A.Katherina Emmerick’in gördüğü rüyalar ve vizyonlar üzerine araştırmalar yapmışlardır. Bunun sonucunda Meryem Ana’nın son günlerini geçirdiği ev olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Bu olay sonrası burası Hristiyanların kutsal Hac mekânı olarak sayılmaya başlamıştır. İçerisindeki yapılar restore edilerek bugün ki halini almıştır. Sadece Hristiyanlar için değil Müslümanlar içinde kutsal sayılır ve ziyaret edilir, adaklar adanır. 1967’de Papa VI.Paul’un ziyaretinden sonra her yıl Ağustos ayının 15. gününden ayinler düzenlenmektedir.

Meryem Ana Evinin mistik bir de hikayesi vardır. Hikâye 18. Yüzyılda kasabada yaşayan köylü ve dindar bir kadın olan Anna Katharina Emmerick ile başlamaktadır. Katharina şifası olmayan bir hastalığa yakalanır ve daha sonra yatalak olarak yaşamını sürdürür. Bu süreç de ise Hz. İsa ve Meryem Ana ile ilgili çeşitli rüyalar ve vizyonlar görmeye başlar. Gördüğü vizyonlar ilgi görür ve insanlar arasında yayılmaya, konuşulmaya başlanır. Katharina’yı farklı inanç ve milletlerden insanlar ziyaret etmeye gelir.  Bu ziyarete gelen kişilerden birisi de Alman şair ve yazar Clemens Brentano’dur. Bu ziyaretten sonra Anna Katharina ile arkadaş olur, onun rüya ve vizyonlarını not almaya başlar. 1824 yılı Katarina’nın ölümünden sonra Clemens Brentano bu notları iki ciltlik bir kitap haline getirir. İlk cildi basar ve yayınlar ama ikinci cilt sırasında vefat eder. Sonrasında ise ikinci cildi kardeşinin eşi 1852’de yayınlar. O dönem bu kitaplar küçükte olsa ses getirir ama çok büyük bir etki yaratmaz. Yıllar sonra bir grup insan tarafından bu kitaplar referans alınarak bir araştırma ve keşif yapılmaya başlanır. Yapılan araştırmalar sonucu kesinleşir ve Meryem Ana Evi olarak kabul edilir.

Meryem Ana Evi halen ibadete ve ziyarete açıktır. Büyülü bir atmosferi bulunmaktadır. Büyük bir bahçesi, uzun ve köklü ağaçlar, hatıra ürünleri satan dükkanlar, kafeterya, çeşmeler ve Meryem Ana Evi ve  heykeli bulunmaktadır. Ege’ye yolunuz düşerse mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim 😊

Editör: Fatih Düz – 12.06.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Elif Çalışkan tarafından yazıldı

Makale YazarıÖncüYorumcuÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Rizeliler Uzaya Çay Yollayabilecek Mi?

    Evrenin Bize Oyunu: KARMA