içinde

MuhteşemMuhteşem

Bir William Golding Eseri: Sineklerin Tanrısı

1911’de İngiltere’nin Güney Batısında bir şehir olan Cornwall’da doğan William Golding, Oxford Üniversitesini bitirdikten sonra oyuncu, öğretim görevlisi, denizci, müzisyen ve okul müdürü gibi sıfatlarla çalışmış bu şekilde hayatına devam etmiştir.

İkinci Dünya Savaşında Kraliyet Donanmasında görev almış, savaş boyunca Sineklerin Tanrısı İngilizce çevirisi (Lord of The Flies) olan kitabını yayınlayacak kadar birçok olumsuz olaya tanık olmuştur.

O yıllarda Nazi Almanya’sına karşı hayatta kalma mücadelesi veren ve adalarını korumak için çocukları dahi savaşa sokan İngiliz ulusu Golding’in çocuklara bakış açısını ve çocukluğa olan inancını kökten değiştirecektir.

Öyle de olmuştur, William Golding 1953 yılının Eylül ayında ilk romanı olan Sineklerin Tanrısı’nı yayınlamak için yayınevlerine başvurmuştur. Başvurduğu tüm yayınevileri tarafından reddedilmiş olsa da Faber and Faber Yayınevi 17 Eylül 1954 tarihinde William Golding’in büyük ses getirecek ilk romanı olan Sineklerin Tanrısı’nı yayınlamıştır.

Sineklerin Tanrısı sanıldığının aksine İkinci Dünya Savaşından kaçan çocukları değil de Üçüncü Dünya Savaşında atom bombalarından korunmak için aileleri tarafından uçakla güvenli bir yere gönderilmiş olan çocukları anlatmaktadır.

Bu sebeple kitap kurgusal bir nitelik taşımaktadır, kurgu türü içinde değerlendirilmektedir.

Sineklerin Tanrısı içerik itibariyle 5-13 arasında değişen İngiliz çocuklarını taşıyan bir yolcu uçağının düşman tarafından vurulmasıyla oluşan teknik bir arıza sonucu ıssız bir adaya düşmesini konu edinmektedir.

Tüm çocuklar hayatta kalır fakat pilot ve diğer mürettebat ölmüştür.

Çocuklar başta ne yapacaklarını bilemez ve ıssız bir ada mahsur kaldıklarını yaptıkları bir keşif sonucu öğrenmiştir. Tüm çocukları bir arada tutan ise şeytan minaresi biçimindeki bir deniz kabuğudur.

Aralarında yaşça en büyük olan çocuk, güçlü bir yöneticilik özelliği ile çocukların lideri olur. Adada hayatta kalmak ve yardım çağırmak için sürekli toplantı yapmaktadırlar.

Seçilen bu lider başına buyruk hareket etmeyi sevmez ve daima herkesin görüşünü dinler; onlara deniz kabuğu ile söz hakkı verir. Bu açıdan bakıldığında demokrasinin gücüne inanan iyi bir lideri temsil etmektedir.

Bu grubun başka bir lideri de vardır. Çünkü seçilen bu lider iyi bir lider değildir. Verdiği askeri emirler onu merhametsiz bir lider yapmaktadır. İki liderin arasında geçen kavgalarda ikinci lider zarar verme derdinde değil diğer lideri kendi buyruğu altına alma savaşındadır. Bu yönüyle saf bir kötülüğü simgelememektedir. Hırslı bir iktidar sevdalısını betimlemektedir.

Gün geçtikçe daha da zıvanadan çıkan lider ve grubu, adadaki tek korku unsuru olan Canavar’ı öldüremeyeceğini anlar ve ona adaklar sunmak için avladıkları bir domuzun başını kazığın üzerine oturtup sineklerin bu kesik domuz başına dadanmasıyla kitap ismini de buradan almış olmaktadır.

Sineklerin Tanrısı adadaki kötülüğün ve şiddetin simgesidir.

Kitap Ralph ve Jack adındaki iki liderin arasındaki acımasız bir iktidar mücadelesini konu edinmektedir. Kitap okuyucuya yaşca küçük olmalarına rağmen çocukların yalnız olduklarında birer iyilik meleği olarak kalmayacaklarını kendi ilkel dürtüleri sayesinde neler yapabileceklerini anlatmaktadır. Kitabın sonlarına doğru bu ilkel dürtüler daha vahim sonuçlara yol açacaktır.

Sineklerin Tanrısını belirli aralıklarla 2 kez okumuş biri olarak bu kitabın bir çocuk kitabı olmadığını baştan belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Çocukları pedagojik bir deneye tabi tutan bir bilim insanının anlattığı bir roman gözüyle bakabilirsiniz Sineklerin Tanrısı’na.

Kitap yayınladığı yıl yazın dünyasına büyük bir ses getirmiş olup 1983 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüştür.

Kitabın akıcılığı oldukça iyi bir şekilde ilerliyor. Başladıktan sonra elinizden düşürmek istemeyebilirsiniz. Kitap dil olarak açık, sade ve yalın bir anlatımı tercih etmiştir.

Okuduğunuz süre boyunca sizi sıkmayacak, betimlemelere az yer verilen, yalın ve sürükleyici bir kitaptır Sineklerin Tanrısı.

Yaşamında belirli bir olgunluğa erişmiş herkesin okuması ve kitaplığında bulundurması gereken nadir başyapıtlardan biri olduğunu düşünüyorum.

Şimdiden keyifli okumalar dilerim.

Editör: Zehra Garipli – 29.08.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

vitalis tarafından yazıldı

23, intj, 5w6

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    NASA’dan Yeni Keşif: Mars Önceden Tıpkı Dünya Gibi Bir Su Gezegeniymiş!

    Aşinalık (Deja Vu) Hissinin Ardındaki Bilim