“İnsanlar bana deli dedi; ama sorun henüz çözülmedi, deliliğin en yüksek zeka olup olmadığı, görkemli olanın çoğu, derin olan her şey düşünce hastalığından kaynaklanmaz. Genel zeka pahasına yüceltilmiş ruh hallerinden kaynaklanmaz.” -Edgar Allan Poe
Zamanın başlangıcından beri, dünya çılgın adamların payıyla dolu. İster akıl hastalığından muzdarip olun, ister sadece eksantrik, çılgın erkekler (ve çılgın kadınlar- ama bunu başka bir listeye saklıyoruz.) katkılarıyla dünyamızı da şekillendirdi. Öfke nöbetleri, depresyon nöbetleri ve basitçe farklı düşünen zihinler, şaşırtıcı icatlar, matematiksel teoriler, unutulmaz şiirler ve müzikal ve sanatsal şaheserler ile ortaya çıktı.
Ernest Hemingway
Pulitzer ve Nobel ödüllü yazar Ernest Hemingway, depresyon ve alkolizm kurbanı oldu. Van Gogh gibi, sonunda her şeyi intiharla bitirmeyi seçti. Hemingway’in babası, erkek kardeşi, kız kardeşi ve torunu da aynı kaderi seçti. DNA’sında intihar eğilimi yer almış olsa da, Hemingway’in son yıllarında ruh sağlığı ve depresyonu, muhtemelen hayatı boyunca yoğun bir şekilde alkol tüketiminden, kendisini hastaneye yatıran zihinsel olarak yıkıcı yan etkileri olan ilaçlardan ve hafıza kaybına neden olan ve yoğunlaştırılmış olabilecek şok terapisinden etkilenmişti.
Edgar Allan Poe
Karanlık yazıları ve korku hikayeleriyle tanınan Edgar Allan Poe, psikolojiyle son derece ilgiliydi. Büyüleyiciliği, deliler ve psikolojik gerilim yazılarında kendini gösterir. Ama kendisi deli miydi? Rakip Rufus Griswold, Poe’nun kendisi hakkında yazdığı veya söylediği şeylerin intikamını almak için iftira niteliğinde bir ölüm ilanı yayınlayarak bunu söyledi. Griswold’un Poe’yu çılgın bir adam olarak tanımlaması reddedilmiş olsa da, Poe’da bipolar bozukluk olabilir. Poe aynı zamanda çok içki içmesiyle de biliniyordu ve bir keresinde intihar düşünceleri yaşadığını bir mektupta yazmıştı. Poe bir zamanlar okyanusta bir balon gezisi hakkında bir haber yazarak sansasyon yarattı. Daha sonra bir aldatmaca olduğu ortaya çıktı.
Ludwig van Beethoven
Dünyanın en ünlü bestecilerinden Ludwig van Beethoven’ın bipolar bozukluktan muzdarip olduğuna inanılıyor. Beethoven, babası tarafından hem dövülen hem de sömürülen bir dahiydi. Dayak, daha sonraki yaşamında işitme kaybına yol açmış olabilir. Bipolar bozukluktan muzdarip birçok yaratıcı deha gibi, manik enerji, yoğunluk ve yaratıcılık patlamaları, karanlık, yalnızlık ve depresyon dönemleriyle dengelendi. Bozukluktan muzdarip diğerleri gibi, uyuşturucu (afyon) ve alkol ile kendi kendini tedavi etti.
Sir Isaac Newton
Kuşkusuz dünyanın en parlak düşünürlerinden biri olan Sir Isaac Newton, kalkülüs icat etti, hareket yasalarını geliştirdi, yerçekimini açıkladı ve ilk yansıtıcı teleskopu yaptı. O da çılgındı. Bildirildiğine göre psikotik, geçinmesi zor ve dramatik ruh hali değişimlerine eğilimliydi. Birkaç yazar, bipolar bozukluktan muzdarip olduğunu ve şizofreni olduğunu öne sürdü.
Mükemmel olmaktan uzak olsalar da, bu çılgın adamlar bir şekilde dünyaya dokundular. Bizi düşündürdüler, ilham verdiler veya akıl hastalığı söz konusu olduğunda cam gibi kırılabilen yaşamın kırılganlığını anlamamızı sağladılar.
Abraham Lincoln
Abraham Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri’nin 16. Başkanı olarak bilinir. Başarılarına rağmen, Başkan Lincoln “melankoli eğilimi” dediği şeye eğilimliydi. Herkes zaman zaman üzülürken, Lincoln’ün şiddetli, zayıflatıcı bir depresyon yaşadığı bildirildi. Bazı biyografi yazarları intiharı düşünmüş olabileceğini düşünüyor. Yetenek Dergisi tarafından yayınlanan Lincoln’ün bir profiline göre, umutsuzluğun kötü durumu üzerine sık sık kontrolsüz bir şekilde ağladı ve üzüntüsünü dengelemek için mizah kullandı. Ayrıca, melankoli nöbetleriyle başa çıkmak için işe ve kaderci, dini ve istifa duygularına güvendiği bildirildi.
Editör: Doruk Adakoğlu – 18.12.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
edgar allen poeee
Delilik her zaman kötü değildir.
Abraham Lincoln ‘un IQ’su 600 diye duydum. Akıl çizgisini aşmış demek ki. Harika içerik haki bilgiler emeğinize sağlık.
Hepsinin de bilinmiş tanınmış insanlar olması.
Hepsi de çok değerli tarihe geçmiş insanlar.
Bir Torino Atı’nın boynuna gözyaşları içinde sarıldığı gün aklının kontrolünü tümden yitiren büyük Alman filozof Friedrich Wilhelm Nietzsche’yi de listeye ekliyorum.
Güzel ve farklı bir içerik, elinize sağlık 🥰
Yaşadığı çağı aşabilen her insan biraz delidir. Çokça da dahidir.
Sıradan insanların göremediklerini görebilmek değilmiş delilik ? Her zamanki gibi orijinal ve güzel bir içerik. 👏👏👏
Dahilik biraz deli olmayı gerektiriyor demek ki☺