içinde

“Ocağıma İncir Ağacı Diktin” Atasözünde Neden İncir Ağacını Seçtiler?

Ben çocukken

Ben çocukluğumu dolu dolu yaşadım. Çoğunlukla dışarıda doğayı keşfe çıkardım ve bu arada bazı haylazlıklar yaparak büyüklerimden bol bol nasihatlar alırdım. Düz ağaca tırmanırdım, karınca yuvalarına tenteler yapardım yağmurda yuvaları bozulmasın diye. Sonrasında iri karıncaları ayak baş parmağımdan çıkarması için ağlayarak anneme giderdim. Bakkala ekmek almaya gidip dönmem yerdeki börtü böceği öldürmemek için adımlarımı yavaş ve dikkatli attığımdan dolayı uzun zaman alırdı. Sırf merak ve iddia üzerine arı kovanlarına elimi daldırıp eve şişmiş ellerle dönmüşlüğüm bile vardır. Bir keresinde sineklerin kanatları olmadan uçabilirler mi acaba diye merak da etmiştim. Akabinde annemden bunun canilik olduğunu öğrendiğimde çok üzülmüştüm. Kanatsız uçamadıklarını öğrensem de üzüntümden ne kadar  yaşayabildiklerini gözlemleyemediğim için katil olduğumu düşündüm. Yeni doğum yapıp insanlardan korkup kaçan zavallı kedinin sağ kalan tek yavrusunun göbeğini kesip yaşatma çabam bir gün kadar yaşatabilmemle sonuçlandı. Asıl konumuz olan incir ağaçlarının yanına her gidişimde ve tırmanırken büyüklerim tarafından ”Orada çok kalma, in ağaçtan, yapraklarını yeme!” diye sürekli uyarılar alırdım. Nedenini sorduğumda kulaktan dolma korku veren hikayelerle değil de gerçek nedenlerinin bana anlatılmasına çok seviniyorum.

“Ocağıma incir ağacı diktin” atasözünün ana çıkış nedenini çocuklukta edindiğim bilgiler ve sonradan okuduklarımı birleştirerek açıklamak isterim.

İncir ağacı

İncir Ağacı dişisi ve erkeği olan bir ağaç türüdür. İncirin dişisinin meyveleri daha büyük ve daha tatlıdır. Erkek olan incir ise tozlaşma görevini üstlenmiştir ve meyveleri daha küçüktür. Kökleri toprak üzerinde görünebilir. Neredeyse her toprakta yetişebilmektedir. Meyvesi yaş ve kuru olarak tüketilmektedir. Yüzlerce yıl boyunca yaşayabilmektedirler.

İncir ağacı bol su sever, susuz kaldığında ise kökleriyle su arayışına girer ve amacına ulaşana kadar durmak bilmez. İncir ağacının 700 türü bulunur ve en büyük tür olan Hint incirlerinden biri Banyan’dır. Banyan’ın boyu 20 metreye kadar çıkabilir.

 

Anadolu halkının en çok kullandığı atasözlerinden biri “Ocağıma incir ağacı diktin” sözüdür. Anlamı evimi dağıttın ,ocağımı yıktın, işlerimi bozdun, beni mahvettin demektir. Herkes bu atasözünün ne anlama geldiğini bilse de, asıl hikayesini çok az kişi bilmemektedir. Atalarımız bu ağacın doğada gelişimini, yayılmasını, ağacın yaprakları ve köklerinin biyolojik karakteri ile bulunduğu çevre ve insana etkisini bildiğinden mecazen bu cümleyi kullanmışlar ve literatürümüze atasözü olarak geçmiştir.

Eski zamanlardan beri insanların kendilerine ve çevresine zarar vermelerini önlemek için nedenlerini anlatmaktan ziyade, en etkili yöntem olarak  dini ve ruhani caydırıcı mitler kullanılmıştır. Hristiyanlar İncil’den mesellerle (incir ağacı meseli), müslümanlar ruhani varlıklarla caydırma yollarına gitmişlerdir Böylelikle caydırıcılığı daha etkili ve bu hikayelerin nesilden nesile aktarımı daha kalıcı olmaktadır.

“Ocağıma incir ağacı diktin” cümlesi incir ağacının karakteristik özelliğine vurgu yapılmasıyla ortaya çıkmış bir atasözüdür.

Suyu çok seven incir ağaçları evlerin yakınlarına dikildiğinde ihtiyacı olan suya ulaşmak için evin temelindeki betonu kök ucundan sıvı salgılayıp büyük bir azimle delerek evin su borularına ulaşıp, boruların içinde mutfak giderlerinin başına kadar ilerleyerek ihtiyacı olan suya ulaşabilecek kadar cüretkar ve güçlüdürler. Bu nedenle incir ağacının mümkün olduğunca evin çok uzağına dikilmesi tavsiye edilmektedir. Bazı tecrübeli ve deneyimli emlakçılar müşterilerinin ev arayışlarında onları bu konuda bilgilendirip yardımcı olmaktadırlar.

Birçok bitkinin kökleri yer altına inerken bazı incir türlerinde kökler yer üstünde de büyüyor. Florida inciri ya da Strangler inciri olarak bilinen ağaç, böyle bir tür. Meyvelerindeki tohumları ile üzerine konan kuşların ayak ve gagalarına yapışarak başka ağaçların dallarında kendisine yer edinip, dallardan aşağıya köklerini uzatarak toprağa kadar ulaşıp ,bulunduğu ağacın köklerini ve alt gövdesini kurutarak ağacı öldürmektedir. Bahçesine incir ağacı dikmek isteyenlerin evinin uzak köşelerini seçip, etrafında başka türde ağaç bulunmadığından emin olması önerilmektedir.

Benim önerim diktiğiniz incir ağacının yanına zeytin ağacı dikmenizdir. Çünkü zeytin ile incir aynı zamanda meyve verir ve zeytin sineği bu dönemde ürer. Sinekler zeytine zarar vermek üzereyken incir meyvesinin balının tatlı kokusuna çekilir ve balından yiyerek ölürler. Bu gerçeği bilmeden zeytin işine yeni giren tüccarlar incir ağaçlarının etrafında çok sinek görüp incir sinek topluyor diye incir ağaçlarını keserler ise zeytin ağaçlarından kaliteli ürün alamazlar. Bu tür önemli bilgilerin nesilden nesile aktarılmasından yanayım çünkü zeytin yetiştirenler zararlı ilaçları çok kullanmadan, kaliteli ve daha sağlıklı ürünler elde edebilirler.

İncir ağaçlarını genellikle harabe evlerin dibinde görenler sebebini maneviyata bağlayıp fakir fukaranın malına göz diken zalim bir kralın incir ağacını kesmek istemesiyle lanetlediği hikayesini zalim kişilere hatırlatırlar. Bu hikaye yüzünden incir ağacının mazlumun yanında olduğuna inanıp harabeleri sevdiğini düşünürler. Bense evleri harabeye çevirenin ağacın kendisinin olduğunu düşünmekteyim. İncir ağacı kökleriyle kesilip  topraktan uzaklaştırılsa bile toprağın çok derinine ve çevresine yayılan tüm kökleri temizlemeden incir ağacını öldüremezsiniz, ki öldürmemelisiniz de. Toprakta kök kalırsa ağaç faaliyetine devam edecektir. İncir ağacı yakınındaki bu harabeleri yıkıp yeni ev yapma planınız varsa bu konunun dikkate alınması taraftarıyım. İncir ağacı canlıdır ve ağaca zarar vermemek için evin başka yere yapılması en uygunudur. Doğaya ve canlıya ne kadar çok saygı gösterirsek, doğa ve canlı bize daha fazla sevgi verecektir. Alanınız dar ise ve ev yapmak zorundaysanız kalan kökleri çıkaramıyorsanız toprağın üstünü su geçirmeyen siyah naylonla kaplarsanız, incir ağacı suyu ve ışığı çok sevdiği için yaşama fırsatı bulamadığından kökler kurur. Çıkarabildiğiniz kökleri mümkün se dere ve su kenarlarına ormanlık yerlere dikerseniz erozyonu önlemiş olursunuz.

Hatta daha ileri giderek şunu söylemek istiyorum; son zamanlarda yanan ormanlarımızı zeytin ve incir ağacı ile yeşertirsek doğamızı süsleyen güzel ormanlarımıza tekrar sahip olabiliriz. Hem de meyve veren ağaçlarla. İncir ağacı volkan külleri arasından yeşeren ağaçtır ve yanan ormanlara dikilirse kısa sürede yeşererek birçok canlı türüne ev sahipliği yapmaya devam eder.

Editör: Ayşe Tunç – 24.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Uzman

Indium tarafından yazıldı

YorumcuMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Neden İngilizce Öğrenemiyoruz?

    Lokman Hekim Sağlık Grubu