İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, İletişim Başkanlığı ve AFAD işbirliği ile hazırlanan ”Afet İletişim Çalıştayı”na katıldı.
Türkiye Cumhuriyeti İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, “İlk kez Japonya’da yıllardır yapıldığı gibi 12 Kasım 18.57’de ilk kez bir ülke tatbikatı yapacağız. Radyolar tatbikat anonsu geçecek, televizyonlar tatbikat anonsu geçecek. Otomatik olarak anons geçilecek. Kurulan sistemden tüm Türkiye’ye aynı anda mesaj gelecek.” şeklinde bir açıklamada bulunarak Düzce Depremi‘nin 23. yıl dönümünde bir deprem tatbikatı yapılacağını duyurdu.
Ayrıca Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi Muhabere Sistemi (GAMUS) ile polis ve jandarma telsizlerinin aynı hat üzerinden iletişime geçmesine yarayan sistemi de Ağrı’da başarı ile gerçekleştirdiklerinden bahseden Süleyman Soylu, bu sistemi savunma sanayine devrettiklerini belirtti. Daha sonra “Hem kırsalda hem de şehirlerde bu iki telsizi, bir afet anında Türkiye’ye bir nükleer saldırı anında ve savaş anında birbiriyle konuşturabilecek alt yapıyı oluşturduk.” diyerek ekledi.
Ülke çapında gerçekleştirilecek deprem tatbikatına ek olarak, 3 Kasım’da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, 4-5 gün sonra ise Kredi ve Yurtlar Kurumu Başkanlığı’nın (KYK) tatbikat yapılacağını duyurdu.
99 Düzce Depremi
1999 Düzce Depremi, 12 Kasım 1999 Cuma günü saat 18.57’de 7.2 büyüklüğünde gerçekleşen ve merkez üssü Düzce’de yaşanan ve büyük yıkımlar getiren bir depremdir. Pek çok ilin yanı sıra Ukrayna’dan da hissedilen 30 saniyelik bu deprem, çok büyük yıkımlara ve can kaybına sebep olmuştur.
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi‘nin açıklamasına göre, 845 kişinin öldüğü ve 4948 kişinin yaralandığı depremde hasar gören ve derhal yıkılması gereken bina sayısı 3395, yıkık ya da ağır hasarlı ev sayısı 12939, iş yeri sayısı ise 2450 olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
Editör: Fatih Düz – 02.11.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
99 depremini yaşamış birisi olarak, gerek varmı böyle şeylere bilmiyorum. Çünkü deprem anında asla birşey hatirlayamiyimor insan ve iç güdüsel olarak o korku ve panikle davranıyor. Dilerim gerçekte yaşamayız böyle bir deprem.
Türkiye Alp- Himalaya Deprem Kuşağı üzerinde yer almakta, depreme karşı pek de hazırlıklı olamayan bir ülkedir. Bu yüzden bu tarz deprem, sel, çığ gibi afetlere karşı her zaman tetikte olmalı, halkı tatbikat örnekleriyle bilinçlendirmek zorundadır.
keşke başarıya ulaşmış bir tatbikat olsaydı..
Kesinlikle yanlış bulduğum bir uygulama olup halkta korku ve paniğe yol açtı. Genel olarak bütün halkın deprem tahayyül etmesine yol açan bu tatbikat uzun vadede umarım gerçek bir deprem yaşanmasına sebep olmaz çünkü kozmik hafızada toplu tahayyül edişler mucizeler yaratabildiği gibi felaketlere de neden olur. Toplu halde ritüel gibi yapılan tatbikat deprem anında geçerli olmuyor ne yazık ki. Tatbikat yapılacaksa bu şekliyle yapılması oldukça etkisiz. Ayrıca halka çök kapan demek yerine çürük binalar sağlamlaştırılırsa Japonya gibi büyük şiddetli depremlerden bile etkilenmeyiz. Deprem kuşağında yer alan bu bölge için yapılan binalar risk barındırıyor. Raylı sistem gibi depreme uygun sistemlere sahip bina yapılmasını sağlarlarsa etkili bir tatbikat elde edilmiş olacaktır.
Sırf göz boyamak ve halka “bakın sizi düşünüyoruz” gibi yalan bir algı oluşturma amaçlıydı zaten. Ülkede 10 kişi çök kapan tutun yaptıysa ne ala zaten. Dediklerinize katılıyorum, para için koca koca binalar dikeceklerine sağlam ve raylı sistemli binalar dikmeliler.
Yapılması gereken bir şey. Doğrusu da bu
bence çok çok mantıklı bir şey