içinde

HavalıHavalı

Doğru Bildiğimizi Sandığımız Yanlış Atasözleri

Atasözü nedir?

Atasözleri, tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmeyen ancak uzun yıllardır toplum tarafından benimsenip kullanılan özlü sözlerdir. Dilimizde ‘darb-ı mesel, irsal-i mesel’ olarak da bilinir. Edebiyatımız için ve tabii ki Türk dilinin gelişimi açısından oldukça önemli bir yerde olan Divan-ı Lügati’t Türk adlı eserde ise ‘sav’ olarak geçmektedir. Uygur dilinde de birçok atasözü bulunduğunu göz önüne alırsak atasözleri halkın duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısını büyük oranda yansıtmaktadır.

Atasözlerinin ortaya çıktığı zamanı bilmediğimizi söylemiştik. Peki ortaya çıktıkları halini biliyor muyuz?

Bu konuda da kesin bir bilgiye sahip değiliz. O kadar çok zaman geçmiş ve o kadar çok dilden çıkmıştır ki günümüz atasözlerinin ilk halleri hakkında derin bilgiye ulaşamıyoruz.

Bu durumu bir nebzede olsa bir köşeye bırakırsak daha vahim bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Kullandığımız atasözleri tam olarak doğru mu? Biz duygularımızı anlatmak için onları değiştirdik mi? Ya da onların aslının öyle olduğunu mu düşünüyoruz? Yanlış kullanım o kadar yaygın kullanılıyor ki doğrusunu unutmuşuz.

Hadi gelin beraber bakalım!

İlk olarak “Göz var nizam var.”  Bu kullanım yanlış. “Göz var izan var.” olmalıdır. Nizam, düzen anlamına gelirken, izan anlama yeteneği olarak bilinir.

“Su uyur düşman uyumaz.” Hadi bakalım bu kadar da yanlışlık olmaz ki! Doğrusu nedir? “Sü uyur asker uyumaz.” Sü ise asker demektir. Düşmanlara karşı tedbirli olalım.

Peki ya “Saatler olsun’a ne demeli?” Tabii ki doğrusu “Sıhhatler olsun!” olmalı. Sıhhat, sağlık, esenlik olsun efendim.

“Güzele bakmak sevaptır.” Hayır efendim o öyle değil! “Güzel bakmak sevaptır.” İnsanlara hoşgörü ile bakmaktır aslolan.

“Aptala malum olurmuş.” Bu kadar da olmaz dedirtecek türden ama olmuş. “Abdala malum olurmuş.” Abdal: Ermiş kişi.

“Kısa kes, Aydın havası olsun.” Daha neler duyacak bu kulaklar? “Kısa kes, Aydın abası olsun.” Aba: Aydın efelerinin giydiği dizleri açık şekilde, kısa bir giysidir.

“Azimle sıçan duvarı deler.” Bu da olmadı hayır! “Azimli sıçan, duvarı deler.” Sıçan bir hayvandır, fare gibi. Gayret ederse duvarı bile delebilir.

“Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.” Anneler, annelerimiz gözümüzün nuru ama maalesef bu kullanım yanlış. Doğrusu “Ane gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz.” Ane; Bağdat’ta bulunan bir uçurum. Yâr da uçurum demek. Varın gerisini siz anlayın.

“Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü.” Doğrusu “Zürefanın düşkünü, beyaz giyer kış günü.” Zürefa, zarif, kibar insanlardır. Hem fukaranın düşkünü kış günü neden beyaz giysin ki?

“Haydan gelen huya gider.” Ne demek ola ki? Doğrusuna bakalım. “Hayy’dan gelen Hu’ya gider.” şeklindedir. Hayy ve Hu, Allah’ın isimleridir. Nereden geldiysen oraya gideceksin demektedir söz.

Halk arasında çok sık kullanılanlardan bazıları bunlar. Sizin de bildikleriniz varsa belirtebilirsiniz. Esen kalın, sağlıcakla…

Editör: Ayşe Tunç – 27.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Usta

Dilber Aydın tarafından yazıldı

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni. Okumaya âşık, eski evlerin ruhuna ve enerjisine inanır. Yaşamak, ümitli bir iştir, diye düşünür. Nefes almak ise mucize...

YorumcuMakale YazarıÜyelik Yılı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Suudi Arabistan’ın 170 kilometrelik ayna şehri: The Line

    Çocukların En Büyük Silahları: Göz Yaşları