içinde

MuhteşemMuhteşem

Çocukların En Büyük Silahları: Göz Yaşları

Çocuklarımız benliklerimizin birer parçalarıdır. Onlara sevgimizi ne kadar yoğun gösterebilirsek, sonuçlarını bir o kadar hissedebiliriz.

Peki çocuğumuz her ağladığında, her markete gittiğimizde, her bir konuşmanın arasında lafa girdiğinde, isteklerini yerine getiriyor muyuz? Bu hususta neler yapıyoruz?

Öncelikli olarak bir çocuğun en önemli silahı göz yaşlarıdır. Kaçınız bu silahla vuruldunuz? Bu silahtan ötürü, çocuğunuzun davranışlarının konuşma güçlüğüne yol açtığını biliyor muydunuz?

2-3 yaş arasındaki çocukları kıyas alırsak; anne ve baba sürekli bu koza yenik düşerek, çocuğu ağlar ağlamaz dediğini anlıyor ve ona göre davranış gösteriyorsa, bu bir problemdir. Çünkü çocuk, beyninde bu olayı ‘ben ağladıkça ailem dediğimi anlıyor ve yapıyor, sadece bunu yapsam yeterli’ diyerek sinyalini gönderir ve başarılı olur. Halbuki ebeveynler sözlü bir şekilde çocuğunun ne istediğini kendisi söylemeden yaptıkları için, aslında süper ebeveyn olmuyorlar, çocuklarını bu tembelliğe alıştırarak sözlü iletişimleri kısıtlıyorlar.

Sonucunda da konuşma geriliği, güçlüğü meydana geliyor. O nedenle yapmanız gereken şey çocuk ağlar ağlamaz istediklerini yapmak değil, o esnada ne söylemeye çalıştığını sorabilmektir. 
Çocuğunuzun kendisini ifade edebilmesine izin vermelisiniz.

Markete gittiğiniz zaman, ‘onu istiyorum, bunu istiyorum’. Her ebeveyn çocuğunun isteklerini yerine getirmekle sorumludur. Lakin fazlası yarardan çok zarardır. Öncesinde çocuklar bu alışverişin anlamını bilmelilerdir. İhtiyaç kapsamında yapıldığını, kendilerine sürekli ama sürekli özel olmadığını hissetmelilerdir.

Bir süre sonra başa çıkılamaz bir hal alır ve anne de baba da üzüntü duymaya başlarlar. Peki neler yapabilirsiniz? Çocuğunuzu kırmak istemiyorsunuz, lakin sürekli de her istediğini almak istemiyorsunuz. Bu durumda yapmanız gereken şey, bir zaman aralığı belirlemektir. Çocuğunuza bunu anlatabilirsiniz. Eğer bir şeyler isteyecek yaşa gelmişse eminim ki sizleri anlar.

‘Bugün alamayız, ama söz bir başka zaman alırız. Zaten evde var. Daha onu bitirmedin.’

‘Her şeyin bir zamanı var, sabretmelisin. Sabretmeyi öğrenmelisin.’

‘Her istediğini elde edersen, büyüdüğün zaman ne yapacaksın? Hepsinden sıkılacaksın. O yüzden tadında bırak’ vb empatisel cümlelerle çocuğunuzun beynine o düşünceyi yerleştirebilirsiniz.

Her konuşmada lafa giren çocuklar mutlaka vardır, kimi zaman bizler de yapıyoruz. Peki bunu çocuğumuzu incitmeden ona nasıl aktarabiliriz?

Çocuğunuz gayet bir yetişkinmiş edasıyla karşınıza oturmuş bir vaziyette gözlerinizin içine bakmalı. Sonra da anlatmalısınız.

‘Birileriyle konuşurken lafımızın bitmesini beklemelisin. Bu büyük bir saygıdır. Sen insanlara saygılı olursan, onlar seni daha çok sever.’

‘Ben sen arkadaşlarınla oyunlar oynarken oyununuzu bozmuyorum. Çünkü bu da bir saygıdır, her zaman doğru olan da budur.’

Vb cümlelerle çocuğunuza empati yoluyla bu durumu da aktarabilirsiniz.

Çocuğunuzun istediği her oyuncağı almayın. Bir çocuğa yapılabilecek en büyük kötülük, onu hayalsiz bırakmaktır. Çocuğunuzun istediği oyuncak onun hayaliyken, hayallerinden mahrum etmeye hiçbirimizin hakkı yok. Dediğim gibi her şey zamanında güzel, dozunda güzel.

Çocuklarınızı bir kitabı okur gibi okuyup tanıyın. Çünkü her çocuk farklıdır, bu farklılıklara da saygı duymalıyız.

Editör: Melike Bay – 27.07.2022

Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!

Rapor Et

Danışman

Ece Altaylıgil tarafından yazıldı

İngilizce öğretmeni, 3 kitap yazarı ve anne.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

    Doğru Bildiğimizi Sandığımız Yanlış Atasözleri

    En Çok Ödül Alan Gizem Yazarının Netflix’deki En Sürükleyici Dizileri