Solucan delikleri ile uzayda ışıktan hızlı yolculuk etmek ve geçmişe gitmek mümkün mü?
Solucan delikleri Nolan’ın ünlü Interstellar filminden tutun da 2000’lerin başında TV izleyenlerin anımsayacağı Stargate (Yıldız geçidi) dizisine dek bir çok bilimkurgu eserinde geçiyor. İnsan keşke solucan delikleri ile dünyadan uzaklaşıp bilinmeyen bir gezegene gitsek diyor.
Peki solucan deliği nedir, gerçek midir ve nasıl çalışır?
Solucan delikleri ve uzayın bükülmesi
Solucan deliklerini anlamak için iki şeyi öğrenmeliyiz: Işık hızı ve kara delikler. Einstein’ın genel görelilik teorisine göre hiçbir şey ışıktan hızlı gidemez, ışık bile ki ışığın boşluktaki hızı yaklaşık saniyede 300 bin km’dir. Ancak, bunun bir istisnası demeyelim de detayı var: Uzayın içinde ışıktan hızlı gidemezsiniz ama bizzat uzayın ışıktan hızlı genişlemesine engel yoktur. Peki bu ne demek?
Bugün evren ışıktan yavaş hızda genişliyor: Her megaparsekte (1 milyon parsek, yani 3,26 milyon ışık yılı mesafede) uzay saniyede ~73 km hızla genişliyor. Bu da bize ~50 milyon ışık yılından uzak olan bütün galaksilerin zamanla göremeyeceğimiz kadar uzaklaşacak olması demek. Uzayın genişlemesine karanlık enerji yol açıyor.
Solucan deliği tüneli
Solucan delikleri işte birinci madde uyarınca işte bu şekilde ışıktan hızlı yolculuğa izin verir. Solucan deliği tünelinin içinde ışıktan hızlı gitmezsiniz, ancak evrenin uzak noktalarını birbirine bağlayan tünelin uzunluğu hep aynı kalır. Öyle ki solucan deliği tüneli 2 km uzunluğunda ise ve 10 milyar ışık yılı uzaktaki bir galaksiye bağlanıyorsa siz o galaksiye tünelin içinde sadece 2 km uçarak ulaşabilirsiniz.
1916’da Ludwig Flamm uzayın haritasını çıkarmak için kullandığımız bazı koordinat sistemlerinde (Dünya haritasındaki enlem ve boylam çizgilerinden çıkmaz sokak olmadığını gösterdi. Öyle ki kara deliğe düşünce merkezinde yer alan ve sonsuz yerçekimine sahip olan tekillikte ezilip parçalanmıyordunuz. Kara deliğin ucu başka bir yere açılıyordu.
Solucan delikleri ve ayna evren
Schwarzschild’ın çözümü bizim evrenimizde yer alan bir kara deliğin diğer ucunun ayna evrene açıldığını gösteriyordu (tıpkı ayna görüntümüz gibi). Öyleyse kara deliğe bu evrenden giriyor ve evrene simetrik başka bir uzay-zamana açılıyordunuz (ak delik). Siz de kara delik ve ak deliği ucundan birbirine bağlanan yan yatmış iki huni gibi düşünün. Huninin bir ucu evren ve diğer ucu da ayna evrendir. İşte uzayın dokusunda açılan ve kum saatine benzeyen bu tünele solucan deliği deriz.
1935 yılında Albert Einstein ve Nathan Rosen, Flamm’ın fikrini geliştirdiler ama uzayda solucan delikleri nasıl oluşur diye sormak yerine, Flamm’ın denklemini aldılar ve parçacıklar arasındaki etkileşimleri gösteren bir parçacık fiziği teorisi geliştirmek ek matematik aracı olarak kullandılar. Bu kez solucan deliği başka evrene açılmak yerine bu evrendeki parçacıkları birbirine bağlıyordu. Peki nasıl?
Parçacıklar birbiriyle fizik kuvvetlerini taşıyan ve bozon denilen parçacıklar ile etkileşim kurar. Örneğin elektromanyetik kuvvette elektronlarla diğer parçacıklar arasında foton etkileşimi olur. Bunlar kendi arasında sürekli foton alışverişi yapar ve Fotonlar parçacıklar arasında mekik dokur.
Zamanların Kısa Tarihi
Stephen Hawking
Hiçbir şey düz ve yekpare değildir. Her hangi bir şeye yeterince yakından bakarsanız, onun içinde delikler ve pürüzler görürsünüz. Bu temel bir fizik prensibidir ve benim için bile geçerlidir. Bir bilardo topu gibi pürüzsüz bir şeyde bile küçük gedikler, çatlaklar ve boşluklar vardır. En küçük birimlerin, atomlardan ve moleküllerden bile küçük birimlerin altına indiğimizde, kuantum köpüğü denen bir yere ulaşırız. İşte solucan delikleri buradadır. Uzay ve zaman boyunca sürekli küçük tüneller ve kestirmeler şekillenir, kaybolur ve kuantum dünyası dahilinde yenilenir.”
Einstein – Rosen Köprüsü
Solucan deliği (Einstein-Rosen köprüsü veya Einstein-Rosen solucan deliği), uzay zamandaki farklı noktaları birbirine bağlayan kurgusal bir yapıdır ve Einstein alan denklemlerinin özel bir çözümüne dayanır. Solucan delikleri ilk olarak 1916 yılında Ludwig Flamm tarafından ileri sürülmüştür.
Editör: Fatih Düz – 03.06.2022
Bu içerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yapabilir, oy kullanabilir ya da tepki seçebilirsiniz. Gönderinizi oluşturun!
Böyle bir şey mümkün olamaz ya kendimizi kandırmayalım
Mümkün değildir de mümkünmüş gibi davranıyorlar.
Zamanda yolculuk imkansız